Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

9 dakika okunma süresi

8

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry denizine dalın! Eşsiz bir keşif, macera ve görsel şölen sizi bekliyor. Keşfedin!

admin

17 saat önce

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Ubisoft’un oyunlarına olan tutkum her zaman derin olmuştur. Büyük, açık bir dünyada maceralar yaşamak, hayvanlarla mücadele etmek ya da yaratıcılığımı kullanarak erişilmez yerlerde tırmanmak beni oldukça mutlu ediyor. Bu deneyim her ne kadar herkes için uygun olmasa da, özellikle Far Cry severler için eşsiz bir rahatlama yöntemi. Avatar: Frontiers of Pandora’nın ilk fragmanını izlediğimden beri aklımda sadece bir şey var: “UZAYDA FAR CRY!” Oyun sona erdiğinde, gerçek anlamda uzayda geçen bir Far Cry deneyimi yaşadım. Ancak hikaye Pandora’nın dünyasına taşınırken Far Cry’ın çok iyi bildiği bazı unsurlar, maalesef dünyamızda kalmış. Yeni özellikler denemek isterken biraz zorlandıklarını söylemeliyim. Detaylara geçmeden en baştan şunu belirtmem lazım: Avatar: FoP, herkesin keyif alacağı bir yapım değil.

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Birinci Şahıs Keşifçi

Çarpıcı bir başlangıç ile karşımıza çıkan Frontiers of Pandora, daha ilk 5 dakikada bize “beyaz adam geldi, huzur gitti” hissini veriyor. RDA adlı insan kolonisi tarafından eğitilen birkaç Na’vi’den biriyiz ve geçmişimizden tamamen habersiz bir okulda insan kültürünün dayatmalarını öğrenmek oldukça can sıkıcı. İşte burası, isyanın ilk filizlerinin filizlenmeye başladığı yer. Yerel halkı eğitmeye çalışan insanlar, aslında beyinleri yıkanmış askerler yetiştirmek istiyor. Ancak bazı insanlar oldukça naif; bunlardan biri de öğretmenimiz Cortez, sonradan Alma olarak adlandırılıyor. Alma, bizi elçi yapma niyetiyle eğittiğini düşünüyor. Bu tür naiflikleri en son Yeşilçam yapımlarında görmüştüm. Belki bir hellicarrier çarparsa gözleri açılır. Uzun bir zaman atlamasından sonra nihayet okuldan kaçabiliyoruz ve karşımızda dev bir Pandora haritası beliriyor. Okul isyanının üzerinden epey zaman geçmiş ve direniş güçlenmiş. Aynı zamanda RDA, oldukça acımasız hale gelerek Pandora’yı sömürmek için var gücüyle çalışıyor. Açık dünyaya adım atınca gözlerim bayram etti. Hayatımda gördüğüm en güzel grafiklere sahip oyun, Avatar: Frontiers of Pandora olabilir. Her karesi sanat eseri olan bir dünya tasvir ediyorum. Bilgisayarda 1080p ultra ayarlarda oynadım ve 4K’da deneyimlemek bambaşka bir deneyim sunar.

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Bu muazzam atmosferde Far Cry oynamak harika bir deneyim gibi görünüyordu, ta ki oyun içi çatışma mekanikleriyle tanışana kadar. İşte bu güzel deneyimler birden “eyvah” düşüncesine dönüşmeye başladı. Tamam, Na’vi’ler insanlar kadar uzun ve güçlü olabilir, ama bunu çeşitlendirmek için tek yol MECHA kullanmak mı?! Mecha çeşitliliğini arttırmaya çalışmak, pek komik bir hal almış, çünkü çoğu benzer bir şekilde devriliyor ve hepsinin zayıf noktası da aynı yer. İnsan düşmanlarsa, Far Cry’daki gibi epey salak ve zayıf kalıyor. Oyundaki en basit ok, en güçlü insan düşmanına bile anında hasar verebiliyor.

Na’vigasyon

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Oyun içindeki silah çeşitliliği de yalnızca 3 farklı ok, kemik atıcı, pompalı tüfek ve makineli tüfek ile sınırlı. Bu durumda, çatışma mekanikleriyle ilgilenmeyi bırakıp oyunun asıl sunmak istediği keşif hissine yöneldim. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu keşif hissine bayıldım! Harita, alıştığımız düz çizgisel oyunlarla kıyaslandığında, çok daha çeşitli. Göklerin tadını çıkarırken, önce bir yeri keşfetmeden yukarıya çıkmak istemiyorum. Pandora’nın kapıları tamamen açıldığında, platform üzerindeki aksiyonlarla evrene alışmaya başlıyoruz. Oyunun ilk kişiden oynanması nedeniyle dev cüsseli Na’vi karakter ile tam anlamıyla uyum sağlamak zor olsa da, FPS hileleriyle bazı yüksek yerleri geçmekten keyif aldım. Bu geniş Pandora’nın kendine özgü flora ve iklim yapısı var; bunlar oyunda oldukça önemli çünkü crafting için hava durumu da kritik. Etraftaki hayvanları avlayarak çeşitli yükseltme eşyaları toplarken, bitkiler ve ağaç dalları da yemek yapıp silah ve üst baş üretimi için lazım. Avcı-toplayıcı sisteminin yeniden gündeme gelmesi, Far Cry Primal’ın serinin kanayan yarası olduğunu bir kez daha hatırlattı. Örneğin, bazı bitkileri toplamak için en ideal zaman yağmurlu bir gece.

“Avcı Günlüğü” isimli veritabanında tüm bu bilgileri biriktiriyorsunuz. Diğer bir sistem ise, elinizdeki insan teknolojisiyle hackleme. Mini oyun tadındaki bu hackleme süreci, A noktasından B noktasına hızlıca geçmek üzerine kurulu. Çeşitlilik katmak için eklenmiş ama birkaç denemeden sonra büyüsünü kaybediyor.

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

İkran’ı Geri Çevirmek Olmaz

Gelelim oyunun en fantastik kısımlarından birine: göklere! Far Cry’da helikopter binip bir yerden bir yere geçmek kolaydı fakat gökler hep boş kalıyordu. Pandora’nın gökyüzü ise son derece dolu ve bambaşka bir harita gibi. Ancak bu gökyüzünde konaklama noktaları BOMBOŞ! Hikaye ilerledikçe ana karakterimiz ve arkadaşları Sarentu adlı kayıp bir ırka mensup olduklarını öğreniyoruz. En favori ırkım bu Sarentular. Onlar, Pandora’nın meddahları ve diplomatları olarak biliniyor. Her tarafı gezip hikayeler anlatan ve klanlar arası çatışmalarda arabuluculuk yapan kayıp bir ırk olarak, biz de amacımızı gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla, evrenin gök koruyucularıyla ilişkimiz derinleşiyor. Her biri farklı bir druid kolu olan bu klanlar, size öğretecek ve sizden öğrenecek birçok bilgiye sahip. Uçan İkran hayvanları da bu klanın en belirgin özelliği. İlk başta karşılaşmamız biraz nahoş olsa da, sonradan İkran teklif ediliyor; tabii ki bunu geri çevirmek imkansız. Artık göklerde özgürce uçarak oyuna yeni bir boyut kazandırıyoruz. Bu sevimli hayvana “Katir” adını verdim, ama sürekli “katır” diye seslendim. Sık sık “bundan sonra yola katırlarla devam edeceğiz” şakasını yaparak kendimi eğlendirdim. Gökyüzündeki taşlar, insanların radarlarıyla birlikte hemen açığa çıkıyor. Bu radarları patlattıkça, para yerine geçiş görevi görebilecek çeşitli parçalar kazanıyorsunuz fakat çok da önemli değil. Yukarıdaki kayalar, keşif görevleri dışında yaratıcı craft malzemeleri barındırıyor, ama bu kadar güzel tasarlanmış bir alanın daha fazla içerik kullanılması hoş olabilirdi.

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Pandora’nın Kutusu

Gökyüzünde hakimiyet kurduktan sonra, yeryüzünde daha fazla güçlenmek için, en güzel görünen yerlerden birinde, Direhorse isimli hayvana binmek için izin alıyoruz. Bu aşamadan itibaren çevrede dolaşmak oldukça keyifli hale geliyor. Bu olağanüstü manzaralarda ilham verici druid temalı müzikler başlarsa, “oyyyyy” diye ses çıkarmak çok olası, ben bolca bu seslerden çıkardım. Klanları daha yakından tanımak için birçok yan görev mevcut. Oyunun başında bu görevleri hemen yapmak istesek de, zamanla ana hikaye daha ilgi çekici hale geliyor. Çünkü, bizleri “okutmak” için gelen insanların gerçek yüzünü anlamaya başlıyoruz ve Pandora’nın kurtuluşu için gerilla savaşı vermeye yöneliyoruz. Far Cry oyunlarında olduğu gibi, bu savaşta uzaktan yönlendirme olsa da, her yere tek başımıza gidiyoruz. Outpostları ele geçirmenin güzel yanı, atmosferin düzelmesini sağlamak. İnsanların kullandığı iğrenç makineler çevreyi kullanılamaz hale getiriyor. Outpostları alıp doğayı kurtarmak, oyunun görünümünü daha da güzelleştiriyor. Gerçekten de oyunun en büyük artısı etkileyici grafikleri.

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Yan görevler arasında tamamen keşif ve huzura dayalı görevler mevcut. Özellikle “memory painting” görevleri, sakin bir müzik eşliğinde doğayla iç içe mükemmel manzaralar sunuyor. Sarentu geçmişi ile bağlantı kurabildiğiniz totem görevlerinde de yine harika manzaralar ile ödüllendiriliyorsunuz. Oyunun sunduğu silahların ve eşyaların ötesinde gerçek ödüllerin bu manzaralar olduğunu anlamak gerekiyor, çünkü Avatar: Frontiers of Pandora tam olarak bunu hedefliyor. Özetlemek gerekirse, Far Cry serisine karşı güçlü bir bağınız varsa, Pandora’da geçireceğiniz zaman eşsiz bir deneyim sunuyor. Gerçekten farklı bir atmosferi keşfetmek son derece keyifli. Ancak eğer aksiyon/macera dolu bir oyun deneyimi arıyorsanız, çatışma kısmında ciddi eksiklikler mevcut. İleride yapılacak yamalar ile yeni düşman tipleri veya mevcut MECHA düşmanları için geliştirmeler eklenirse belki de savaş daha eğlenceli hale dönüşebilir; ama şimdilik sadece aynı düşmanları ok veya teknolojik silahlarla hızlıca yenmekten öteye geçemiyorsunuz. Gizlilik gerektiren görevler de yapay zeka eksikliği nedeniyle ekstra kolay oluyor, bu da gereksiz yere dövüşmeden kaçmanızı sağlıyor. Ancak, aksiyon kısmından sonra Katır’a binip devam ettiğinizde tüm bu olumsuzlukları unutarak atmosferin tadını çıkarıyorsunuz. Yine de eski AC oyunlarındaki takip görevleri gibi manasız iz sürme görevi düzenlemeleri, anında oyuncunun hevesini kırabiliyor. Bir manzaranın 40 saat hatırı vardır diyerek, çarpıcı bir deneyimle oyunun sonuna yaklaşıyoruz. Umarım Ubisoft, oyun çıktıktan sonra özellikle çatışma kısmında dolu geliştirmeler yapar ve bu muazzam atmosferi kaliteli bir deneyimle daha da keyifli hale getirebiliriz.

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Avatar: Frontiers of Pandora ile Far Cry Deneyimi: Eşsiz Bir Keşif

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?