Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

8 dakika okunma süresi

5

Prince of Persia: The Rogue – Dead Cells Etkisiyle Yenilenen Macera

Zamanı katlettiğimiz, Dead Cells'in ruhunu taşıyan bu macerada, Prens, zıplarken bile arkadan gelen RPG bileşenleriyle başa çıkıyor!

admin

13 saat önce

Prince of Persia: The Rogue – Dead Cells Etkisiyle Yenilenen Macera

Bu yıl Prince of Persia hayranları için gerçekten harika geçiyor. Prince of Persia: The Lost Crown, gelmiş geçmiş en muhteşem platform oyunlarından biri haline gelmeyi başardı. Ama şimdi de Triple-i sunumunda The Rogue Prince of Persia’yla tanıştık. Burada hemen bir kafa karışıklığını çözelim. Evet, bu oyunu Ubisoft geliştirmedi! Hemen kalp kırıklığına uğramayın; bu işin arkasındaki ekip Evil Empire, yani Dead Cells’in genişleme paketlerini yapan ekip. Hatta bu ekibin bazı üyeleri, oyunun orijinal sürümünde de çalışmış. Ama bu, “kurt bir kez daha geldi” demek gibi bir şey; çok derin ve uzun bir hikâye. Ubisoft’un bu projedeki rolü, dağıtım ve danışmanlıktan ötesine geçmiyor. Eğer PoP lisansı olmasa, bu oyun da yapamazdı zaten. Şimdi The Rogue Prince of Persia’da bizi neler beklediğine bakalım. Prens neden bu sefer mor giymiş? Hunlar ne alaka? Neden Ubisoft bu işin içinde yok? Sırf sorular ve merak dolu birkaç anekdot yeter; ancak en önemli soru şu: Erken Erişim’de bu oyunu almalıyız mı?

Prince of Persia: The Rogue - Dead Cells Etkisiyle Yenilenen Macera

Çok içerik beklemeyin, ama… Dead Cells ve Hades gibi roguelite oyunlarla aranız iyiyse, The Rogue Prince of Persia’nın erken erişim içeriği sizi 10-15 saat kadar oyalayabilir. Bunu en başta belirtmeliyim; deneyimli bir oyuncu olarak her şeyi açmak ve mevcut haritaları baştan sona bitirmek sadece 9 saatimi aldı, hem de tüm yan görevleri de yaparak. Şu an için toplamda dört ana rota ve iki alternatif olmak üzere altı harita mevcut. Ayrıca sekiz ana silah ve altı ikincil silah var. İkincil silahlar, destek işlevi görüyor. Bunların yanı sıra iki tane boss savaşı da var. Bu bosslar, Hun Kralı Nogai’nin komutanları General Berude ve General Bataar. İkisi de oldukça eğlenceli; Evil Empire burada iyi bir iş çıkarmış. Ama tabii ki bu karakterlerin hareketlerini ve çevreyi nasıl kullandıklarını öğrendiğinizde, bu savaşların bir parça albenisi kalmıyor ama işte roguelite maceraların temel mesajı da bu değil mi? Hem meta gelişimi yapıyoruz hem de kişisel tecrübeler kazanıyoruz. Bu durumda, işler elbette kolaylaşmalı.

Oyunun en yaratıcı kısmı bana göre madalyonlar. Bu güçlendirmeler sayesinde silahlarınızdan yetenek hareketlerinize kadar her şeyde değişiklik yapabiliyorsunuz. Hatta eşleştirmelerin sayısı neredeyse sonsuz! Güçlendirmelerin seviyeleri de var; seviyesine göre ekstra bonusa sahip oluyorsunuz. Şu an için 30 madalyon güçlendirmesi mevcut ve her seferinde dört tanesini eş zamanlı olarak kullanabiliyorsunuz. Hadi, çıkın konfor alanınızdan, yeni şeyler denemeye başlayın! Bu madalyonları silahlarla birleştirmek, oyunun derinliğini arttırıyor ve savaşlarınız daha keyifli hale geliyor.

Prince of Persia: The Rogue - Dead Cells Etkisiyle Yenilenen Macera

Hikâye ve yan karakterler
Evil Empire, Dead Cells’te çevresel ögelerle hikâyesini başarılı bir şekilde aktarmayı başarmıştı. Bu sefer yan karakterlerle bolca diyalog yaparak hikâyenin parçalarını ortaya çıkarıyorlar. Ancak maalesef karakterlerin seslendirmesi yok; dolayısıyla yalnızca diyalogları okuyorsunuz. Hoş, o kadar da ustaca yazıldığını iddia edemem, çünkü hikâye oldukça sıradan. En sonunda, bir roguelite oynadığımızı unutmamak gerek. Oyunun hikayesi, bu türün mekaniklerini bağlayıcı bir sistem olarak kullanılıyor.

Bu oyunda genç Prens’in karakteri de biraz farklı. Kendini babasına kanıtlamak istiyor ve Pers Krallığı’nın başına geçmeyi hedefliyor. Ama kimseye kulak vermiyor, hatta ona örnek olan babasına bile. Tam olarak MCU’daki Thor gibi düşünebilirsiniz; elindeki “layık olma” hikayesiyle dolup taşıyor. Oyun boyunca karşımıza çıkan baş düşmanımız da Hun Kralı Nogai ve onun bitmez tükenmez ordusu. Hun Ordusu, bizim sınırımıza kadar dayanmış durumda. Genç Prens, babasını Hunlara karşı taarruza ikna etmeye çalışsa da bu hiç de kolay olmuyor. Sonunda ipleri eline alıyor ve ordusuyla Hun kampına saldırıyor. Ancak işler beklediği gibi gitmiyor, çünkü Hunlar’ın sahip olduğu şaman büyüsü Pers Ordusu’nu darmadağın ediyor. Genç Prens, son bir çare olarak Nogai’yi yenmeye çalışıyor ama bu da üzerine bir şans tiriti değil. Üstelik şaman büyüsü, Prens’i ölümün pençesine atıyor.

Prince of Persia: The Rogue - Dead Cells Etkisiyle Yenilenen Macera

Neyse ki Prens’in de büyülü bir silahı var ve ölümü her seferinde zamanın sabit bir noktasına geri dönerek atlatıyor. Oyunda üs olarak bir çölde Vaha bulunuyor ve burada eski hocamız Sukhra yaralarını sarıyor, durumu anlatıyor. Tüm maceralarımız burada başlıyor. Kurtardığımız ve etkileşime geçtiğimiz herkesin de yolu buraya düşüyor. Genç Prens hemen bir an önce yola koyuluyor ve ülkesini Hunların elinden kurtarmak için elinden geleni yapıyor. Bu süreçte, Nogai’nin şaman büyüsünün kontrolünü kaybetmeye başladığını fark ediyor. Ama buraya kadar gelmişken büyük bir spoiler vermek istemem, o yüzden sessizliğimi koruyorum.

Sonuç olarak, Genç Prens hatalarından ders çıkarmalı ve ailesini, ülkesini kurtarmak zorunda. Bu biraz zorlu bir görev olacak, ama bu noktada bolca aksiyona ve eğlenceye ihtiyacımız var gibi görünüyor. Hikaye derin ve düşündürücü gibi görünüyor, ama oyunun derinliklerinde bu hissi verip veremediği tartışılır.

Prince of Persia: The Rogue - Dead Cells Etkisiyle Yenilenen Macera

Çok mu Dead Cells olmuş peki?
The Rogue PoP’un en büyük eleştirisi, oyunun ana loopundan düşman saldırılarına kadar her şeyin Dead Cells etkisi taşıması. Hani öyle böyle değil, adeta “Dead Cells bu, teslim ol!” der gibi. Oyunu keşfetme aşamasında bu benzerlikler göz tırmalıyor belki ama, bir an olsun şans vermenizi rica edeceğim. Çünkü The Rogue PoP, madalyon sistemi ve silah kombinasyonlarıyla kısa sürede farkını belli etmeye başlıyor. En önemlisi de, daha çok hareket ve parkur yeteneklerine odaklanması ve bunu harika bir şekilde yapması! Warrior Within, Sands of Time gibi yapımları hatırlıyorsanız, bu hareket yetenekleri sizi ekstra mutlu edecektir. İki boyutlu bir oyunda duvarda koşmak, hançerle tutunmak ve düşmana karşı çeşitli hareketler yapmak gerçekten tatmin edici. Ancak bulmacaların bir kısmı kısa sürede kendini tekrar ediyor gibi görünüyor, bu da gelecekte eklenecek içerikler hakkında umut veriyor.

Özetlemek gerekirse, duvardan koşup hançeri yerleştirdikten sonra düşmanın kafasına darbe indirmek ve diğerine tekme atıp özel silahla kombo yapmak kesinlikle keyif veriyor. Hareket yetenekleri ve savaş dinamikleri birbirini harika bir şekilde destekliyor. Dead Cells benzerlikleri başlangıçta canınızı sıkabilir; düşman saldırıları kısmındaki reflekslerinizi geliştirmek zorundasınız. Ancak alıştığınızda oyun ışıldamaya başlayacak. Unutmadan, Dead Cells’e benzerliğinin eleştirileceği konusunda bir öngörüm var. Ama bunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum; kişisel olarak sevdiğim oyunların alternatiflerinin olması beni çok mutlu ediyor. Dead Cells’i yaratan ekibin elinden Dead Cells benzeri bir PoP oyunu çıkması beni inanılmaz sevindiriyor.

Prince of Persia: The Rogue - Dead Cells Etkisiyle Yenilenen Macera

Son olarak, müzikler konusuna değinmeden geçemeyeceğim. Özellikle yan görevlerle açılan ve ilk bölüm için alternatif bir harita olan Hun Savaş Kampı’nın müziği mükemmel bir şekilde oluşturulmuş. Tower of Oblivion bölümündeki Kral TV Arabesk şöleni dışında pek de sevmediğim bir parça olmadı, ama müzik zevkinin tamamen subjektif olduğunu hatırlatmakta fayda var.

ARTILAR

Prince of Persia: The Rogue - Dead Cells Etkisiyle Yenilenen Macera

  • İki boyutlu olmasına rağmen PoP ruhunu yaşatıyor; parkur hareketleri harika!
  • Silahların her biri gerçekten farklı hissettiriyor; değiştirmek keyifli!
  • Müzikler gerçekten şahane. Şu an beynimde çalıyorlar!
  • Oyunun sanat yönetimi muhteşem.

EKSİLER

  • Başlangıçta Dead Cells gibi hissettiriyor; biraz kafa karıştırıcı!
  • Dodge sistemine alışmak zor; kontroller bazen içgüdüyle çelişkili.

SON KARAR: Eğer hem PoP hem de Dead Cells seviyorsanız, hiçbir şey düşünmeden alın. İçerik belki 10-15 saat, ama yeni içeriklerin geleceğini unutmayın. Evil Empire, Erken Erişim sürecini kötüye kullanan şirketlerden biri değil; güvenebilirsiniz!

Prince of Persia: The Rogue - Dead Cells Etkisiyle Yenilenen Macera

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?