Hellboy: Web of Wyrd İncelemesi – Çizgi Romanın Gücünü Yansıtan Başarısız Bir Oyun Deneyimi
Hellboy: Web of Wyrd incelemesi, çizgi romanın gücünü yansıtan ama hayal kırıklığı yaratan bir oyun deneyimini ele alıyor.
14 saat önce
Hellboy, çizgi roman tutkunlarının kalbinde derin bir yara açmış bir karakter. Pelerinliler ve taytlıların sıkça gündeme geldiği günümüzde, Mignola’nın dünya folkloru ile Lovecraft mitosunu harmanlayarak yarattığı serinin popüler kültürde daha fazla yer alması oldukça önemli. Ancak, Guillermo Del Toro’nun çekmek istediği Hellboy 3 filmine onay verilmediğinden olabilir ki, 2019’da karşımıza çıkan yeni karakter beyaz perdede hak ettiği ilgiyi göremedi. Del Toro projeyi farklı bir yöne kaydırırken, Ron Perlman da kızıl adam rolüne tek bir kez daha girememenin öfkesini sosyal medya üzerinden CEO tehdit ederek dışa vurmuştur. Hayranları olarak, karakterin kendi oyununa kavuşacağı müjdesini alana kadar başımızı öne eğik tutup, sırtımızla kamburlarla oturmaktan başka bir şey yapmadık. O noktada sevinç çığlıkları atıldı fakat “Roguelite olacak” açıklaması bu sevinç üzerinde bir soru işareti bırakmakta. Acaba roguelite formatında tatmin edici bir Hellboy hikâyesi oluşturulabilir miydi? Düşmanın yüzüne doğru eliyle vurarak oynaması gereken bir kahraman, bu şekilde tasarlanmış bir oyun türünde yer alabilir miydi?

Kıyametin Elli Tonu
Soruların yanıtı pek olumlu değil. Web of Wyrd’da, Butterfly House isimli gizemli bir evde The Wyrd adındaki bir boyut kapısını bulan B.P.R.D. ekibi, elbette Hellboy’u geçitten içeri göndermektedir; tekrar, tekrar ve tekrar. Oyun bu basit yapının etrafında şekilleniyor. Hellboy’un güçlü bir varlık olması nedeniyle oyundaki sağlık barı, Wyrd aleminde kalabilmemizi sağlayan “Tether” isimli bağın sağlamlığına dayandırılmış. Eğer fazla hasar alırsa, bu bağ kopuyor ve Hellboy, topladığı kaynaklarla ekipmanlarını geliştirmek ve ilerlemeyi yeniden başlatmak üzere geriye döndürülüyor. Web of Wyrd, hikayesini büyük ölçüde bu kısa geri dönüşlerde anlatıyor. Wyrd’de karşılaştığımız hikaye parçalarıyla ilgili diyalogları dinleyebilmek için B.P.R.D. ekibinin beyin kadrosuyla iletişim kurabiliyoruz. Komutanla görev hakkında birkaç kelam edebilsek de ya da Wyrd alemi ve içerdiği folklor karakterlerine dair “lore” metinleri okuyabiliyoruz. Ancak, markanın potansiyelini değerlendirmek için gerekli olan bütçe ve geliştirme süreleri sağlanmadığı için Web of Wyrd’in sunduğu Hellboy hikayesinin tadı oldukça sönük kalıyor. Sunum neredeyse yok durumda, çizgi romanın estetiği sadece statik diyaloğuyla sadık bir şekilde yansıtılmış.
Bu sebeple oyunun değeri oyuncuya sahiptikleriyle ilgili olarak kalıyor ama burada da Hellboy’un alet edevat ve güç setinin roguelite türüne uygun bir varyasyona sahip olmaması, tahmin edileceği gibi tekrara yol açıyor. Çizgi romanlarda gördüğümüz Hellboy’un, düşmanlarını aynı yöntemle alt etme tarzındaki sadakati oyunda da devam ediyor. Oyun, basit bir yakın dövüş mekaniği sunuyor ve tuşlara basarak normal ve ağır darbeler gerçekleştirebiliyoruz. Sağlık barı, kırmızı ve sarı olmak üzere ikiye ayrılmış; kırmızı bar sadece nadir sağlık noktasında dolabilmekte, sarı bar ise dövüşle kendiliğinden doluyor. Ayrıca, üç farklı ateşli silah ve üç farklı tılsım kullanma seçeneğimiz mevcut. Ancak, mevcut seçenekler yeterli çeşitliliği sunamıyor, çünkü karşılaştığımız düşman sayısı oldukça az ve taktik gerektiren bir yapı sunmuyor.

Aynının yozlaşmışı
Oyun, sunduğu içerikleri tüketerek bölüm tasarımlarını zayıflatıyor. Web of Wyrd’de dört farklı biyom mevcut ve ilerleme bu biyomları zorlaşan şekillerde tekrar oynayarak gerçekleşiyor. Her bir biyomu sırasıyla tamamlayıp, her seferinde benzer görevleri üstleniyoruz. Bu şekil, roguelite türü oyunlara göre hoş bir tercih olsa da, biyomlar arasında oynanışı etkileyen değişiklikler sağlanmadığı takdirde bu tercih anlamını yitiriyor. Her biyomun sadece görselliği üzerinde ayrıştığını söyleyebiliriz.
Sonuç olarak, Web of Wyrd, sadece çizgi romanın estetiğini iyi yansıtarak dikkat çeken bir yapım olmakla kalıyor; ama Hellboy’un köklü hayranları dışında kimseye tavsiye edemeyeceğim bir oyun. Markanın daha düşük bir bütçeyle hak ettiği yere gelemeyeceği aşikar. Beklediğimiz kaliteli Hellboy oyunu bu olmayacak gibi görünüyor.






Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?