EA SPORTS WRC: Codemasters’ın Yeni Ralli Oyunu İncelemesi
EA SPORTS WRC ile ralli tutkusunu keşfedin! Codemasters'ın yeni oyunu, sürükleyici grafikler ve gerçekçi yarış deneyimi sunuyor.
15 saat önce
Codemasters’ın Dirt Rally 2.0’dan sonraki dönemi birçok değişikliği beraberinde getirdi. İlk olarak, şirket WRC lisanslarını edindi, ardından EA’ya satıldı. Bu süreç boyunca yeni bir Dirt Rally oyununun geleceği hakkında söylentiler çıktı. Ancak, bu süre zarfında Codemasters’tan tam 4,5 yıl boyunca bir ralli duyurusu gelmedi. Nihayet, birkaç ay önce uzun zamandır beklenen “Dirt Rally + WRC” kombinasyonu olan EA SPORTS WRC’i tanıttı. Bekleyişin sebeplerine ek olarak, resmi açıklama sonrasında şirketin oyun motorunu değiştirdiğini de belirtmek gerekir. Fizik motorunun bu denli hayati olduğu bir oyunda Unreal Engine’e geçiş yapmak pek de iç açıcı görünmüyordu. Fakat Codemasters, bu uzun geliştirme sürecinde araç sürüşüne ciddi şekilde emek verdi. Bu oyunda araç kullanmak oldukça keyifli, gerçekten de “güzel hissettiriyor”.

Üç sağ ve beş sol manevrasını yaparken aracın zorluklarını ve tepkilerini öyle iyi hissediyorsunuz ki, bazen sadece düz bir yolda gitmenin tadını çıkarası geliyor. 35 kilometreye varan etaplardan birini açıp Euro Truck Simulator havasında sürüş yapmayı denedim. “Bir ralli oyununda nasıl rahatlayabilirsin?” diye düşünebilirsiniz, haklısınız. Ancak bu oyunun ralli oyunları arasında ‘tarafları ikiye bölecek’ yönü burada devreye giriyor, zira DR2’ye kıyasla oyun daha kolaylaştırılmış. Özellikle WRC 1-2-Junior araçları oldukça rahat sürülebiliyor ve daha ilk dakikadan itibaren sanki onlarca saat oynamış gibi bir konfor sağlıyor. Bu noktada, tüm yardımları devre dışı bıraktığımda oyunun ne kadar zorlaşacağını merak ettim. Belki de Dirt 4’teki gibi arcade ve gerçekçilik modları vardır, ancak öyle olmadı. Bu oyun, kesinlikle daha geniş bir kitleye hitap etme amacı güdüyor. Ayrıca “EA Sports” markasına sahip olması da bu durumu etkiliyor. Oyun, başlangıç noktasında ralli oyunu olarak değil, spor oyunu olarak düşünülmüş gibi duruyor.
Anlayın ki, bu oyun tamamen basit değil. Eğer öyle olsaydı, direksiyonu bırakıp DualSense ile de oynamayı tercih ederdim. Fakat DualSense’in adaptive trigger özelliğini kullanmama rağmen hala zorlandım. Tüm yardımları aktif hale getirsem de bir şey değişmedi. Herkes kendine uygun aracı kullanıyor ama benim için bu uyumlu süreç oldukça sancılı geçti ve tekrar direksiyona geçmek durumunda kaldım.
DR2’deki en büyük eleştirim olan etapların tekdüzeliği, Unreal Engine geçişi ile birlikte sona erdi. Yine bence KT Racing’in WRC oyunları kadar olmasa da, artık ciddi çeşitlilik söz konusu. 200’den fazla gerçek ve kurgusal etaba sahip olmanın yanında daha fazlasının yolda olduğu bilgisi de veriliyor. Asfalt, toprak ve karlı etapların yanı sıra, istediğiniz mevsimi seçme imkanı da sunuluyor. Bu durum, her bir etabın farklı sürüş deneyimleri gerektirmesine yol açıyor. Ayrıca 18 sınıftan 78 farklı araçla birlikte birçok kombinasyon oluşturuyorsunuz. Oyun motoru değişikliğinden ötürü daha kompakt bir deneyim bekliyordum ama Codemasters bu konuda oldukça başarılı bir iş çıkardı. Özellikle araç sesleri meseleye önemli katkılar sağlıyor. Her aracın kendine özgü sesleri bulunuyor ve bu sesler, kokpit veya araç üstü kamera pozisyonuna göre bile değişiklik gösteriyor.

Ayrıca, kendi aracınızı tasarlayıp Kariyer modunda yarışma imkanı da mevcut. Kariyer modu, yalnızca bir seri ile sınırlı değil. Garajınızı genişleterek Tarihi Ralli Serisi ve Gösteri Serileri gibi çeşitli serilere katılma olanağına sahipsiniz. KT Racing’in WRC serisi ile benzerlik arz etmesine rağmen, burada her hafta birden fazla seçenek bulunuyor. Bu seçenekler, sadece yarışmakla kalmayıp, ayrıca ekibinizi yönetme, garaj kapasitenizi artırma ve showroom’lara katılma gibi mekanikleri de içeriyor. Diğer birçok spor oyununda rastladığımız “Para kazanalım diye, isteyenlerin taleplerine uymak” yaklaşımını burada da görüyoruz.

Yoğun içeriklere sahip durumda olan bu oyun, “Ben sadece ralliden ralliye koşmak istiyorum” diyenler için Şampiyonluk modunu da sunuyor. Burada etap sayısını ve uzunluğunu ayarlayarak çok fazla detaya girmeden yarışabilirsiniz. Online modda ise iki seçenek mevcut: ya mevcut liglere katılabilir ya da oyunun otomatik yerleştirdiği liglere dahil olabilirsiniz. Herkes aynı anda etabı koşuyor ve sonuçları canlı olarak görebiliyorsunuz. Ralli oyununun çevrimiçi tarafı için bu kadarı yeterli. Ayrıca Zamana Karşı moduyla global liderlik derecelerine ulaşmayı da deneyebilirsiniz. Ancak, oyuncular daha ilk haftadan insanüstü derecelere ulaşmayı başarmış durumda. 30 küsur kilometrelik etapları farklı araçlarla koşma becerisini nasıl elde ettiniz bilmiyorum? KT Racing’in WRC 10’da eklediği tarihi ralli bölümü burada da mevcut ve bu bölüm belirli aralıklarla yeni etaplar ve zorluklarla güncelleniyor. Bu bölüm, hem ralli tarihine meraklı olanlar hem de belirli hedeflere ulaşmayı seven oyuncular için çok keyifli.
Bu noktaya kadar WRC’nin birçok açıdan DR2’ye kıyasla daha iyi bir deneyim sunduğunu gözlemlediniz. Ancak ilginç bir şekilde, görsel anlamda oyun neredeyse hiç ilerleme kaydetmemiş. Üstelik bu oyun, bir önceki nesil konsollarda da yayınlanmadı. Unreal Engine gibi genellikle olumsuz bir üne sahip olsa da, grafik anlamında başarılı bir motor kullanıyor. Daha geniş bir kitleye ulaşma çabası var. Fakat PC tarafındaki durum gerçekten içler acısı. Unreal Engine’de sıkça rastlanan takılmalar ve yırtılmalar, bu oyunda da oldukça fazla. Aracı tam ayarlamak gerekirken bu tür takılmalar canı sıkıyor. Ben oyunu PlayStation 5’te deneyimledim; ancak birkaç saatlik PC tecrübemden sonra iyi ki PlayStation 5’de oynamışım dedim. Ancak sanmayın ki PlayStation 5’te her şey mükemmel. Orada da zaman zaman ufak yırtılmalar ve fps düşüşleri yaşanıyor.
Sonuç olarak, nihayet yeni bir Codemasters ralli oyunumuz var. Üstelik fiyatı 70 değil, 50 dolar. Dirt Rally 2’den daha gelişmiş bir deneyim sunduğu kesin; ancak EA’nın oyunları bir yıl içinde önemli indirimler aldığını düşünecek olursak, beklemek daha mantıklı olabilir. Elbette Steam’de olduğu gibi dolara bağlı fiyatlandırma da belirsiz. PC’de almanız durumunda da, maalesef tam anlamıyla sorunsuz bir deneyim yaşamayacak olmanız üzücü.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?