Wytchwood: Karanlık Masalların içinde Keşfe Çıkın

Son zamanlarda, saatlerce süren mücadeleler içinde kaybolabileceğim oyunlarda fazla vakit geçiremeyeceğimi fark ettim. Günlük yaşamın getirdiği yorgunluğun etkisi mi bilmiyorum ama daha çok beni rahatlatan, yeni şeyler keşfetmemi ve inşa etmemi sağlayan oyunları arar hale geldim. İşte bu noktada Wytchwood karşımda belirdi. Macera ve el sanatlarının ön plana çıktığı, görsel estetiğiyle göz dolduran ve insanı kendine çeken bir yapım olan Wytchwood, hikâyeye dayalı bir temele sahip. Bu hikâye, büyü yapma veya gerekli malzemeleri üretme yolculuğunu anlatıyor. Yaşlı bir orman cadısının hafıza kaybı yaşamış olmasıyla şekillenen bu macera, elinde bir keçi ile yapılan anlaşmanın ardından gelişiyor; biz de bu durumu öğrenmek için oyuna dalıyoruz. Yaratıcı ekip, bu merak uyandıran serüven için oyuncunun rahatlamasını sağlayacak pek çok unsuru bir araya getirmiş. Müzikler, karakter tasarımları, akıcı diyaloglar ve çizimler, sizi sarmalayan bir dünya oluşturmuş.

Hızlıca adapte olabileceğiniz bir deneyim

Bilmiyorum ama ben, gün geçtikçe ilgi ve odağımı daha da hızlı kaybetmeye başladım. Bu yüzden çoğunlukla alışması kolay olan oyunlara yöneliyorum. Birçok oyun karmaşık arayüzleriyle sizi bunaltırken, Wytchwood’un en sevdiğim özelliği, oyuncuyu hızlıca kendine alıştırma olanağı sunması. Oyuna girer girmez 15-20 dakikada ne yaptığımı, neden yaptığımı ve en önemlisi nasıl yaptığımı anlamıştım. Girişteki öğretici bölüm oldukça yerindeydi. Bazı oyunlarda “Aman bu kadar yazıyı kim okuyacak, oynarken öğrenirim” diye düşünerek pişman olduktan sonra, Wytchwood’un sunduğu bilgi bana oldukça faydalı geldi. Ayrıca bunun yanı sıra, güçlü bir mekanik ve iyi bir görselliğin de olması gerektiğini unutmamak lazım. Wytchwood, bu unsurları ustalıkla yansıtan bir yapım olmuş.

Rahatsız etmeyen bir simülasyon deneyimi

Dinlenmek amacıyla girdiğim oyunlarda yorgun düştüğümde, uzun bir süre oyunlardan uzak duruyorum. Özellikle simülasyon türündeki oyunlarda arayüze alışmaya çalışırken, zanaatları keşfetmeye ve yeni ürünler üretmeye zaman harcarken, oyun derinleşmeden çıkıveriyorum. Eğer siz de benim gibi düşünüyorsanız, bu oyun tam size göre. Envanter bölümü ve bu bölümdeki ürünleri yaratmak için gerekli malzemeleri nasıl temin edeceğimi kolayca kavramam, bu oyuna olan sevgimi artırdı. Oyun, malzeme toplayabileceğimiz yerlerin listesini sunmakla kalmıyor, ayrıca elimizdeki malzemeyi kullanarak üretebileceğimiz ürünleri nereden bulabileceğimizi de gösteriyor. Aramaktan çabuk sıkılan oyuncular için mükemmel bir özellik!

Masalların karanlık yüzü

Bu kadar sevimli bir şekilde tanıttığıma bakmayın, çünkü Wytchwood’un çizimleri, müzikleri ve ana teması göz alıcı olsa da sıklıkla gotik masallara ve hikâyelere dayanıyor. Periler, goblinler, yılanlar, pixie’ler ve daha pek çok yaratıkla karşılaşırken, “Ne kadar güzel tasarımları var, pek de tatlılar” düşüncesine kapılabilirsiniz; ancak aniden karşınıza “Bu yaratıkları avla bakalım” gibi görevler çıkabiliyor. Klasik masalların korkutucu gerçekleri gibi, bu oyun da aynı ürkütücülüğü güzel bir şekilde sunuyor. Diyaloglardaki argo kelimeler ve av sırasında bazı hayvanların gösterdiği kan gibi görsel efektler, oyuna beklenmedik bir vahşet katmış. Bir yandan peri görmekten heyecanlanırken, iki dakika sonra balık ağı ile peşlerine düşmüş olabiliyorsunuz. Yani Wytchwood’un yapımcıları, oyunun kitlelerini yaş sınırını biraz yukarıya çekmiş.

Kısacası, Stardew Valley ve Animal Crossing gibi detaylarla boğulmak istemediğiniz bir simülasyon/zanaat oyunu arıyorsanız, kesinlikle Wytchwood’u öneririm. Mutlu bir macera deneyimi yaşayacağınızı düşünüyorum. Keşfedin, görün, eğlenin ve en önemlisi keşfedip eğlenmeye odaklanın!