Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

5 dakika okunma süresi

6

Ghost Recon Serisi: Taktiksel Aksiyonun Evrimi ve Hikayesi

Hayaletlere hoş geldin! Taktiksel aksiyon, komik hatalar ve mermileri teğet geçen kahramanlarla dolu Ghost Recon evreninde kaybolmaya hazır mısın?

admin

5 saat önce

Ghost Recon Serisi: Taktiksel Aksiyonun Evrimi ve Hikayesi

Tom Clancy oyunları arasında ele alacağımız içerik, Ghost Recon serisi üzerinde yoğunlaşacak. Bu seri, Rainbow Six’in keskin nişancı ajanlarının yerini alarak özel askeri birimlerin öyküsünü anlatıyor. Ve biz de dünyayı kurtarmak için bu özel eğitimli timimizle çeşitli operasyonlar gerçekleştiriyoruz. Düşünün ki, bir gün bir uyuşturucu kartelini yok etmeye çalışıyorken, ertesi gün bir teknoloji firmasının tehlikeli oyunlarını bozan cesur askerleriz. Tam bir “şaka gibi” hayat! 2001 yılında çıkan ilk oyunuyla başlayan Ghost Recon serisi, zamanla farklı türlerden birçok oyunla karşımıza çıkmış durumda. Hatta son oyunları biraz sendelese de serinin hâla loyal bir kitlesi var ve herkes bir “gerçek Ghost Recon” oyunu bekliyor.

Ghost Recon Serisi: Taktiksel Aksiyonun Evrimi ve Hikayesi

Ghost Recon serisinin ilk oyunu 2001 yılının sonlarına doğru piyasaya sürüldü. Oyunda, farklı asker sınıflarından bir ekibi altı kişilik bir tim oluşturacak şekilde seçebiliyorduk. Yapay zekâ ile yönetilen ekip üyelerine talimat vererek onları yönlendirme becerimiz, adeta bir strateji ustası olduğumuzu hissettiriyordu. Düşünsenize, sahada komutan gibi emir verirken bir yandan da “Patron benim, elimi kaldırana kadar şansları yok!” şeklinde bir ruh halinde oluyordunuz. Bu yönüyle, oyun aslında “Taktiksel bir oyun” demek yetmez. Bence bu, başarısıyla birçok başka yapımın ilham kaynağı olmayı başaran “dahi bir yapım” oldu.

Tabii ki, oyunun hikayesi de bir o kadar enteresandı. 2008 yılında geçiyordu ve Rusya’daki halk ayaklanıyordu. Aşırı milliyetçiler güç kazanmış, eski Sovyetler Birliği’ni yeniden kurmak için harekete geçiyordu. ABD ise bu durumu tersine çevirmek için Ghost ekibini Gürcistan’a gönderiyordu. İşte hikayenin bu kısmı, tam da 2008’de Rusya ile Gürcistan arasında yaşanan Güney Osetya Savaşı ile çakışıyordu. Oyun mu yoksa kehanet mi, bilemiyorum; fakat tam göklerden “Görev başarıyla tamamlandı!” diye seslendiğimiz an, tarih gerçek bir kurgunun içine girdi gibi görünüyor!

Ghost Recon Serisi: Taktiksel Aksiyonun Evrimi ve Hikayesi

Ghost Recon: Advanced Warfighter ise, Rainbow Six’in Vegas serisi gibi bir alttür oluşturdu. Oynanışındaki Cross-Com sistemi, dost birliklerle iletişimi daha da kolaylaştırıyordu. Öne çıkan bir diğer yenilik ise, hikayesinin 2013 yılındaki uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla mücadele eden ülkeler arasında geçen olayları temel almasıydı. Meksika’daki darbe, öyle bir durumdu ki, başkanların hayatlarını kurtarmamız, sanki bir film senaryosu gibi aniden karşımıza çıkıveriyordu. “Darbe mi, ne darbesi?” diye bakarken, kendinizi bir anda başkanları kurtarma misyonunda buluyorsunuz.

Ghost Recon: Advanced Warfighter 2 geldik, karakterlerin kontrolünün daha da geliştiği bir devam oyunu olarak karşımıza çıktı. Meksika’daki isyancılara yönelik mücadelede, öyle bir hal alıyoruz ki, işler bir anda panik seviyesini tavan yapıyor. İşte burada Juan de la Barrera; nükleer saldırı planları yaparken, karşımızdaki düşmanın o kadar ürkütücü olacağını kim bilebilirdi ki? “Küçük kıyamet” hazırlığı yapan düşmanlarımız varken, biz de kendi “Süper Kahraman” takımlarımızı iş başında görmek istiyoruz.

Ghost Recon Serisi: Taktiksel Aksiyonun Evrimi ve Hikayesi

Ghost Recon: Future Soldier ise, multiplayer yönünde oldukça güçlü bir yapıdaydı. Co-op seçenekleri eski arkadaşların bir araya gelmesi için harika bir fırsattı. Savaş teknologi dünyasında geleceği keşfettikçe, uçuk kaçık silahlarla iş başındaydık. Yakın geleceğin savaş teknolojilerinin etkisinde, bir örümcek ağa benzer bir şekilde düşmanlarımızla bağlantı kurup, neler yapabileceğimizi keşfetmeye çalışıyorduk. Görünmezlik, sanki “Harry Potter” dünyasından fırlamış gibi, turnuvalarda düşmanlarımıza karşı yine de başarısız kalmak, bunlar hep birer fanteziydi!

Sıra geldi Ghost Recon: Wildlands oyununa. Çıkışından sonra çeşitli eleştiriler aldığını kabul ediyorum, ancak bu oyun sonrasında gerçekten değişti ve gelişti. Bolivya haritasındaki açık dünyada, kartelin çökertilmesi için yoğun bir mücadele verirken, karşılaştığımız sürprizlerle dolu bir hikaye buluyorduk kendimizi. Ülkede uyuşturucu baronunun ipleri elinde tutması, bir nevi “Bütün yollar Roma’ya çıkar” misali bir durum yaratıyordu. “Hadi karteli bitirelim!” diye yola çıkarken, kendimizi bir anda şantaj ve entrikanın döndüğü bir çarkın içinde buluyorduk. Belki de bu kadar detay ve entrikanın içinde kaybolmak, aslında onu daha eğlenceli kılıyor.

Ghost Recon Serisi: Taktiksel Aksiyonun Evrimi ve Hikayesi

Sonuç olarak, Ghost Recon serisi, her ne kadar farklı oyunlarla sonuçları değişse de, oyuncular olarak bizlere sunduğu deneyim ve maceralarla göstermektedir ki, bu yolculuk, sadece bir oyun değil, psikolojik bir savaş oyunu gibi ilerlemekte. Şirketler vurur, düşmanla dalga geçer, komutanlar emir verir; ama en önemlisi, bu maceraların sonunda her zaman bir “Ghost” kalır!

Ghost Recon Serisi: Taktiksel Aksiyonun Evrimi ve Hikayesi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?