Death Stranding: Yenilikler ve Eleştirilerle Dolu Bir Bağımsız Yapım İncelemesi
Death Stranding, yenilikleri ve eleştirileriyle dolu bir bağımsız yapım olarak oyuncuları büyülemeye devam ediyor. Detaylar burada!
6 gün önce

Hideo Kojima’nın ne bir dâhi ne de aşırı övgü alan bir deli olduğunu söylesek, muhtemelen her iki unsuru da barındırdığını ifade etmiş oluruz. Metal Gear Solid ile elde ettiği başarı sonrasında, Konami ile yaşadığı sıkıntılar sonucunda, hem taraftarların hem de Sony’nin desteğini alarak büyük bir projeye yöneldi. Gizemler ve komplolarla dolu ancak geniş satış rakamlarına ulaşamayan bağımsız bir yapım olan Death Stranding, Karmaşık bir deneyim sunuyor. Oyun, birçok kişi tarafından çok sevilirken, bazıları da ondan uzak durmayı tercih etti. Herkesin kendi deneyimlemesi gereken bir yapım olduğu kesin. Kojima şu sıralar başka projeler üzerinde çalışmaya devam etse de, Sony’nin bu konuya henüz net bir cevap vermediği aşikâr.
Hiç bilmeyenler için Death Stranding, zorlu arazi koşullarında kargo taşımacılığı ve az miktarda çatışma unsurları içeren bir oyun olarak tanımlanabilir; bu ilginç konsepti oldukça akıcı bir şekilde sunmayı başarmıştır. Oyunda Sam adında bir taşıyıcı olarak Amerika’nın dört bir yanını geçerek, Kiral Ağ adlı bir sistem aracılığıyla insanları bir araya getirmeye çalışmaktayız. Bu süreçte dünyayı kurtarmak ve bebek bakmak gibi yan görevlerle de karşılaşıyoruz ancak asıl amacımız, taşıdığımız kargolarla ilgili herhangi bir engelleme ile karşılaşmamaktır. PS4 için oyunun incelemesinde tam 98 saat harcarken, hikaye sona erdikten sonra bile zaman zaman tekrar oynamak ve kargo taşımaktan keyif aldım. Death Stranding, meditasyon etkisi yaratan eğlenceli bir deneyim sunuyor. Kojima’nın MGS V dönemindeki egosunu törpüleyerek daha sade bir oyun ortaya koyduğu bu yapım, anlamlı ve dikkat çekici öyküsü, etkileyici müzikleri ve yürümeyi temel mekaniği olarak kullanmasıyla övgüyü kesinlikle hakediyor. Geçmişteki pandemik durumu düşünecek olursak, bu oyun, insanların yalnızlığına ve birbirlerine tekrar bağlanma çabalarına odaklanan bir konsepti mizahî bir şekilde ele alıyor.
Yönetmen Gol Değil Diyor Ancak bu oyunun *Sony’nin diğer PS4 özel yapımlarına eklenen “Director’s Cut” etiketini hak ettiğini* söylemek oldukça zor. Spider-Man: Miles Morales ve Ghost of Tsushima gibi yapımlar ile kıyasladığımda, Death Stranding’in rahatlıkla bir güncelleme ile PS4 ve PS5’e entegre edilebileceğini düşünüyorum. Zira yeni hikaye içerisindeki yarım saatlik küçük bölümler ya da Metal Gear Solid’in VR Mission’larını anımsatan kısa görevler, orijinal bir içerik sunmakta oldukça zayıf. Ayrıca yeni eklenen yarış pisti ile ilgili esprili bir şekilde “gülünç” dememek elde değil. Yeni gelen mancınık, Kiral Köprü ve Zıplama Rampası gibi öğeler de kolaylıkla bir DLC olarak sunulabilirdi. Yönetim dosyasının yeniden indirilmesi gerekliliği de ayrı bir sorun. Eğer orijinal oyun güncellenip 4K 60 FPS’de çalışabilse, kesinlikle daha mantıklı olurdu. PS5 üzerindeki PS4 versiyonu hala 30 FPS çalışmakta ve yüklemeleri oldukça uzun sürmekte; oysaki PC versiyonunu oynayanlar 60 FPS alabiliyorlar.
Kargoculuk Artık Daha Akıcı Her PS5 versiyonu için yazmaktan bıktım ama tekrar belirtmekte fayda var; bu oyun da sistemin gücünden yararlanarak 4K 60 FPS’de akıcı bir şekilde oynanıyor. Yükleme süreleri artık kısa ve sorunsuz hale geldi; dağlarda yürüdüğünüz her taş ve silahlarınızın hissiyatı çok daha net bir şekilde deneyimleniyor. Oyun, teknik açıdan gerçekten bir sanat eseri ve bu yeni sürüm ile bu sanat zirveye ulaşmış durumda. Uzak mesafeler belirgin olduğundan, haritaya fazla bakma gereği duymadan rotanızı belirleyebiliyorsunuz. Kozmetik eklentilere fazlaca yer veriliyor ama bunun üzerinde durmaya gerek yok. Kullanımı keyifli olan yeni Maser Gun da düşmanlar üzerinde pek etkili değil. Ancak yeni eklenen zorluk seviyesi, mücadeleyi daha ilginç bir hale getiriyor; o da hoş bir detay. Yaklaşık iki yıl aradan sonra oyuna geri döndüğümde en çok üzüldüğüm şey, büyük emeklerle kurduğum teleferik ağının büyük ölçüde yıpranmış olduğunu görmek oldu. Oyundaki çok oyunculu yapı sayesinde oluşturduğumuz yapılar diğer oyuncular tarafından da kullanılabiliyor ancak bunun yan handikapı, yapıların zaman içerisinde bozulmasıydı ve Zaman Yağmurları bu sorunu daha da karmaşık hale getiriyordu. Neyse ki yollar sağlamdı, motoruma atlayıp yeni içeriği hallettim; ama dağlara tırmanmak başlı başına zorluk olurdu.
Ölüleri Uyandırmayın Özetlemek gerekirse, bu oyun şu ana dek yapılmış en iyi versiyon olsa da, daha önce oyunu bitirenlerin yeniden satın almasını gerektirecek yenilikler sunmamaktadır. Bu eklemeler, yalnızca yan eğlence olarak değerlendirilmelidir; yoksa kıyamet sonrası bir dünyada zamanla yarışmanın mantığını anlamakta zorlandım, özellikle Zaman Yağmurları devam ederken. Yeni içerik toplamda 2 saatlik bir zamanı alarak, yaklaşık 3-4 saatlik ek içerik sunduğunu söyleyebiliriz. Ancak eğer PS4 veya PC versiyonunu daha önce oynamadıysanız ve merak ediyorsanız, bütçeniz yeterliyse gidip almanız iyi bir tercih olabilir. Ama tahminimce, bu oyun çok geçmeden indirimli fiyatlarla karşımıza çıkacak ve o zaman almak daha mantıklı bir tercih olabilir. Bunun dışında, batı cephesinde çok fazla yeni unsur bulunmamakta.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?