Greak: Memories of Azur – Yarışan Karakterlerle Yenilikçi Oynanış Deneyimi

Navegante Entertainment toplantı salonunda, akıllardaki bir soruyla yola çıkıyoruz: Oyunumuz nasıl bir şey olmalı? Aksiyon türündeki oyunların fazlalığı, bizi farklı bir şey yaratmaya yönlendiriyor. Metroidvania unsurumuz yok, ama platform ve düşman öldürmeye odaklanmak istiyoruz. Gerçekten dikkat çekici bir proje ortaya koymalıyız. Peki ya oyunculara birden fazla karakterle oynama seçeneği sunsak mı?

İşte bu harika bir fikir! Neden iki değil, üç karakter kullanmıyoruz? Üç karakterimiz, her biri özgün özelliklere sahip olsun. Greak, yakın dövüşte yetenekli iken kız kardeşi Adara uzaktan saldırılar yapabilen daha zayıf bir karakter olabilir. Raydel de üçüncü kardeşimiz olsun; güçlü ama yüzme yeteneği olmasın! Bu üç karakterle, zamanlamaya dayalı dövüş ve bulmacalar içeren bir oynanış sunmayı planlıyoruz.

Serpiştirilen bulmacalar, oyuncuların keyfini artıracak. Ancak her biri, en azından iki karakteri kullanmayı gerektirecek şekilde tasarlanmalı. Bu, oyun temposunu düşürmez mi? Hayır, çünkü bulmacalar etkili bir şekilde yerleştirilirse, hızlı bir tempo koruyabiliriz. Mesela düğmelere basarak kapıları açmak ve diğer karakterlerle işbirliği yapmak, oyuncular için keyifli bir deneyim sunar.

Başlangıçta, Greak: Memories of Azur, ilk birkaç saat için etkileyici bir deneyim sunuyor. Greak’i kontrol ederken, Urlag istilasından kaçmak için bir zeplin inşa etmeye yardımcı oluyoruz. İki kardeşini bulma çabası, oyunun başlangıcında klasik bir platform ve aksiyon dinamizmi sağlıyor. Ancak, daha sonra kız kardeşi bulmakla birlikte oyun dinamiklerinde bir değişim başlıyor. İki karakteri eş zamanlı olarak kontrol etmek, başlangıçta karmaşık görünse de, güncellenmeden sonra daha da kolaylaşıyor. Yine de, sürekli benzer bulmaca yapıları oyuncuları zamanla sıkabilir.

Oyun, bir yandan da çok tatlı el çizimi grafiklere sahip; fakat ilerleyen saatlerde aynı tempoyu koruyamamak can sıkıcı olabilir. Özellikle bir bulmacada gereksiz yere tekrara düşmek, oyuncuları sıkabilir. Bu noktada, farklı düşmanlarla karşılaşmak ve stratejik mücadeleler sunmak, oyun deneyimini zenginleştirebilir. Ne yazık ki, Greak’te düşman çeşitliliği yetersiz kalmış.

Oyun, karşılaştığımız bulmacalarda yaratıcılık sunamıyor ve yeni yetenek kazanma imkanı da yok. Yalnızca haritada ana bölgeleri görebiliyor, kestirme yollarla git-gel yapabiliyoruz. Karakter geliştirme unsurlarının eksikliği de bu durumu olumsuz etkiliyor. Sonuç olarak, Greak’in sunduğu deneyim, potansiyeline rağmen daha fazla derinlik ve zorluk arayan bir oyuncu için tatmin edici olmayabilir.

Bu durumu dikkate alarak, daha kapsamlı tasarım fikirleri için toplantıya katılmayı dilerdim. Belki de Greak, şimdi olduğundan daha farklı bir yolda ilerleyebilirdi.