Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

4 dakika okunma süresi

7

Wolfenstein II: The New Colossus ve Politik Eleştiriler

Wolfenstein II: The New Colossus'ta Nazi avına çıkarken politik eleştirilerin mizahi yanlarını keşfedin. Güldürürken düşündüren bir oyun!

admin

1 gün önce

Wolfenstein II: The New Colossus ve Politik Eleştiriler

Wolfenstein II: The New Colossus ve “Make America Nazi-Free Again” Sloganı

Bethesda, oyun dünyasında tartışma yaratacak bir reklam kampanyasıyla karşımıza çıktığında, birçok kişi gülümsemekten kendini alıkoyamadı. 2017 yılında, Wolfenstein II: The New Colossus için yürütülen bu kampanya “Make America Nazi-Free Again” sloganıyla taçlandırılmıştı. Evet, duyduğunuz gibi, bir oyun aslında politik bir mesaj vermekteydi. Ama komik olan, bu sloganın Donald Trump’ın meşhur “Make America Great Again” ifadesinin bir parodi olmasıydı. Sanki Bethesda, Trump’ın politikalarının absürtlüğünü bir oyun aracılığıyla eleştiriyor gibiydi.

Wolfenstein II: The New Colossus ve Make America Nazi-Free Again Sloganı

Wolfenstein serisi, Nazi avlama üzerine kurulu olduğu için bu slogan, oldukça yerinde bir seçimdi. Ancak o yıllarda Amerika’nın başında Trump’ın olması ve sokaklarda gerçekten de Nazi yürüyüşlerinin yapılması, kampanyayı daha da manidar hale getirdi. Bir yandan oyunseverler eğlenirken, diğer yandan gerçek dünyada yaşananlar bir hayli tuhaf bir durum oluşturuyordu. Oyun dünyası ve gerçek dünya arasında gidip gelen bu absürt durum, Bethesda’nın neden böyle bir yola başvurduğunu sorgulatıyordu.

Wolfenstein: Youngblood ve Trump’a Gönderme

Wolfenstein: Youngblood da bir kez daha Trump’a gönderme yapmış gibi görünüyor. Oyuncular, bu göndermenin oldukça sağlam olduğunu düşünüyor. Hatta bazıları, Bethesda’nın bu mesajı daha da doğrudan vermekten çekinmediğini savunuyor. Yani, oyun dünyası, politik eleştirilerin yapıldığı bir sahne haline gelmiş durumda. Yani, bir bakıma, oyunlar sadece eğlence değil, aynı zamanda toplumsal eleştirilerin de yapıldığı bir platforma dönüşmüş durumda. Gerçekten de, bir video oyunu üzerinden politik bir mesaj vermek, ne kadar eğlenceli olabilir ki?

Oyun içerisinde dikkat çeken bir detay var: “Publisher’s Rejection Letter” yani “Yayıncının Reddetme Mektubu.” Burada, Tritten isimli bir yazar, bir yayıncıya hikayesini gönderiyor ve bu hikayenin neden yayınlanamayacağına dair bir mektup alıyor. Mektupta, Nazi İmparatorluğu’nun sınırlarını koruyan “betondan yapılma dev duvar” fikri ilginç olsa da, hikayenin mantıksız olduğuna dair eleştiriler yer alıyor. İşte bu noktada, oyuncuların aklına hemen Trump geliyor. Çünkü Trump’ın Meksika sınırını betondan bir duvarla koruma isteği, tam da bu mektuptaki eleştirileri hatırlatıyor.

Bir Mektup, Bir Eleştiri, Bir Komedi

Düşünsenize, bir yazar, hikayesini gönderiyor ve yayıncı “Bunu aştık diyelim, bu kadar akılsız ve yetersiz bir baş kahramanın, tesislerimizde tuvalet temizlemenin dışında bir şeyler başaracağına inanabilmemiz çok güç” diye yazıyor. Hani, sanki yazarın hikayesi, Trump’ın başkanlık sürecinin bir yansıması gibi! Bu mektup, sadece bir red mektubu değil, aynı zamanda toplumsal bir eleştiri de barındırıyor. Yani Bethesda, sadece bir oyun yapmakla kalmayıp, aynı zamanda politik bir komedi de yaratmış oluyor.

  • Hikaye mantıksız mıydı? Evet, ama gerçek dünya zaten mantıksız değil mi?
  • Ana karakterin geçmişi tutarsız mıydı? Kim bilir, belki de Trump’ın geçmişi hakkında da aynı şeyleri söyleyebiliriz!
  • Bu tür göndermeler oyun dünyasında nasıl karşılanıyor? Bazıları kahkahalarla gülerken, bazıları oflayıp puflayabiliyor.

Sonuç olarak, Bethesda’nın Wolfenstein serisi, sadece Nazi avlamakla kalmıyor, aynı zamanda politik mizahı da ustaca harmanlıyor. Oyun dünyası, bir yandan eğlenceli anlar sunarken, diğer yandan toplumsal sorunlara dikkat çekmek için bir platform haline geliyor. Yani, eğlenirken düşünmeyi de unutmamak lazım!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?