Oyun Stüdyolarının Korkunç Hataları: Second Extinction Örneği
Oyun stüdyoları bazen korkunç hatalar yapar! Second Extinction örneğiyle eğlenceli bir yolculuğa hazır olun! Korkunç ve komik bir macera!
6 saat önce
Sevgili Oyungezerler, bugün, oyun stüdyolarının geçmişte yaptıkları hatalara bir göz atarak, bazen nasıl korkunç durumlara düştüklerini irdelemek istiyorum. Her zaman “Neden böyle bir şey oluyor?” diye düşündüm ama belki de sorun bende. Her seferinde böyle bir durumla karşılaştığımda, oyun projelerinin nereden tükendiğini aklım almıyor. Ne yalan söyleyeyim, bu gibi durumlara tanıklık ettikçe, insanın aklına ister istemez “Acaba bu stüdyolar kahve falı mı bakıyor?” sorusu takılıyor. İşte karşıma çıkan en son örnek, Second Extinction oldu. Evet, doğru duydunuz, bu dinozorlara karşı mücadele verdiğimiz çok oyunculu oyun, belli ki fişi çekilen oyunlar arasında yerini almış.
Second Extinction, ancak 13 Ekim 2020’de PC platformunda, 28 Nisan 2021’de ise Xbox için erken erişime açılmıştı. Şöyle bir durum var ki, başlangıçta gayet umut verici bir proje gibi görünüyordu. 20 Ekim 2022’de tam sürüme geçiş tarihi olarak duyurulmayı bekliyorduk. Ancak ne yazık ki, bazı teknik sorunlar gerekçe gösterilerek bu tarih, 2023’e ertelendi. Yani, işin özeti, yine bekle bekle, bak sonra o da ne? İyi haberciliği bıraktılar ve Systemic Reaction’dan gelen son açıklamayla birlikte, bu “erken erişim” ahalisinin çok da uzun sürmeyeceği anlaşıldı! Söz geldiği gibi, bu sefer işlerin tamamen bozulduğuna şahit olduk. Artık oyunun satışa sunulmadığını ve sunucularının kapatılacağını öğrenmekse beni tam anlamıyla yaraladı. Sonuç olarak, her şey suya düştü.
Evet, bu gelişme benim için oldukça üzücüydü. Ne de olsa, bu oyuna emek veren çalışanlar, aylarca uğraşan geliştiriciler ve elbette bu projeye paralarını yatıran oyuncular vardı. Onlar için üzüntüm büyük. Ama dostlar, şunu da belirtmek gerek: Belli başlı büyük ve küçüklü birçok firmanın aynı fiyaskoya düşmesi, aslında sorgulanması gereken bir durum. Kendimizi sorgulamaktan kaçındığımız bu döngüde, birçok başka oyun stüdyosunun aynı akıbete uğraması, gerçekten düşündürücü değil mi?
Bunu bir tür eğlenceli bir deney olarak görebiliriz; “Eğer bu işi biz yapsaydık, ne olurdu?” diye düşünebiliriz. Geçmişte ve günümüzde oyunun mantığı, kalitesi ve bir araya getirilmiş ekiplerin yetenekleri doğrultusunda projelerin başarısız olma riski her zaman var. Yine de, bu kadar ilginç ve potansiyel dolu projelerin bir anda kapanmasına tanıklık etmek oldukça can sıkıcı. İhtiyaç duyulan sonuçları alamayan ve bu yüzden sonlandırmak zorunda kalan stüdyoların tecrübelerine kulak vermek gerek belki de. Aslında en büyük sorulardan biri, “Bu durumdan ne öğrendik?” oluyor. Çünkü öğrenmezsek, geçmişteki hataların tekrarı işte tam da burada kapıyı çalmak için bekliyor. Ah, eğlenceli ama bir o kadar da trajik hikayeler dünyası!
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Gelecekte bu tarz durumlarla karşılaşmamak için neler yapılabilir? Gerçekten de oyun dünyası, bir devrim niteliğinde değişimlere ihtiyaç mı duyuyor? Yoksa biz kullanıcıların ve geliştiricilerin daha dikkatli olması mı gerekiyor? Düşünmek lazım…
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?