Take-Two’nun Yeni Oyun Fiyatları ve Ücretsiz Deneyim Stratejileri

Görünüşe göre Take-Two, yeni nesil oyun fiyatları konusunda kararlı bir duruş sergiliyor. Geçmişte 60 dolara satılan oyunların fiyatını 70 dolara çıkararak, bir çok oyuncunun “Neden bu kadar zam?” diye haykırmasına neden oldular. Take-Two CEO’su Strauss Zelnick, bu zamların ardındaki mantığı açıklamaya çalışarak, “Artık zam yapmanın zamanı geldi!” diyerek bir nebze olsun oyuncuları yatıştırmaya çalışıyor. Ancak, bu açıklamaları dinleyen bazı oyuncular, “Zaten 60 dolardan aldık, şimdi neden 70 olmasın?” diye düşünmeden edemiyorlar. Zelnick, sanki tüm bunlar bir komedi skecinin parçasıymış gibi, “Biz kaliteli oyunlar sunuyoruz ve bunları neredeyse bedavaya satıyoruz!” diyor. Evet, Zelnick, bu kadar cömert bir indirimle oyuncuların gönlünü kazanmayı hedefliyor gibi görünüyor.

Yine de, Take-Two’nun “bedava” dediği kısımlar aslında biraz daha karmaşık. GTA Online ve Red Dead Online gibi oyunların “bedava” olduğunu söylemek, biraz da “Sizdeki parayı alana kadar bedava!” demek gibi. Çünkü bu oyunları satın aldığınızda, online kısımlarına da erişim sağlıyorsunuz ve bir şekilde cebinizde para varken, “Bedava oynuyorsunuz!” algısı yaratılıyor. Fakat, bu oyunların içindeki mikro ödemelerle birlikte, oyuncuların zengin olabilmek için harcayacakları paralar, bir hayli dikkat çekici. Yani, oyuncular, GTA V ve RDR 2’yi almak zorundalar, aksi takdirde eğlenceden mahrum kalıyorlar. Zelnick’in bu konuda yaptığı açıklamalar, “Evet, bedava kısımlar var ama bizim de bir ekmek teknemiz var!” gibisinden bir durum yaratıyor.

Bir yatırımcı toplantısında Zelnick, “GTA Online’ı bağımsız bir oyun olarak PS5’te sunmayı düşünüyoruz ve üç ay boyunca ücretsiz olacak!” dediğinde, bazı yatırımcıların gözleri parlamış olabilir. “Üç ay ücretsiz? Üç ay boyunca herkes bizden ücretsiz oyun alacak! Hızlıca o parayı kazanmayı düşünelim.” diye düşünmüş olabilirler. Zelnick’in “Bazı deneyimler tamamen ücretsiz olabilir” ifadesi, sanki Take-Two’nun bir gün “Tamam, artık oyunları bedava veriyoruz!” demesi gibi bir havaya bürünüyor. Ancak bu, haliyle, oyuncuların cüzdanlarını kapalı tutmasını sağlamak için bir tür “bait and switch” taktiği olabilir.

• Activision, Call of Duty: Warzone ile büyük bir başarı elde etti. Yani Zelnick, “Biz de neden bunu yapmayalım?” diye düşünüyor olabilir. Ancak, bu noktada Zelnick’in bağışıklık sistemi “bağlantılı F2P” modelini sevdiğini söylemesi, biraz düşündürücü. Yani, bir kişisel oyun alıyorsunuz, ardından online kısmı ücretsiz olabiliyor. Yine de, bu modelin başarılı olup olmayacağı, oyuncuların cebindeki paranın ne kadar kalabalık olduğuna bağlı. Eğer bir oyuncunun cüzdanı boşsa, o zaman “ücretsiz” bile olsa oyun oynamak zorlaşabilir.
• Sonuç olarak, Take-Two’nun oyun fiyatları ve iş modeli üzerine yaptığı açıklamalar, bir komedi filmi senaryosu gibi. Oyuncuların cebindeki parayı suistimal etmeden, eğlenceli bir deneyim sunmayı hedefliyorlar. Ama, bu hedeflere ulaşılır mı, bilinmez. Belki de geleceğin oyun dünyasında, “Üç ay bedava!” ibaresi, en çok aranan cümlelerden biri olacak. Kim bilir, belki de Zelnick’in açıklamalarıyla birlikte, oyun dünyasında yeni bir çağ açılacak!