Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

12 dakika okunma süresi

4

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Jagged Alliance 3'te strateji dünyasında keskin nişancı tüfeklerinin gücünü keşfedin. Savaş taktikleri ve adım adım zaferin yolu!

admin

6 saat önce

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Buraya neden geldiğimi, nasıl geldiğimi sorgulamaktan ziyade, artık bir açıklama yapmaya gerek yok. Gördüğünüz gibi, Action Point’im yeterli oldu ve buradayım; çıkmamış olabilirim de. Çıktıysam, bu yeterlidir; çıkmadıysam, yetmemiş demektir. Düşman, görünende daha yakın. Siperden çıkan o kelleyi biz görmedik mi? Keskin nişancı tüfeğini modifiye etmeye çalıştık ama parça mı çıkmadı? Tüm bunlar, algı yaratmaya çalışanların yalanlarıdır. Herkesin elinde birer nişancı tüfeği varsa, elindeki bilgilere dayanıyordur.

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Yazılara başlangıç yapmak biraz zorlayıcı olabiliyor dostlar. Jagged Alliance 3 incelemesini kaleme alan biri olarak, serinin önceki oyunlarını oynamamış olmak, bu işi daha da karmaşık hale getirdi. Jagged Alliance serisi köklü bir geçmişe sahip; 2018’de Jagged Alliance: Rage ile yeniden karşımıza çıkmıştı, fakat 2. oyunu 1999’da yayımlanmıştı. 2023 yılına geldiğimizde, tam 24 yıl aradan sonra serinin 3. ana oyununu incelemeye başlayabilmek için uğraşıyorum. Yeterince ilerleyemediğimde ise, zihnim bambaşka galaksilere doğru yol almaya eğilimli oluyor ve konuyla alakasız bir Kemal Sunal karakteri ortaya çıkıyor. Paralı askerlere sunduğu gibi, onun da eline bir keskin nişancı tüfeği veriyor; “Ringo” takma adlı Kemal Sunal, kafasında kovboy şapkası ile kurgusal bir Afrika ülkesinde “başkan kurtaracağım” hayaliyle iş başına geçiyor.

Yavaşça ve kısaca bilgi vermek gerekirse, Jagged Alliance 3, rol yapma unsurlarını içeren sıra tabanlı bir taktik strateji oyunu. Oyunda, maksimum altı üyeden oluşan bir paralı asker takımı ile kurgusal Grand Chien ülkesindeki isyancı grup The Legion’ın kaçırdığı başkanı kurtarmaya çalışıyoruz. Oyun, cüzdanımızdan tek seferde en fazla iki haftalığına kiralayabileceğimiz yaklaşık 40 paralı asker sunuyor. Ekibimizi toplamak için haritamızda, karelere bölünmüş Grand Chien haritasında hareket ediyoruz. Eski JA, Fallout ve Wasteland oyunlarındaki gibi bir Overworld Map ile yeni stratejik noktaları keşfederken, düşmanlardan kaçırdığımız başkanı arıyoruz. 2001 yılında geçen bu oyun, 90’lar aksiyon filmlerinin klişelerine mizahi bir yaklaşım sergiliyor ve ucuz esprilerle süslenen bu yolculukta hangi paralı askerlerin bizle olacağına karar vermek kalıyor.

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Devrimsel Coğrafi Keşifler

Jagged Alliance 3’ün en belirgin iki özelliği, SAT View (Overworld Map) ile sunduğu keşif ve bu keşfi sürekli kesen taktiksel savaşlardır. Ekran görüntülerinden göreceğiniz gibi, oyun haritası karelere bölünmüş durumda. SAT View’in, ilk iki Fallout oyunlarındaki yekpare yapıya göre bu şekilde bölünmüş olmasının bir sebebi var ve ben bunu başta fark etmediğim için burada size bunu söylemek istiyorum; her parça, el yapımı olarak tasarlanmış bir bölge niteliğinde. Oyun herhangi bir rastgele karşılaşma veya prosedürel üretim sistemi kullanmıyor; dolayısıyla doğaçlama bir deneyim sunmuyor. Paralı asker takımınızı götürdüğünüz her karede SAT View’dan Command View’a tek tuşla geçerek, kısa bir yükleme ile keşif yapılmaya açık bir haritada bulabiliyorsunuz. İlk kez oyuna daldığımda, bu alanların bazılarında önemli ya da önemsiz şeyler bulunduğunun farkına varamamıştım; dolayısıyla oyun tüm olarak, yakın zamanda çıkan oyunlardaki gibi, haritaya sembollerle işaretlenmiş üslerden ibaret gözüküyordu. Bu şekilde saatlerce oynadıktan sonra, oyunun dünyası bana oldukça sıradan gelmeye başlamıştı; ben ettim siz etmeyin demek istiyorum.

Biraz daha keşfedip, bolca bilgi topladıktan sonra, ekibimdeki paralı askerler haritada belli karelerin üzerinden geçerken “kuşlar burada ilginç şeyler olabileceğini söyledi” gibi ifade kullanmaya başladı. İşte o noktada, oyunun ölçeğinin beklediğimden daha geniş olduğunu fark ettim. Ha, bunu söyledim diye her karenin dolu olduğunu sanmayın; çöl, orman ve bataklığıyla bir Afrika ülkesindesiniz. Boş alanlar var, bu bölgelerden bazılarını bir çakal sürüsü mesken edinmişken, bazıları ise mermilerin patlamalarını bekleyen mayın tarlalarıyla dolu. Bazı haritalarda yerin üstü kadar altında da keşfedilecek şeyler mevcut; diğerleri ise ilerideki görev sahneleri için hazırlanıyor. Ayrıca, oyunun sonunda adlarını duyacağımız önemli yan görevlerle yalnızca bu isimsiz harita parçalarında karşılaşıyoruz. Ülkenin tek sorunu, başkanın kaçırılması değil; bir tarafında tehlikeli bir salgın dolaşırken, diğer yüzü Grand Chien’in prestij kaynağı yeşil elmasın çalınmasıyla ilgili. Bir başka bölgede ise emekli olup genelev sahibi olan bir komünist özgürlük savaşçısı bekliyor. Jagged Alliance 3’ün parçalı dünya tasarımı, dikkat çekici kurgu diyalogları, belirgin keşif unsurları ve otomatik savaş sonuçlarıyla dolu bir deneyim sunuyor. Oyunda, ele geçirdiğiniz üsleri geri almak için üzerinize rastgele gönderilen düşman birlikleriyle savaşırken, bu savaşı direkt olarak talep edebiliyorsunuz. Ancak yerleşim yerleri veya düşman karargahlarından birine vardığınızda, oraya özel hazırlanmış bir iki detayla karşılaşmanız mümkündür; örneğin bir savaşta tepeye havan topu ile gaz sıkıştırıldığında sabit durmanız gerekecek, bir diğerinde de içinde sivillerin bulunduğu bir bina bombalanmış ve etkisiz hale getirilmesi için belirli bir süreniz var.

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Arayüzüne Bir Tane Patlatmak

Oyunun önemli unsurlarından bir diğeri ise elbette sıra tabanlı savaşlar. Ancak savaşlara girmeden önce, oyunun nasıl başlayıp daha sonra ne hale dönüştüğüne dair arayüzün kötü durumundan bahsetmeden geçemeyeceğim. Evet, oyun, 90’ların havasını yaşatmaya çalışıyor ve bu kapsamda salaş bir arayüze sahip. Bu önemli bir sorun değil, fakat arayüzün işlevselliği ve okunabilirliği sıkıntılı olunca başka bir problem doğuyor. Haritanın doğasını yeterince anlayamadığımdan bahsetmiştim ve bu noktada da suçu üstlenemem. Çünkü sebep arayüzün yetersizliği aslında. SAT View ile Command View arasında geçiş yapmak için M tuşuna basmanız gerekiyor ama oyun bunu ilk bildirdiğinde, bu tuşun sadece görev bulunan bölgelerden çıkmak için kullanıldığını düşünmüştüm; zira yalnızca düşman bulunan bir bölgeye geldiğinizde “Enter’a bas, savaşı başlat” şeklinde bir uyarıyla karşılaşıyorsunuz. Ayrıca yeraltı bölümlerinin girişlerine nasıl gireceğimi anlamak da bir süre zor geldi. Harita bölmelerinin köşesinde bir ikonla belirtiliyor; ancak bu ikon tıklanabilir olması ve hiçbir işe yaramayan bir pencere açması durumu da can sıkıcı. Bu garip seçim nedeniyle yeraltı bölümlerine SAT View’dan gireceğimi düşünmüştüm ve neden böyle bir izin verilmediğini sorgulayıp sinirlenerek zaman geçirmiştim. Sonradan fark ettim ki haritaya girip sığınak kapısı veya mağara girişleri aramam gerektiğini. Bu sorunlar tek seferlik ve bir kez aştığınızda tekrar yaşanmıyor.

Savaşlarda, yan yana durarak doğru askeri seçmek, sık sık bir mücadele haline geliyor. İki karakter yan yana durursa, arka planda olanı seçmek için genellikle kamerayı çevirmek zorundayız. Ne kadar arkadakini seçmeye çalışırsanız çalışın, oyun inatla öndekini tercih ediyor. Hangi karakteri seçtiğinizi belirlemek için ana karakter modellerine değil, soldaki portrelere bakmanız gerekli. Bunu yapmadan savaşa girişirseniz, ya yanlış karakterlerle hamle yapıp sinirleniyorsunuz.

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Önce Ben Vurayım, Sonra Sen Vur

Arayüzün sıkıntılarıyla uğraştıktan sonra nihayet savaşlara gelirsek, oyunun bu alanda birçok artısı ve birkaç önemli eksiği olduğunu belirtmek gerek. Elemanlarınızın atışları, atış becerileri, siper durumu, menzil, ekip morali gibi birçok faktöre bağlıdır. Oyun, XCOM’daki gibi rakibi vurma olasılığınızı göstermiyor; yapımcılar, bunun savaşın tahmin edilemez doğasını yansıtma amacıyla böyle olduğunu ifade etmişler ve buna uygun bir resmi mod sağlamışlar. Düşmanlar üzerinde nişan almanıza olanak tanıyan hedefleme sistemi oldukça derin; yaptığınız her atış başına ekstra Action Point harcayarak kritik vurma şansını ve isabet oranını artırıyorsunuz, bu özellik başlangıçta özellikle keskin nişancı karakterler için harika. Ekibinizin savaşta ne kadar yorgun veya sağlıklı olduğu, çatışmanın gidişatında moral durumlarını etkileyerek Action Point miktarlarını artırıp azaltıyor. Silahların farklı atış modlarıyla, savaşlara belirli şekillerde modifikasyon yapabilmek harika. Varlıklarınızı iki kat aşağı düşürecek şekilde savaşlarda iyi silahlar ve mermiler saklamak, düşünülmesi gereken bir detay sunuyor.

Fakat oyun kuralları ve mekaniklerini açıklamada pek başarılı değil; arayüz de oldukça yetersiz olunca, başlarda üzerinize fırlatılan detayların fazlalığına karar verememe hissi yaşıyorsunuz. Oyuna başladığım ilk birkaç gün boyunca inceleme yazısını yazmak uğruna kendimi zorlayarak oynamak durumunda kaldım. Sonrasında mekanikleri kavramaya başladıkça, başından kalkamayacak bir hale geldim. Ancak bir noktada, oyundaki tüm bu detayları boşa çıkaran bir durumla karşılaştım; keskin nişancı tüfeklerinin fazlasıyla güçlü olduğunu fark ettim.

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Tüfeği En Uzun Olan Kazansın

Keskin nişancı tüfeklerinin yüksek baz hasarları, kolay bulunabilen mermileri ve her kurşun başına bir kelle alabiliyor olmaları sayesinde tasarruf sağlıyorlar. İyi bir isabet oranıyla, yakın mesafede dezavantajları olmadan düşmanları avlayabiliyorsunuz. Düşman size yaklaştığında, üzerinize kurduğu tuzakların da ceza vermemesi dikkat çekici. Zira karakterlerin sahip olduğu Action Point’ler, bir keskin nişancı tüfeği ile iki atış yapmaya yetmeyecek şekilde hesaplanmış, bu da kalan noktaları isabet oranı ve kritik şansı artırma konusunda değerlendirmenize olanak tanıyor. Kafasına nişan alarak, hemen hemen herkesi tek hamlede alıyorsunuz ve bu da savaşları oldukça kolaylaştırıyor. Bir de susturucu takarak düşman grubunda ses çıkarmadan birkaçını etkisiz hale getirirseniz, savaşları daha da basit hale getirmiş oluyorsunuz. İşte bu nedenle Jagged Alliance 3’ün sağladığı zorluk hissi, günden güne daha da azalmaya başlıyor.

Oyun içerisindeki karakter gelişim sistemi, her karakterin her silah tipini kullanabilmesine olanak sağlıyor, bu da grubu keskin nişancı yapma eğilimi doğuruyor. Öncelikle bir karakterimi nişancı yaptım, ardından başka birinin de iyi iş yaptığını görünce onu da eğittim. Netice olarak, askerlik alanında yan gelip yatma hali ortaya çıkıyor ve her biri üst üste yan yana uzanarak düşman askerleri avlamaya başlıyor. Sadece nadiren düşmanlar, keskin nişancı tüfeklerinden daha isabetli olan roketlerden bir tane kullanırlarsa, bu da savaşı daha heyecanlı bir hale getirebiliyor. Ancak bu noktada savaşlar o kadar tahmin edilebilir hale geliyor ki, aldığınız roket bir değişiklik yaratıldığı için hoş karşılanıyor. O esnada, otomatik atış modunda büyük hasar oranına sahip olan taarruz tüfeklerinin envanterini bir kenara kaldırıyorsunuz.

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Oyun içerisindeki dengesizliğin yanı sıra, savaşlarda bir de yapay zeka problemi mevcut. Bir kere düşman tarafından fark edildiğinizde, sıradan savaşın başladığı durumlarda genellikle o an haritada bulunan herkesle savaşa girmiş oluyorsunuz. Ancak çoğu durumda düşmanlar, görüş alanında olmadığınız için size ulaşamıyorlar. Savaş henüz bitmemişken, turumu sona erdirip düşmanın bana gelmesini beklediğim pek çok durumda geri gelmediklerini, benim siperden çıkıp onları bulmam gerektiğini gördüm. Görünüşe göre, bu durumu istismar etmekten kaçınmak için yapmışlar fakat emin olun, nerede olduğunu bilmediğiniz bir düşmanı savaştayken bulmak oldukça can sıkıcı ve sıradan çözümler gerektiriyor. Bu durum her zaman sıkıntı çıkarmıyor, fakat başınıza geldiğinde de sinir bozucu olabiliyor. Eğer düşman aynı şekilde beni göremiyorsa, ben de onu göremiyorsam savaşı bitirip yeni bir aramaya ihtiyaç duymam gerekmemesine anlam veremiyorum.

Ben Seni Kusurlarınla Sevdim

Yukarıda bahsettiğim eleştirilerimle, Jagged Alliance 3’ün keyifsiz bir oyun olduğunu düşündürmek istemem. Oyun, iki büyük eksisine rağmen son derece eğlenceli; keşif ve savaşlar arasındaki başarılı döngü oyuncuyu kendine bağlıyor. Görselliği güzel, haritaların tasarımları birbirini tekrar etmiyor; çevre güzel bir şekilde yıkılabiliyor ve bu durum savaşlara etkisi ile birlikte, tüm detay seviyesine rağmen hızlı yüklenmesi, Jagged Alliance 3’ü başındaki zorunluluk ve bağımlılık hissi veriyor. Ancak silahlar arasındaki denge eksikliği, oyunun taktiksel derinliğini etkiliyor. 90’lar atmosferi, günümüzde ilk defa oynayan herkes için cazip olmayabilir. Bu durumları göz önünde bulundurduğumda, oyunu bir klasik olarak değerlendiremem; ancak serinin hayranlarının gözünde, Jagged Alliance 2 kadar başarılı görünmeyeceğini zannetmiyorum. Tüm bunlar, oyunun kalitesiz bir zaman geçirmeye sebep olmayacağı anlamına gelmiyor.

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Jagged Alliance 3: Strateji Dünyasında Keskin Nişancı Tüfeklerinin Gücü

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?