Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

8 dakika okunma süresi

5

Exoprimal: Dinozorlara Karşı Heyecan Verici Bir Mücadele Deneyimi

Exoprimal, dinozorlarla dolu heyecan verici bir mücadele deneyimi sunuyor. Bu aksiyon dolu dünyada hayatta kalmaya çalışın!

admin

6 saat önce

Exoprimal: Dinozorlara Karşı Heyecan Verici Bir Mücadele Deneyimi

Geçtiğimiz yıl Mart ayında Exoprimal’ın ilk duyurusu bana hala hayal kırıklığı olarak geliyor. Capcom logosu, dinozorlar ve onun yanında gelen beklentiler, ister istemez Dino Crisis hayalini de beraberinde getirmişti. Ancak, bu beklentilerin aksine yeni bir marka olan Exoprimal ile karşılaştık. Oyun çıkana kadar ne olduğunu tam olarak anlayamadım çünkü beta sürümlerine katılmadım. Fragmanlardan edindiğim tek bilgi, exo zırhlarımız olduğu, üstümüze dinozor yağdığı ve bizim de bunları yok etmemiz gerektiğiydi. Kısaca, Earth Defence Force tarzında bir dinozor avcılığı simülatörü bekliyordum.

Exoprimal: Dinozorlara Karşı Heyecan Verici Bir Mücadele Deneyimi

İKİ TAKIM, İKİ HEDEF

Oyun oynandığında, işlerin düşündüğüm gibi olmadığını keşfetmem bir maçı aldı. Erken gelen oyun dosyaları ve açılması beklenen sunucular arasında kalan zaman, bana bir şeylerin yolunda gitmediğini göstermeliydi. Ancak neyse ki, Exoprimal, sanki Capcom’un Monster Hunter ile yetinmemesi gibi bir live service oyunu şeklinde karşımıza çıkmıştı. İki takım, haritada dinozorları avlayarak, sonunda PvE veya PvP modlarında birbirleriyle kapışıyor. İlk verilen görevi tamamlayan takım olma mücadelesinde Destiny oyuncuları için oldukça tanıdık bir mekanik mevcut; “Gambit’in tam oyun haline çevrilmiş versiyonu” gibi düşünebilirsiniz.

Exoprimal: Dinozorlara Karşı Heyecan Verici Bir Mücadele Deneyimi

Exoprimal’ın en temel farklılığı, kendi içinde bir “hero shooter” olmasından gelmektedir. Exo zırhlarımız, Saldırı, Tank ve Destek kategorilerine ayrılmış durumda. Her birinin, tanıdık birer yeteneği mevcut. Örneğin, destek sınıfındaki Witchdoctor, can verici alanlar oluşturabiliyor; Tank sınıfındaki Roadblock, Reinhardt gibi kalkanlar açabiliyor ve düşmanları üzerine çekebiliyor. Saldırı sınıfındaki Barrage ise, Overwatch’un Junkrat’i ile Team Fortress 2’nin Demoman’inin bir karışımına benziyor. Maç sırasında istediğiniz zaman exo zırhınızı değiştirebiliyorsunuz. Eğer takımda hasar eksikliği yaşanıyorsa, Saldırı zırhlarını kullanarak anında durumu düzeltebiliyorsunuz; eğer destek ihtiyacı varsa hemen Destek sınıfına geçiş yapabiliyorsunuz. Bu arada, 5 tank ile oynanmanın süper zevkli olacağını kabul etmeliyim ama eğer oyun tutarsa, kısıtlamalar gelecektir.

Oyun konusunda, oynadığım 20 saatlik süreçte “bu exo çok aşırı güçlü” gibi bir düşünceye kapılmadım. Destek sınıfında oynarken “sadece can basıyorum” hissiyatı da pek oluşmadı çünkü, kendini savunma yetenekleri ve takıma dinozorlarla mücadelede destek olabileceğiniz güçlü saldırı yetenekleri mevcut. Capcom’un oyunun dengesi ve exo tasarımları konusunda kesinlikle iyi bir iş çıkardığını söylemeliyim.

Exoprimal: Dinozorlara Karşı Heyecan Verici Bir Mücadele Deneyimi

Exoprimal, bir live service oyunu olduğundan, diğer live service oyunlarda gördüğümüz Season Pass ve Premium Pass uygulamaları burada da mevcut. Ücretsiz içerikler oldukça yetersizken, ücretli olanlar genelde kozmetik öğelerden oluşmakta. Oyun içerisinde hesap seviyesi ve exo zırh seviyeleri bulunması, ödül mekanizmasını oldukça doyurucu hale getiriyor. Ayrıca, belirli seviyelerde kazanılan Warchest’lerle daha fazlasını elde etmek mümkün. Ancak, bunun yanı sıra, tam ücret ödediğiniz bir oyun olmasına rağmen neden ekstra ücretli içerikler olduğunun tartışmaya açık bir konu olduğunu da belirtmeliyim.

SEVİYELER ARASINDA GEÇİŞ YAP

Exoprimal: Dinozorlara Karşı Heyecan Verici Bir Mücadele Deneyimi

Karakter özelleştirme de biraz yetersiz kalmış; premium içerikler için çeşitli çekicilikte zırhlar bulunsa da, bunlar Overwatch’daki skinlerden pek de farklı değil. Oyuncular, karakterlerine Call of Duty’de olduğu gibi silahlara aksesuar takabiliyor ya da oyun içinde kazandıkları çıkartmaları yapıştırabiliyorsunuz, başka da pek bir şey yok. Ancak oynanış açısından özelleştirmenin yeterli olduğunu söyleyebilirim. “Rigs” menüsü altında, karakterimizin oynanışını etkileyen ve maksimum üç tane takabildiğimiz teçhizat var. Verilen ilk teçhizatlar, basitçe “dinozorlar vurduğunda geri tepmeyi azalt” gibi şeyler olsa da, exo zırhınızın seviyesini yükselttikçe yeni teçhizatlar açılıyor. Ben, Witchdoctor sınıfıyla uzun vakit geçirdiğim için onun teçhizatlarını geliştirdiğimde, o oyunun başındaki sıradan halinin çok ötesine geçtim ve kendimi rakip dinozorları sersemletip takımımın işini kolaylaştırmada oldukça etkili hissetmeye başladım.

OYUNUN MEVCUT YAPISI VE HİKAYESİ

Exoprimal: Dinozorlara Karşı Heyecan Verici Bir Mücadele Deneyimi

Şimdi herkesi düşündüren soruya gelelim: Evet, Exoprimal sadece çok oyunculu ve PvPvE temeli olan bir oyun. Ancak ilginç bir şekilde, oyunun bir hikayesi de mevcut. Oyunumuz, 2043 yılında oluşturduğumuz karakter ve ekibinin “dinozor yağmuru” kontrolü yaparken herkesin tir tir titrediği Bikitoa adasına düşmesiyle başlıyor. Burada kontrolden çıkmış bir yapay zeka olan Leviathan, bizi zorla geçmişe (2040) götürüp diğer “Exofighter”larla savaşmaya mecbur bırakıyor. Her maç sonunda kazansak bile, kaybetsek bile, ekibimiz sürekli olarak Bikitoa Adası ve Leviathan hakkında yeni bilgiler toplayarak kaçma yolları arıyor. Her seferinde, yeni bir karakter gelişim sahnesi ya da hikaye ilerleyişi alıp maçlarımıza devam ediyoruz.

Bununla birlikte, Exoprimal’ın yaptığı büyük bir hata oyunun notları ve oyuncu geri dönüşleriyle net bir şekilde görülüyor. Bu incelemenin gecikme sebebi de bundan kaynaklanıyor. Oyun, Monster Hunter tarzında tasarlanmış. Eğer bir Monster Hunter oyuncusuysanız, bu tasarımın nasıl işlediğini biliyorsunuzdur. Oyun, öncelikle basit ve küçük canavarlara odaklanarak başlar ve oyuncunuza zamanla silahları, komboları ve canavarlara alışma fırsatı tanır. Ancak Exoprimal PvPvE oynanışında, oyuncuyu oyunun başlangıcında odak noktası kaybını yaşamaması için ziyadesiyle sabırsız bir yapı sunmuş. Live service olarak oluşturulacak bir oyun olsaydı, içeriklerin daha hızlı verilmesi gerekirdi. Exoprimal’da, oyun değişik bir aşamaya geçmeden önce en azından 25 maç atmanız gerekiyor. Çoğu oyuncu, 5-10 maç tamamladıktan sonra “Eh işte” deyip bırakıyor. Oysa ki, ilk 10 saati ile sonraki 10 saat arasında belirgin bir fark var. Yeni oyun modları, haritalar ve hikayedeki ilerleme ile değişiyor.

Exoprimal: Dinozorlara Karşı Heyecan Verici Bir Mücadele Deneyimi

Oyun içinde oyuncuyu tutma konusunda sorunlar olsa da, karşımızdaki hikaye yapısını oldukça beğendiğimi belirtmeliyim. Ekibimizin dinamikleri ve şakaları oldukça iyi, çoklu oyunculu olmasının sebepleri mantıklı ve ilerledikçe eklenen farklı oyun modları da son derece eğlenceli. Capcom burada güzel işler çıkarmış, fakat yanlış zamanda ve alanlarda bunu gerçekleştirmiş.

Oyun modlarına değinmek gerekirse, çoğu başlangıçta klasik bir “Şu noktaya git, yağan dinozorları öldür” temasıyla başlıyor fakat ilerledikçe bu yapılar değişiyor. Bazen belirli bir bölgeyi korumanız, bazen bir yükü A noktasından B noktasına taşımanız veya özel büyük dinozorları öldürmeniz gerekiyor. Bu görevleri başardığınızda son kapışmaya geçtiğinizde, burada yine PvE ya da PvP moda geçiyorsunuz.

Exoprimal: Dinozorlara Karşı Heyecan Verici Bir Mücadele Deneyimi

Sonuç olarak, Leviathan’ın maç içinde herkesi targıt alarak kocaman bir dinozor saldığı raid modu favorim oldu. Az önce karşılaştığınız ekiple birlikte sırt sırta verip mücadele vermek inanılmaz derecede eğlenceli bir deneyim sunuyor. Ancak, bu tür görevleri oynamak için belirli bir zaman ve çaba harcamanız gerektiği ve sadece PvP, PvE veya rastgele içeriklerden seçerek giremeyeceğiniz için, umarım ilerleyen güncellemelerde daha fazla oyun modu seçeneği bulunur.

TEKNİK YÖNDEN BAŞARILI BİR OYUN

Exoprimal’ın teknik olarak oldukça başarılı olduğunu söyleyebilirim. Görsellik açısından ortalamanın üzerinde bir performans sergiliyor. Seslendirmesi ve müzikleri dikkat çekici bir deneyim sunmakta. Oyun, dinozorların yağdığı sırada PS5’te herhangi bir kasma sorunuyla karşılaşmamakta. Özellikle 10 kişilik raid modunda, o kadar fazla dinozor üzerinize geldiğinde, “Bunları nasıl öldüreceğiz?” diye düşünmeden edemiyorsunuz.

Exoprimal: Dinozorlara Karşı Heyecan Verici Bir Mücadele Deneyimi

Cross-play desteğiyle ilgili de bazı sıkıntılar yaşamaktayım. Evet, oyunda cross-play var ancak bu sadece eşleştirme yapılırken geçerli. Yani, farklı platformlardaki arkadaşlarınızla bir parti kurup oynama imkanınız yok. Bu durum oyuncu sayısını arttırma adına faydalı gibi görünse de, her platformda arkadaşlarım var ve sadece PlayStation’daki arkadaşlarla oynamak sinir bozucu.

Son olarak, bu incelemeyi kapatmak da bir o kadar zor. Oyuna vaktini ayırıp oynayanlar “Oyun o kadar kötü değil.” diyecek, üç-beş maç deneyip bırakanlar da “Bu kadar abartma!” diyecek. Çoğunluğun ikinci grupta kalması üzücü; çünkü oyun, ilerleyip yeni modlar açıldıkça ve farklı exo zırhlarına eriştikçe tamamen değişiyor. Exoprimal, oldukça ilgi çekici bir hikaye ve eğlenceli savaş biçimleri sunuyor, fakat birçok insanlar şimdiden kararlarını vermiş durumda. Eminim ki birkaç yıl sonra Capcom sunucuları kapatıldığında, o anı düşünenlerden biri ben olacağım.

Exoprimal: Dinozorlara Karşı Heyecan Verici Bir Mücadele Deneyimi

Exoprimal: Dinozorlara Karşı Heyecan Verici Bir Mücadele Deneyimi

Exoprimal: Dinozorlara Karşı Heyecan Verici Bir Mücadele Deneyimi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?