Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

14 dakika okunma süresi

4

Outriders İncelemesi: Looter Shooter Dünyasında Yeni Bir Başlangıç

Outriders incelemesi ile looter shooter dünyasına dair yenilikleri keşfedin. Aksiyon dolu bir deneyim için hazırlanın!

admin

17 saat önce

Outriders İncelemesi: Looter Shooter Dünyasında Yeni Bir Başlangıç

Looter oyunları seven biri olarak, son dönemde yaşadığım hayal kırıklıklarını ve sıkılmaları kelimelerle anlatmakta zorluk çekiyorum. Destiny, Division ve Borderlands serilerinde yaşadığım heyecan ve tatminin ardından, Destiny 2’nin çıkışıyla birlikte büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Division 2 de maalesef aynı kaderi paylaştı; çok geçmeden hayal kırıklığına dönüşmesi kaçınılmaz oldu. Borderlands 3 ise başlangıçta eğlenceli görünse de, oyunun sonlarına doğru beni sıkmaya başlamıştı. Anthem’in, temelde güzel ama amaçsız bir oynanış döngüsüne sahip olduğunu ve Avengers’ın “Siz ne yapıyorsunuz kardeşim?” dedirten haliyle karşılaşmamıza gerek yok. Son dönemde, Destiny 2’nin son sezonu dışında beni kalıcı olarak geri dönmeye ikna edecek bir oyun kalmamıştı. Yeni, taze ve eğlenceli bir şeyler ararken Outriders, aniden hayatıma girdi.

Outriders İncelemesi: Looter Shooter Dünyasında Yeni Bir Başlangıç

Outriders’ın en büyük avantajı, yeni bir şeyler aradığım bir dönemde çıkmasıydı. Ayrıca, geliştirici firma People Can Fly’ın oyunun çıkmasına birkaç ay kala sosyal medya platformlarında sergilediği tavır da oldukça etkileyiciydi. Bir yandan güvenilir firmalar hayal kırıklığına uğratırken (öhm, CDPR), diğer yandan yeni bir firma olarak daha önce Bulletstorm dışında pek tanımadığım People Can Fly’ın net tutumları beni etkiledi. Oyunla ilgili onlarca tweet attılar, ne sunduklarını açıkça belirttiler ve çıkış gününden itibaren yaşanan sorunları açıkça dile getirip üstlendiler. Topluluk yönetimi gerçekten takdire şayan; oyun berbat bir şey olmuş olsa bile, “yiğidi öldür, hakkını yeme” diyerek bu durumu yine de anlatırdım. Ama şükür ki, oyun berbat bir şey olmamış.

ENOCH’A HOŞGELDİNİZ

Outriders’ın hikayesi, Dünya’nın kıyametinden sonra insanlığın soyunu devam ettirebilmek için Enoch adındaki yeni bir gezegenin bulunmasıyla başlıyor. 500.000 kişi, bu gezegene yerleşmek üzere seçiliyor. Ana karakterimiz, bu 500.000 kişiden biri olarak, gezegeni kontrol etmek için önden gönderilenlerden biriyiz. Kontrol görevi esnasında bir sinyal alıyoruz ve bu sinyali takip etmeye çalışırken, gezegenin o kadar da güvenli olmadığını fark ediyoruz. Takımımızın lideri, 500.000 kişinin geri kalanını indirmeye çalışırken bir fırtına kopuyor ve biz kendimizi dondurulmuş bir halde buluyoruz. 31 yıl sonra yeniden canlandırılıyoruz ve hikaye, bu sinyalin peşinde devam ediyor. Kısacası, bir amacı olan bir senaryo var ve oyun ilerledikçe bu, bir “yolculuk hikayesi”ne dönüşüyor.

Outriders İncelemesi: Looter Shooter Dünyasında Yeni Bir Başlangıç

Hikaye mükemmel mi yazılmış? Kesinlikle hayır. Özellikle oyunun ilk çeyreğindeki diyalogların büyük bir kısmında o kadar çok argo var ki, bir noktadan sonra hikayesini umursamamaya başlıyorsunuz. Ancak oyun ilerledikçe, farklı karakterler katılıyor ve ortam biraz daha toparlanıyor. Özellikle ana karakterin neredeyse herkese karşı farklı bir tavırla konuşması hoşuma giden detaylardan biri. Bu arada evet, ana karakterimiz konuşuyor; kendi kişiliği var ve bu kişilik “her şeyden irrite olan bir süper kahraman” diyebilirim. Yan görevlerdeki diyaloglar, herkesin “Oraya giden geri gelemez” laflarına “Oldu canım” edasıyla karşılık vermesi, oyunun genel olarak kuru mizah anlayışının eğlenceli anlar yaratmasına yol açıyor. Tabii ki oyunda ciddi ve bazen “Vay arkadaş…” dedirten anlar da var ama öne çıkan kısım bu kuru mizah. Dolayısıyla, o eğlenceli anları yaşamak için yan görevleri yapmanızı öneririm.

YOK ÖYLE SİPERE YATMAK

Outriders, özünde siper tabanlı bir TPS oyunu; bu anlamda Gears veya Division ile kıyaslanabilir. Ancak, bu iki oyunun aksine, Outriders’ta siperin arkasına yatarak çatışmak, alabileceğiniz en büyük hatalardan biri olabilir, özellikle çevreniz kalabalıksa. Çünkü oyun, Gears veya Division gibi ağır ve yavaş değil; biraz daha Doom tarzı bir hızda akıyor. Yerinizde fazla durmamanız ve size sunulan yetenekleri kullanarak silahlarınızı etkin bir şekilde kullanmanız gerekiyor. Oyunun bölümleri ve düşman tasarımı, bu hızlı oynanışa göre yapılandırılmış. Eğer daha iyi loot istiyorsanız, World Tier’ınızı yükseltmeniz gerekiyor; dolayısıyla, oynanış döngüsüne daha fazla hâkim olmalısınız. Outriders’ın yapay zekası, piyasadaki en iyi yapay zekalardan olmasa da, oldukça agresif ve zorluk arttıkça hatalarınızı cezalandırıyor.

Outriders İncelemesi: Looter Shooter Dünyasında Yeni Bir Başlangıç

Oyunun temel oynanış döngüsü, seçtiğiniz sınıfın sunduğu yetenekleri mantıklı bir şekilde kullanmaya dayanıyor. Evet, silahlarınızı da kullanacaksınız ama genellikle canınızı doldurmak, düşmanların yeteneklerini engellemek ve canlarını daha hızlı bir şekilde düşürmek için bu yetenekleri sürekli kullanmanız gerekiyor. Oyunun ilk birkaç saatini Gears oynar gibi geçirdiğimde oldukça sinirlenmiştim. Ardından seçtiğim sınıfın özelliklerine (Devastator) yakından bakıp, ona uygun bir şekilde oynamaya başladım. O noktada oyun döngüsüne daha da dâhil oldum. Sunulan yeteneklerin çoğunun da güç fantezisini tatmin etmesi oldukça tatmin ediciydi.

Bu oynanış döngüsünün sarıp sarmaması, önemli bir detay çünkü hikâyeyi bitirip tüm yan görevleri tamamladıktan sonra, endgame içeriği olarak “Expedition” adı verilen bir oyun modu var. Bu mod, bir nevi Diablo’daki Riftleri anımsatıyor. Ne olduğunu açıklamam, spoiler olur ama en azından verilen süre içerisinde görevi bitirmeye çalışıyorsunuz. Altın, Gümüş ve Bronz süreleri mevcut ve ne kadar hızlı tamamlarsanız, alacağınız lootun değeri o kadar artıyor. Ayrıca Expedition görevlerinin de oyunun World Tier’ları dışında bir tier sistemi var ve en yüksek seviye lootları burada alabiliyorsunuz. Eğer oynanış döngüsü sizi sardıysa, endgame de sizi sıkmayacaktır. Ancak, bir an önce Diablo gibi sezon sistemini oyuna eklerlerse çok daha iyi olur; çünkü bir noktadan sonra her şeyi toplamış olacağız.

Outriders İncelemesi: Looter Shooter Dünyasında Yeni Bir Başlangıç

ÇEŞİTLİLİĞE DOYAMADIM

Outriders’ın piyasadaki diğer looter shooter’lara karşı en büyük farklarından biri sunduğu sınıf ağaçları. Her sınıfın üç dala ayrılan ve o dallarda daha da detaylanan bir sınıf ağacı var. Oynama şeklinize göre bu sınıf ağaçlarını ayarlayabilirsiniz. Örneğin, benim oynadığım Devastator, yakın mesafe çatışmalara odaklı bir sınıf. Dolayısıyla, Shotgun hasarını artıran veya “yakın mesafe” olarak kabul edilen uzaklığı artıran yetenekler mevcut. İşin güzel tarafı, sınıf ağacındaki tercihlerinizi beğenmediğinizde istediğiniz zaman sıfırlayıp, tüm puanlarınızı geri alıp dağıtabiliyorsunuz.

Ayrıca, sınıfların sunduğu oynanış tarzları, herkese hitap edecek şekilde tasarlanmış. Oyunda toplamda 4 tane sınıf var: Yakın mesafeye ve “vur-kaç” stratejisine dayalı Trickster, orta mesafede bir nevi DPS ateş büyücüsü olan Pyromancer, yakın mesafede tank görevi gören Devastator ve uzak mesafede ekipmanlarını kullanarak şifacı ve destek rolü üstlenen Technomancer. Ben, ilk oynayışımda (tıpkı her sınıflı oyunda olduğu gibi) tank sınıfı olan Devastator’ı seçtim ve aşırı derecede eğlendim. Endless Mass yeteneğini açtıktan sonra, o yetenekle düşmanları bir yere toplayıp, Gravity Leap ile hepsini temizlemek oldukça tatmin edici bir deneyim sundu.

Outriders İncelemesi: Looter Shooter Dünyasında Yeni Bir Başlangıç

Bir diğer büyük farkı ise, zırhlar ve silahlar için sunduğu mod çeşitliliği. Evet, benzeri bir durum Destiny’de de var fakat Outriders’ın sunduğu mod çeşitliliği, oynanışınızı dilediğiniz gibi şekillendirmeye yardımcı oluyor. Bu modlar arasında, dodge’unuzu ışınlanmaya çeviren veya silahla vurduğunuz hasarı can olarak geri döndüren modlarla birlikte, düşmanlara belirli etkiler bırakan ya da yeteneklerinizi güçlendiren birçok mod da mevcut. Benim favori modlarımdan biri, Auto Shotgun için kullandığım ve şarjörün %35’i boşken düşman öldürdüğümde, şarjörün tamamını dolduran mod. Devastator sınıfım ve bu mod birleşince, ufak düşmanları temizlemek ve düşmanları üzerime çekmek aşırı derecede kolaylaşıyor.

Silah ve zırh çeşitliliği de modlar kadar tatmin edici. Auto Rifle, Sniper, Auto Sniper, Shotgun, Auto Shotgun, SMG, LMG gibi klasik silahların yanı sıra, Double Gun adında ayrı bir silah da var ve bu silahların hepsinin üç farklı modu bulunuyor. AR, Double Gun ve SMG için silahın atış şeklini (otomatik, üçlü ve tekli) değiştirebiliyorken, Shotgun gibi silahların mermi türünü değiştirebiliyorsunuz. Zırhlarda ise genellikle karakterin belirli mesafelerde verdiği hasarı, yetenek gücünü ve tekrar dolma süresini artıran özellikler mevcut. Tip olarak, zırhlar ve silahlar özellikle Epic (mor) seviyesinde güzelleşmeye başlıyor ama Legendary (sarı/turuncu) silahların tasarımları ve özel modları gerçekten göz alıcı. Şu ana kadar, benim Devastator’ım için biraz gereksiz olsa da, Ice Berg adlı Sniper’ın ve düşürdüğüm Thunder Bird adlı AR’ın tasarımlarına “dibim düştü” desem yeridir. Legendary zırhlar konusunda kararsızım ama Epic zırhlar bile şu anda görsel olarak tatmin edici. Bu nedenle, oyunun en büyük eksiklerinden birinin Transmog olduğunu düşünüyorum. Çoğu looterın sonradan (hatta yıllar sonra) getirdiği birçok özelliği şu an Outriders’ta bulabiliyoruz ancak Transmog gibi neredeyse her looterda herkesin aradığı bir özelliğin olmaması biraz can sıkıcı.

Outriders İncelemesi: Looter Shooter Dünyasında Yeni Bir Başlangıç

VAR BU İŞTE BİR ANORMALLİK…

Peki, Outriders’ın hiç mi sıkıntısı yok? Var tabii ki; sosyal medyada ve oyun dünyasında sıkça konuşulan problemleri görmüş olmalısınız. İlk üç-dört gündeki sunucu problemleri ve sürekli çökmeler, bu sıkıntıların başını çekiyor. Sunucu problemleri büyük oranda çözüldü; şu an oyuna rahatlıkla girebiliyorsunuz. Ancak, durduk yere oyunun çökmesi gibi sorunlar hala devam ediyor. İncelememi yazarken, People Can Fly yine uzun bir güncelleme yazısı paylaştı ve önümüzdeki hafta ilk büyük yamanın geleceğini ve bu sorunların büyük bir kısmını çözeceklerini söylediler. Fakat, kendi tecrübemden bahsetmem gerekirse, endgame’e kadar sıkıntısız geldikten sonra, özellikle çökme sorunlarıyla bolca karşılaşmaya başladım. Neyse ki, incelemeyi yazabilecek kadar oynadım (40+ saat) ve bu yamaya kadar ara verdim ama bu durum gerçekten sinir bozucu hale gelmeye başlamıştı. Her envanterde ekipman değiştirmeye çalışırken çökmesi cidden can sıkıcıydı.

Oyun görsel olarak da bir tuhaf. Oyunun PS4 ve Xbox One için de çıktığını unutmamak gerek ama bazı kısımlarda çok güzel görünürken, bazen de PS4 jenerasyonunun başındaki oyunlar gibi görünüyor. Ancak, en azından Series X’te birkaç kısımdaki FPS düşüşlerini saymazsak genellikle 60fps oynadığımı söyleyebilirim.

Outriders İncelemesi: Looter Shooter Dünyasında Yeni Bir Başlangıç

Oyun, gereksiz yere giren yükleme ekranlarını gizlemek için kullanılan ara videolar konusunda da can sıkıcı. Dediğim gibi, Outriders’ın haritaları o kadar büyük ve açık değil, fakat bazı görev bölgelerine girerken ara videoların girmesini hala saçma buluyorum. People Can Fly, bunu senkronize etmek için kullandıklarını söylese de, bunun daha iyi bir şekilde yapılabileceğine inanıyorum.

Ama benim en çok canımı sıkan şey, boss dövüşlerindeki checkpoint yetersizlikleri. Evet, oyunda boss dövüşleri var ve bazıları oldukça büyük ve eğlenceli. Fakat, eğer benim gibi oyunu sürekli en son World Tier’da oynamak isterseniz, bolca öleceksiniz ve boss dövüşleri de öleceğiniz kısımlardan biri. Ama burada problem şu ki, yukarıdaki “gereksiz ara sahne” derdi, bu boss dövüşlerinde de var. Boss faz değiştirirken araya ara video giriyor, bir şeyler oluyor, ardından dövüşe devam ediyorsunuz. Diyelim ki ikinci ya da üçüncü fazına geçtikten sonra öldünüz. Haliyle, en baştan başlamanızı bekliyorsunuz ama oyun sizi direkt boss dövüşüne gelmeden önceki mekâna atıyor. Durduk yere tekrar ara videoları izlemek zorunda kalıyorsunuz. Bu durumun en can sıkıcı örneği, oyunun son boss dövüşünde. İki fazdan oluşuyormuş gibi gösteriyor oyun, ama aslında o iki faz değil. Aynı bossla iki defa dövüşüyorsunuz. World Tier’ı düşürseniz bile, boss dövüşünün tek bir “fazı” bile bir boss dövüşü kadar sürüyor. İkinci faza geçerken yine ara video giriyor, ardından ufak düşmanlarla başka bir yerde çatışıp tekrar bossla karşılaşıyorsunuz. Normal bir tasarımda, bu ara kısmı checkpoint vermek için koydular deriz. Fakat, ikinci fazda ölürseniz, TEEE İLK FAZDAN TEKRAR BAŞLIYORSUNUZ. Dolayısıyla, eğer solo oynuyorsanız, son boss dövüşüne girmeden önce World Tier’ınızı bir iki tık düşürmenizi öneriyorum. Gerçekten çekilmiyor. Umarım, en azından bu bossa bir çözüm getirirler önümüzdeki güncellemeyle.

Outriders İncelemesi: Looter Shooter Dünyasında Yeni Bir Başlangıç

Çoklu oyuncu kısmındaki lag ve glitchler de ayrı bir sorun. Oyunun hikayesini baştan sona kadar solo oynadıktan sonra, Expedition’larda artık ister istemez Co-Op oynamak istedim ama lag gerçekten can sıkıcı. Belki de ben oyuncuların büyük bir kısmından önce geldiğim için uzaktan oyuncularla eşleşiyorumdur ama matchmaking gerçekten sıkıntılı. Şu ana kadar üç kişilik tam bir takımla oynama fırsatım olmadı; hep ya solo ya da iki kişi olarak oynadım. PC’de oynayan arkadaşlarım olmasına rağmen, PC’yle konsollar arası crossplay şimdilik kapalı. Açıldığında daha fazla tecrübe etme fırsatım olacağını düşünüyorum.

Her ne kadar son kısımda biraz sinirlenmiş gibi görünsem de, Outriders tecrübemden genel olarak memnun kaldım. Çünkü Outriders, dibine kadar bir looter shooter oyunu. Live service bir oyun olmayışı, ilginizi Destiny, Division veya Anthem’dan daha fazla çekebilir ama eğer looter shooter sevmiyorsanız, bu oyunun fikrinizi pek değiştireceğini sanmıyorum. People Can Fly, türün en iyi örneklerinden parçalar almış, kendi tarzlarıyla harmanlamış ve ortaya Outriders’ı çıkarmış. Problemleri çözüldüğünde daha da memnun olacağım ve eğleneceğim bir oyun olacak ama şu an bile beni yeterince tatmin etti. Destiny 2 eski lootları ve mekanları geri getirirken, Division’ın “gerçekçi” lootu sıkıcı hale gelmişken, Borderlands 3 ve Anthem’ın hayal kırıklıklarını düşündüğümüzde, uzun bir aradan sonra taze lootun peşinden koşmak gerçekten harika bir his. Geri dönmek için sabırsızlanıyorum; daha Expedition’ları doğru düzgün kasamadım bile!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?