Bleeding Edge: Süper Kahramanlar mı, Yoksa Sıradan Bireyler mi?
Süper kahramanlar mı, sıradan bireyler mi? Cevap, spandex giymeyenlerin en komik maceralarında! Gel, kahkahaya doymaya hazır ol!
11 saat önce

Ninja Theory’den Bleeding Edge duyurusu geldiğinde, herkes şaşırdı. Hani derler ya, “Ne alaka?” İşte tam olarak o! Çünkü bu oyun, stüdyonun daha önceki çalışmalarıyla uzaktan yakından alakası olmayan, bambaşka bir türdeydi. Microsoft’un stüdyoyu satın aldıktan sonra böyle bir oyun yapmasını istemesi akıllara geldi. Ancak neyse ki, Ninja Theory cephesinden böyle bir durumun olmadığı, aslında bu oyunun çalışmalarına çok önceden başlandığı şeklinde bir savunma geldi. Bu savunma sizler adına ne kadar ikna edicidir bilemiyorum ama sonuçta Bleeding Edge, betasıyla karşımızda ve pek yakında tamamlanmış haliyle oyun severlerin beğenisine sunulmaya hazırlanıyor. Bizlere de ilk izlenimlerimizi paylaşmak düşüyor.
Online Rekabetçi Oyunlarda Yeni Bir Cephe Açılıyor!
Bleeding Edge, duyurulduğu andan itibaren bir kıyaslama yapılmaya başlandı. Tahmin edin hangi oyunla? Evet, Overwatch! Bu tür takım tabanlı rekabetçi oyunlar hemen Overwatch ile mi kıyaslanacak? Elbette hayır. Ama Bleeding Edge, gerek betada sunulan harita yapısı, gerek karakterleri, gerekse çatışma sistemi ile Overwatch esintileri taşıyor. Bu kötü mü? Bilmiyorum, ama kesinlikle bir “kötü” ile “iyi” arasında ince bir çizgi var. Kötü bir kopya olmaktan kaçınmak için Bleeding Edge’e bir şans vermek lazım, değil mi? Nitekim beta aşamasında sunduklarıyla da böyle bir şansı hak ettiği yönünde izlenimler veriyor; fakat aynı zamanda kat etmesi gereken uzun bir mesafe olduğunu da unutmamak gerek.
Öğrenme Süreci: Hızlı ve Öfkeli Olmadan!
Oyunda, 3 karakter sınıfı yer alıyor: Hasar, Destek ve Tank. Beta aşamasında 5 hasar, 3 destek, 3 tank karakteri bulunmaktaydı. Muhtemelen oyun tamamlandığında veya çıktıktan sonraki süreçte bu karakter sayısı artacaktır. Ama biz burada “Hızlı ve Öfkeli” değiliz, bu yüzden sabırlı olmalıyız.
Betada, iki harita veya daha doğru bir ifadeyle oyun modunu test etme imkânı buldum. Birisi alan (bayrak) ele geçirmeye çalıştığımız oyun modu, diğeri ise etraftan hücreler toplayıp bunları teslim noktalarında biriktirdiğimiz bir oyun modu. İlki aslında pek çok oyundan aşina olduğumuz ‘capture the flag’ modu olduğu için kısaca ikincisinden bahsetmekte fayda var. Burada bazı hazneleri parçalayıp enerji hücrelerini topluyoruz veya rakip karakterleri saf dışı bırakıp onların topladıkları hücreleri ele geçiriyoruz. Sonrasında da topladığımız bu hücreleri haritanın belirli bölgelerinde yer alan toplama birimlerinde biriktiriyoruz. Yani aslında biraz enerji tasarrufu yapıyoruz. İlerleyen dönemlerde, oyun modlarının da çeşitleneceğini tahmin ediyorum. Bunu gözlemlemek için bir kahve almayı unutmayın!
Yeni Bir Renk, Yeni Bir Soluk Olur Mu?
Gelelim kıyaslama faslına. Overwatch oynarken oyunun daha seri aktığını söyleyebilirim. Burada ise, tempolu olmakla birlikte zaman zaman daha rahat düşünmenize, olayı toparlamanıza imkân veren bir akış söz konusu. Benim için Overwatch’un hızlı temposunun daha ağır bastığını söylemek durumundayım. Bleeding Edge’in de pek çok oyuncuya hitap edebileceği ortada. Özellikle de acemilik dönemini rahat geçirmeyi sağlayan, keyifli bir ısınma turu sunan yapısıyla başlangıç aşamasında geniş bir oyuncu topluluğuna ulaşacağını öngörmek mümkün. Ama unutmayın, bu sadece bir tahmin!
Başlangıçta Ulaştığı Oyuncuları Sonrasında Tutabilir mi?
Peki, bundan sonrası? Oyunun başlangıçta ulaştığı oyuncuları sonrasında da elinde tutabilir mi? Bunu sağlayabilmek için ne yapması gerekir? Evet, oynanış keyifli, renkli karakterleri bulunuyor, kendine has bir havası olduğunu söyleyebiliriz. Takım oyununa bağlı hareket etmeyi teşvik eden yapısı, özel saldırılarla çeşitlendirilebilecek taktikleri ve muhtemelen eklenecek yeni özelliklerle en azından ilk aşamada dikkat çekecektir. Ama şu haliyle çıktığında, örneğin Apex Legends’ın yakaladığı rüzgârı yakalayabilir mi? Bu bir muamma. Bunu yapabilmek için karakter havuzunu hızla genişletmesi, oyun modlarını da olabildiğince çeşitlendirmesi gerekecek. Muhtemelen yapımcıları da bu yönde bir hazırlık yapmışlardır; oyunun çıkışında buna dair işaretleri görürüz diye tahmin ediyorum. Hadi bakalım, bakalım ne olacak!
Karakterler: Sıradan mı, Süper mi?
- Buttercup: Betada gördüğümüz 3 tank karakterden birisi. Dev bir teker üzerinde ilerleyip elindeki testere benzeri silahıyla düşmanlarını kesip biçiyor. Vurdu mu oturtanlardan.
- Cass: Uzun menzilli saldırıların karakteri. Dart oklarıyla düşman avlıyor, saldırılardan kaçınmakta da usta; ayrıca koştukça hızlanan bir karakter.
- Daemon: Graffiti sever bu abimiz, Bleeding Edge çetesinin de kurucusu oluyor. Kılıç ve shuriken kullanan Daemon, ninja benzeri bir karakter arayanların karakteri.
- El Bastardo: Yakın mesafeli ve ağır saldırılı karakterlerden bir diğeri. Pala kullanıyor ve otomatik saldırılarıyla güçlendirilmiş kalkanlara sahip. Düşmanları sersemletip özel saldırısıyla lime lime edebiliyor.
- Gizmo: Uzun menzilli suikastçımız. Kullandıkça atış hızı artan bir silahı bulunuyor ve yerçekimi bombaları kullanıyor. Betada beğendiğim karakterlerden biri.
- Kulev: Bu da menzilli destek karakterlerinden. Takım arkadaşlarını iyileştirirken düşmana da hasar veren bir bölge oluşturabiliyor.
- Maeve: Bir başka menzilli suikastçı karakter. Elektrik şoku şeklindeki saldırıları ve görünmez olmak gibi özellikleri var.
- Makutu: Bir ağır saldırı karakteri daha. Başarılı kombolarla birlikte daha güçlü bir karakter haline geliyor.
- Miko: Destek sınıfı karakterlerden. Hem zincirleme iyileştirme özelliğiyle, hem de düşmanın menzilli saldırılarını engelleyebilme yeteneği ile ‘destek’ tanımının hakkını veriyor.
- Nidhogger: Ekibin müzisyeni. Gitarı bir balta olarak kullanıp düşmanları doğraması ilginizi çekmezse, müzisyen geçmişini konuşturduğu özel yetenekleriyle dikkatinizi çekecektir.
- Zero Cool: Menzilli destek karakterlerinden. Düşman saldırılarını engellemek için bir duvar kurabiliyor.
Özetle, Bleeding Edge, hem tempolu hem de düşündürücü bir oyun deneyimi sunuyor. Şimdi, tüm bu karakterlerin ve oyun modlarının oyunseverlerin kalbini çalıp çalamayacağını bekleyip göreceğiz. Oyun piyasasına yeni bir soluk katabilecek mi? Bunu hep birlikte göreceğiz!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?