Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

5 dakika okunma süresi

6

Lumote: Su Altı Dünyasında Hipnotize Eden Bir Bulmaca Deneyimi

Lumote, su altı dünyasında büyüleyici bir bulmaca deneyimi sunarak zihin ve görsel becerilerinizi sınamanızı sağlıyor.

admin

7 saat önce

Lumote: Su Altı Dünyasında Hipnotize Eden Bir Bulmaca Deneyimi

Ben oldukça sade bir kişiyim. Derin su canlıları gibi parıldayan ışıklar gördüğümde kendimi kaybetmem çok kolay. Bazı oyunlar, çok renkli grafiklerini, oyuncuları kandırmak için kullanmaktan çekinmiyor (evet, sana kastım Recompile!). Neyse ki şu an incelemesini yaptığımız oyun, fener balıklarından çok, dumbo ahtapotu gibi sevimli bir deneyim sunuyor. Ekran görüntülerinden de görebileceğiniz üzere, geliştiricilerin su altı dünyasından ilham aldıkları bariz bir şekilde ortada. Yaratılan bu etkileyici dünyada kaybolmamak elde değil. Oyun sırasında organik-neon renklerin arasında kaybolup hipnotize oluyorsunuz. Arka planda çalan yumuşak techno müzik ve tatlı ses efektleri, atmosferi daha da derinleştiriyor. Oyunu yattım mı diye bir iki saat oynamak için açtım, bir baktım ki dört saat geçmiş. Zamanın nasıl geçtiğini dahi fark edemedim. En son böyle bir kayboluşu Witcher 3’te yaşamıştım belki.

Lumote: Su Altı Dünyasında Hipnotize Eden Bir Bulmaca Deneyimi

Görsel stili övmekten geri duramam, fakat bu her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmiyor elbette. İlk başta canlı renkler dikkatinizi çekerken, bir süre sonra çevre tasarımındaki tekdüzeliği fark ediyorsunuz. Recompile oyununda da benzer bir sorunla karşılaşmıştık. Bir ekran görüntüsünü incelediğinizde, tüm oyunu sanki görmüş oluyorsunuz. Bu, çok büyük bir eksiklik olarak değerlendirilmemeli çünkü oyun, 5-6 saat içinde sıkmadan tamamlanıyor. “Ortam güzel, mekan da hoş ama burası bir yürüme simülatörü değil. Bulmaca oyunundan bahsediyoruz, mekaniklerin yanı sıra başka neler var?” diyorsanız, geliştirici ekip bu alanda da başarılı bir iş çıkarıyor. Kısaca, bulmacaları çözmek için farklı canlıların kontrolünü alıp doğru yerlere yönlendiriyoruz. Birkaç engel ve canlı türü olsa da temel itibarıyla yaptığımız şey aynı kalıyor. Yanlış anlamayın, bu bir eksiklik değil. Çok sayıda karmaşık mekanizma ile bulmaca yapmak kolay. Ancak birkaç basit mekanizmadan etkileyici ve çeşitlilik arz eden bir bulmaca tasarlamak, her babayiğidin harcı değildir. Bu türde daha önce birinci şahıs bulmaca oyunu tasarlamış biri olarak gönül rahatlığı ile bunu ifade edebilirim.

Organik Mekanikler

Bulmaca tasarlamaktan daha zor olan bir şey, mekanikleri yazılı bilgi vermeden, organik bir biçimde oyuncuya anlatmaktır. Lumote bu konuda oldukça başarılı. Yeni bir mekanik ile karşılaştığınızda, yardım almanız gerekmeksizin ne olduğunu ve nasıl çalıştığını çözebilmeniz sağlanıyor. Birkaç noktada anlamanın zaman aldığı doğru, fakat sonuç itibarıyla, neredeyse tüm bulmacaları yardım almadan çözmeyi başardım. Son bulmacayı çözememiş olsam da, orada gözden kaçırdığım bariz bir detay vardı. Çok basit bir oyun da değil bu; bulmaca zorlukları tam kararında ayarlanmış. On – on beş dakika uğraşınca düşen o jeton, son derece tatmin edici bir his uyandırıyor. Kendinizi oldukça zeki hissettiğiniz anlar yaşıyorsunuz. Ayrıca bir yerde takıldığınızda, oyun bazı ses efektleri ile sizi yönlendirmeye çalışıyor. Bu, modern AAA oyunlardaki gibi tam bir rehberlik değil; sadece dikkatinizi çekiyor. Kişisel olarak çok beğendiğim bir sistem, umarım farklı oyunlarda da bu tasarımı görürüz.

Lumote: Su Altı Dünyasında Hipnotize Eden Bir Bulmaca Deneyimi

Oyunla ilgili eleştirebileceğim tek nokta, ölünce bulmacanın baştan başlaması. Böylece tüm parçaları topladıktan sonra, yanlış bir adımda platformdan düşüp her şeye yeniden başlamak zorunda kalıyorsunuz. Neyse ki, böyle bir hata yapabileceğiniz çok fazla bulmaca yok. Platform kısımları oldukça basit tutulmuş.

Mastermote Öldü! Yaşasın Mastermote!

Lumote’u bitirenler için bir New Game+ modu mevcut. Ancak fazla heyecanlanmanıza gerek yok; bu, oyunun aynı ama kırmızı versiyonu. Oyun dünyasında bir anlamı var, fakat yeni bir şey sunmuyor. Başarımları tamamlamakla ilgilenmiyorsanız, görmezden gelebilirsiniz. Eğer hipnotize olmuş halde kaybolmak istediğiniz bir üç boyutlu platform-bulmaca oyunu arıyorsanız, Lumote: The Mastermote Chronicles’ı kaçırmayın.

Lumote: Su Altı Dünyasında Hipnotize Eden Bir Bulmaca Deneyimi

Haa! Anı

Akılda kalıcı bulmacaların üç temel anı vardır. İlk an, yanlış çözüm anı. Oyuncu ne yapması gerektiğini anlar ve aklına gelen ilk basit çözümü uygular (örneğin, kapıyı açmak için bir düğmeye basmak). Bu noktada tasarımcı, oyuncuya ne yapması gerektiğini iletmiştir. İkinci an, çözümün yanlış olduğunu anladığı andır. Kapı yalnızca düğmeye basılı tutulduğunda açıktır ve tasarımcı oyuncuyu bilerek yanlış yönlendirmiştir; oyuncu böylece tuzağa düşmüştür. Üçüncü an ise, “Haa!” dediğimiz, jetonun düştüğü andır. Oyuncu, kenarda duran bir kutuyu düğmenin üzerine koymayı akıl eder. Lumote’un geliştiricileri bu üç anı son derece başarılı bir şekilde tasarlamışlar. Oyunun büyük bir kısmını ikinci ve üçüncü anlar arasında geçiriyoruz. Herhangi bir gizli bilgi olmadan, jetonun düşme anı son derece tatmin edici oluyor ve kendimizi “Bunu nasıl düşünemedim ki?” derken buluyoruz.

Bulmaca tasarımlarıyla ilgileniyorsanız, Game Maker’s Toolkit kanalını ve özellikle şu videosunu tavsiye ediyorum:

Lumote: Su Altı Dünyasında Hipnotize Eden Bir Bulmaca Deneyimi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?