Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

10 dakika okunma süresi

4

Romancing Saga 2: İmparatorluk Kurmanın Eğlenceli Yolculuğu

Romancing Saga 2 ile imparatorluğunuzu kurun! Strateji, macera ve eğlencenin bir arada olduğu bu yolculukta kaybolmaya hazır olun!

admin

6 saat önce

Romancing Saga 2: İmparatorluk Kurmanın Eğlenceli Yolculuğu

Hiç beklenmedik bir anda Switch 2’yi elde etmiş olmamdan dolayı, oyun arayışındayken Can sağ olsun, Romancing Saga 2 incelemesini önüme bıraktı. Böylece plansız bir şekilde bir imparatorluk kurma ve yönetme serüvenine atıldım. JRYO türü, hayatımın son 20-25 yılını işgal eden çift taraflı bir bıçak gibiydi. Çünkü genellikle hikâye güzelse üretim kalitesi zayıf, aksiyonu çekici ama karakterler ilgi çekmiyor veya dünyası etkileyici ama aşırı bir grind gerektiriyor. İşte karşımızda, 1993 yılında Super Famicom için piyasaya sürülen ve sonrasında birçok platformda yer bulan Romancing Saga 2’nin, Revenge of the Seven alt başlığı eklenerek yeniden yapıldı. Elimizdeki bu versiyon, birçok açıdan optimum ayarları yakalayabilmiş özel bir JRYO.

Romancing Saga 2: İmparatorluk Kurmanın Eğlenceli Yolculuğu

Koş imparatorum, volkan yaklaşıyor!

Oyun, birçok Square JRYO’su gibi fantastik bir evrende, Avrupai bir imparatorlukta geçiyor. Ancak bu sefer üç ya da beş krallık karmaşası yerine, Avalon Krallığı olarak çeşitli bölgelere yayılma ve imparatorluk kurma hayallerimiz mevcut. Fakat ortada bir sorun var: Yedi Kahraman ya da diğer adıyla Yediler, kıtada büyük bir karışıklığa neden olmakta ve dönüşleri halk arasında sıkıntıya yol açmaktadır. Tabii ki bu durumu çözme görevi yine bize, imparatora düşüyor. Daha doğrusu imparator nesline… Şimdi bu nesil meselesine bir parantez açıp anlatmak isterim. Oyunun biraz başlarında İlk İmparator Leon, gizemli bir sahireyle bir anlaşma yapıyor ve kendi deneyimlerini soyuna aktaracak bir büyüye kapılıyor. Bu büyü sayesinde Yediler yenilebilir hale geliyor. Bu büyü, oyundaki ana mekanik olan tecrübe aktarımının kapılarını da açıyor. Her nesil değişiminde, bir önceki neslin tüm özelliklerini devralıyoruz.

Bu aşamada oyundaki karakter sınıflarına dikkat çekmek isterim; bunu klasik meslek sistemi gibi düşünebilirsiniz. Kolcu, Ağır Piyade, Büyücü ve Köstebek gibi sınıflarımız var ve oyun boyunca genişleyen bu meslek portföyü ile çeşitli görevler üstleniyoruz. Her ana olayı takiben yaşanan zaman atlaması ile mesleğimizi değiştiriyor ve yeni bir imparator da belirliyoruz. Hırsız imparator, Korsan imparator ve favorim olan Dövüş Ustası imparator gibi ilginç durumlarla karşılaşıyoruz ki bu da oldukça eğlenceli. Oyunun koyu ve karanlık bir atmosferi olmaması, huzurlu bir oyun akışı sunmuş. Tabii ki zaman zaman zorlu savaşlarla karşı karşıya kalıyoruz ama ne olursa olsun oyunun hiçbir anında sıkılmadım. Bu sebepten dolayı, kuşkusuz yaz aylarında kafa dağıtmak için harika bir eser. Elbette bu rahatlıkta oyunu Switch 2’de oynamanın da büyük katkısı var; ister uzanarak, ister oturarak bu maceraya katılmak oldukça keyif vericiydi. Hatta bazen yaptığım grind bile beni yormadı denilebilir.

Romancing Saga 2: İmparatorluk Kurmanın Eğlenceli Yolculuğu

Koş imparatorum, musluğum arızalandı!

“Peki, imparator olarak ne yapıyoruz?” sorusunu sorabilirsiniz. Tabii ki her JRYO oyununda yaptıklarımızı. Farklı ortamları dolaşmak, düşmanları alt etmek, hazine bulmak… Yani, bilindik standart işlemler. Arada saraya dönüp yeni geliştirmeler de yapıyoruz tabii ki. Demirciyi geliştirerek daha güçlü ekipmanlar elde etmek, büyü okulundan yeni büyüler öğrenmek ve benim favorim olan üniversiteye gidip sınavlara katılmak gibi. Yani sadece kas gücü yetmiyor, biraz zihin çalıştırmak şart ki imparatorluğumuzu büyütebilelim, değil mi? Bu sınavlar ise hem zaman sınırlı olması hem de oyundaki gelişmeleri dikkatli takip etmemizi gerekli kılmasından dolayı, oyunun en stresli kısmını oluşturuyor. Uzun yıllardır sınav karşında durmayan ben biraz gerilim yaşadım ama kazandıkları ödüller bu strese değiyor. Es geçmeyin.

Oyun, düz bir hikaye akışı varmış gibi görünse de gerçek durum daha karmaşık. İmparator direkt olarak oyuncunun kendisi olduğu için, soy aktarımını gerçekleştirdikten sonra karakterde herhangi bir değişiklik olmuyor. Ancak yaptığımız seçimler, yan görevlerin akışını etkileyerek sonuçlarını değiştirebiliyor. Bu yan görevler, ayrıca ekibimize hangi karakterlerin katılacağını da belirliyor. Örneğin, en sevdiğim yan öykü olan deniz kızını insana çevirme görevinde bazı şeyleri farklı yaptığınızda görev başarısız olabilir ama o sayede farklı özelliklere sahip başka bir deniz kızı ekibimize katılabiliyor. Seçtiğiniz tarafa göre ise bir görevde Salamander ya da Kara Büyücü’den biri, “İmparatorum ne zaman çağırırsanız hizmete hazırız!” diyor. Bu gibi durumlar oyunu tekrar oynanabilir kılıyor. Ayrıca, dikkat çekici bir New Game+ seçeneği de mevcut. Ancak bu parçalı hikaye yapısı, arka planda topladığımız Yediler öyküsünü biraz dağınık hale getiriyor. Çünkü biz tahtımıza oturduğumuzda, her şey mükemmelken, aniden bir haberci geliyor ve “Koş imparator! Durumlarına bakmak üzere gitmeli misiniz?” diyor. Yani bu kadarını da beklemiyorduk; halkın sorunlarıyla yakından ilgilenmemiz zalimce bir durum gibi hissediliyor. Fakat, belki de bir yönetici halkıyla bu kadar ön planda olmalıdır, kim bilir?

Romancing Saga 2: İmparatorluk Kurmanın Eğlenceli Yolculuğu

Koş imparatorum, kedim ağaca tırmandı!

Elbette burada biraz alaycı bir dil kullandım ama tüm bu koşuşturma ve sorunları halletme süreci aslında eğlenceli bir ilerleme ve başarı hissi veriyor. Özellikle savaşlara geldiğinde çok daha derin bir dünyaya açılıyor ve birçok keyif verici unsuru beraberinde getiriyor. Sıra tabanlı savaş sistemi her ne kadar klasik formda devam etse de, serinin kendine özgü özellikleri ile bu durumu oldukça hareketli hale getiriyor. İlk olarak, her yeni sınıfla birlikte yeni formasyon bilgileri kazanıyoruz; bunları beş kişilik ekip için stratejik dizilimler gibi düşünebiliriz. Kimin rakip saldırılarını karşılayacağına, kimin yandan saldıracağını burada belirliyoruz. Ve özellikle boss savaşlarında bu dizilimlerin doğru kullanılması, yaşam ve ölüm arasındaki o ince çizgiyi belirleyebiliyor. Oyun oldukça zorlayıcı değil ama bazı savaşlar özel taktikler gerektirebilir ve takım oluşturmak oldukça zevkli. Oyunda bir Life Point (LP) sistemi de mevcut. Çünkü bazı savaşı kaybederken yeniden oyuna başlamak daha iyi bir seçenek olabiliyor. Çünkü LP’si biten karakter gruptan çıkarılıyor ve yeni bir imparator gelene kadar o sınıfı kullanmak imkansız hale gelebiliyor. Benzer ve kalıcı ölüm durumları, en çok Fire Emblem ve Valkyrie Chronicles serilerinde etkili olmuştu ve kendi kurduğum ekip ile bir bağ kurmamı sağlamıştı. Burada imparatorlar değişse de önemli karakterlerinizin ölmemesi için yine de dikkatli olmanız gerekiyor.

Romancing Saga 2: İmparatorluk Kurmanın Eğlenceli Yolculuğu

Savaşlara heyecan katan bir başka özellik de serinin simgesi olan “Glimmer” sistemi. Kısaca “beynimde bir kıvılcım çaktı!” veya “Eureka anı” olarak özetleyebileceğim bu sistem, belirli anlarda bazı saldırıları gerçekleştirirken karakterin yeni bir hareket keşfedebilmesini sağlıyor. Örneğin, normal bir ok saldırısı yaparken, yanında kıpraşan bir ampul simgesi belirebiliyor. Bu kıpraşan simgeleri karıştırmadan, o hareketi gerçekleştirdiğinizde yeni bir hareket öğrenebilme şansımız doğuyor. Karakterler “Ya Allah!” diyerek oku atarken, aklında çakan o kıvılcımla yeni ve daha güçlü bir saldırı geliştirebiliyor. Bu saldırılar, her imparator değişiminde kalıcı hale geliyor ve yeteneği olan diğer herkes tarafından öğrenilebilir hale geliyor. Böylelikle, zamanla eskrim ustası bir büyücü, hafif iyileştirme becerilerine sahip ağır zırhlı piyade, mızrak ustası bir şifacı ve her konuda bilgi sahibi bir imparator haline gelebiliyoruz. (Çünkü dünya liderlerinin her alanda bilgi sahibi olması gerekmez mi?) Belki bu durum biraz absürt görünebilir ama oyunun sunduğu zorluk, her imkanı kullanabilen bir takımın, belli alanlarda uzmanlaşmış karakterlerden daha iyi olabileceğini kanıtlıyor. Ayrıca, yeterince tecrübe toplayarak yüksek seviyelere ulaşmak da mümkün. Oyun, bu esnek yapısı ve sürekli rotasyon sunarak yeni anahtarlar keşfetmeye olanak tanıyor. Hikaye biraz geri planda kalıyor ama ben eğlenceli zaman geçirdim, bu kesin. Sanki kendi hikâyemi yazıyormuşum gibi hissediyorum. Oynayan başka birinin ekibi tamamen farklı olabilir ve onlar da bu şekilde zafere ulaşabilir. Yalnızca okçulardan oluşan ve rakibini delik deşik eden bir takım kurmak veya güçlü bir savunma kurmak da oyunda mümkün. İşte bu stratejik çeşitlilik, Romancing Saga 2’yi benzerlerinden ayıran en önemli özellik. Ayrıca, bazen sıra dışı yöntemler, başarıya ulaşmanın anahtarı olabilir. Ekonomi konusu dışında tabii ki, onu normal yönetmekte fayda var, zira neme lazım…

Koş imparatorum, sabunum düştü!

Tabii ki oyunu övdüm ama yanlış anlaşılmasın; bu oyun bir Final Fantasy ya da Dragon Quest kalitesinde değil. Daha küçük, düzgün, sorunsuz bir yeniden yapım niteliğinde. En iyi JRYO olarak anılması mümkün değil ama ilk 10’a girebilir, ilk 20’ye girmesi de önemli bir başarı. Oyun, geçen yılın Ekim ayında piyasaya sürülmüştü ama Switch 2 versiyonu yeni hazırlandı. Konsolun gücünü göstermek için doğru yapım olmasa da, sabit FPS oranı ve el modundaki canlı renkler, oyunu benim uyku öncesi vazgeçilmezim yaptı. Dock modunda da mükemmel çalışıyor ve herhangi bir sorun yaşamadım. Müzikleri biraz sıradan geldi, bu yüzden kapattım ama genel olarak oldukça düzgün bir paket sunmuş durumda. Tabii, yeni konsolda ilk bitirdiğim oyun olmasının benim için özel bir anısı olacak. Eğer karakterleri toplamayı planlıyorsanız, oyunu en az iki kez bitirmeniz gerekecek. Bu da parasının karşılığını verdiğini gösteriyor. Hatta New Game+’da daha önce bahsettiğim fantezi takımları oluşturarak kendinize farklı meydan okumalar yaratabilirsiniz. İmparatorluk sonuçta sizin, kim ne diyebilir ki?

Romancing Saga 2: İmparatorluk Kurmanın Eğlenceli Yolculuğu

Ben oyunu son derece olumlu hislerle tamamladım ama türün meraklıları dışında pek fazla öneremem. Ancak yaz tatili boyunca veya evde keyifli bir vakit geçirmek isteyenler için ideal bir seçenek. Böyle rahat rahat vakit geçirebilirsiniz, değil mi? Zaten hemen hemen her platformda da mevcut ama Switch 2’de oynamak apayrı bir keyif oldu, bunu da belirtmeliyim. Eğer Square, Romancing Saga 3’ü remake yaparsa, çıkışını ilk olarak bekleyecek olan ben olacağım. Nihayetinde, herkesin karşısına sık sık çıkmayan amele imparatoru olma fırsatı öyle değil mi?

Romancing Saga 2: İmparatorluk Kurmanın Eğlenceli Yolculuğu

Romancing Saga 2: İmparatorluk Kurmanın Eğlenceli Yolculuğu

Romancing Saga 2: İmparatorluk Kurmanın Eğlenceli Yolculuğu

Romancing Saga 2: İmparatorluk Kurmanın Eğlenceli Yolculuğu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?