Once Alive: Türk Yapımı Yürüme Simülasyonunda Gizemli Hikaye ve Başarılı Seslendirme

Son yıllarda Türk yapımı oyunların sayısında dikkat çekici bir artış gözlemleniyor. Bu durum, hem ülkemiz için büyük bir gurur kaynağı oluşturuyor, hem de oyunseverleri mutlu ediyor. Geçmişte belirli türlerde oyunlarla sınırlı kalan Türk yapımcılar, artık neredeyse her alanda başarılı yapımlar sunmaya başladı. Yürüme simülasyonları da bu türlerden biri. Cem Boray Yıldırım’ın neredeyse tek başına geliştirdiği Once Alive da bu değişimin en son örneklerinden biri. Oyun yapımcılığına daha önce hiç adım atmamış olan Yıldırım, bu hikaye için hayatının son üç yılını bu projeye adamış. Once Alive, 2023’te ortaya çıkan gizemli bir hastalığın ardından yaşananları ele alıyor. Hayvanlar saldırganlaşmış, insanların sayısı neredeyse sıfıra inmiştir.

Hikayemizin kahramanı James ve kardeşi Daniel, dünya üzerinde hayatta kalan tek insanlar olduklarına inanarak 16 yıl boyunca hayatta kalmayı başarırlar. Fakat 2039 yılında, HaustVille adında bir yerin varlığını keşfederler. Bu yer, hayatta kalan son insanların kurduğu bir kasaba olarak anılmaktadır. Daniel, kaybolmuş babalarının burada olabileceğini umarak heyecanlanırken, James ise böyle bir yerin varlığını sorgular. İki kardeş arasındaki çatışma, Daniel’ın yola çıkmasıyla derinleşirken, James de pişmanlık hissiyle onun peşine düşer. Ve böylece maceramız başlar.

James’in Yolculuğu

James, yolculuğu sırasında birkaç ölüm tehlikesi atlattıktan sonra nihayet HaustVille’e ulaşır. Fakat kasabanın durumu onu şaşırtır; çünkü kasaba tamamen boş görünmektedir. Önceden burada yaşayan insanların izlerini bulabileceği nesnelerin bıraktığı izlere rağmen, ortalıkta kimse yoktur. Daniel buraya ulaşabilmiş midir? Babaları gerçekten burada mıdır? Bütün bu sorular kafasında dolanırken, etrafı keşfetmeye başlar. Doğanın ve mekanın ayrıntıları ile etkileşime girerek gizemleri çözmek, oyunun keyifli yanları arasında yer alıyor. Once Alive, hikaye anlatımıyla oldukça başarılı bir iş çıkarıyor. Bunun yanı sıra, etrafta çözülmeyi bekleyen birkaç kolay bulmaca da bulunmaktadır.

Oyun, Türkçe seslendirmesiyle dikkat çekiyor. Giriş videosundan son anına kadar büyüleyici bir ses deneyimi sunuyor. Hatta Crysis gibi oyunlarda bile böylesine kaliteli bir Türkçe dublaj bulmak zor. Grafikler ve ışıklandırma açısından Unreal Engine kullanılması, ilk kez oyun geliştiren biri için oldukça başarılı bir sonuç olmuş. Ancak, bazı görsel sorunlar, özellikle kaplamaların geç yüklenmesi ve karakterlerin dudak animasyonlarındaki tuhaflık, atmosferi biraz etkiliyor. Ayrıca, envanter ekranının kullanımı da daha iyi olabilirdi. Bunlar dışında, 2039 yılına ait bir oyunda, etrafta görülen eski teknolojiler (tüplü televizyonlar, klasik buzdolapları ve ahizeli telefonlar) benim için tuhaf bir detay oldu.

Son olarak, oyun boyunca yürümekten ve etkileşimde bulunmaktan fazlasını yapmadığımızı belirtmek gerek. İlk 15-20 dakikalık bölümde aksiyon sahneleri olsa da, genel olarak 2 saatlik sürede daha çok keşif yapıyorsunuz. Bu bir yürüme simülasyonu olduğu için anlaşılabilir bir durum, fakat başlangıçta daha fazla aksiyon olacağı hissine kapılmıştım. Yine de, seslendirmeleri ve ilk kez oyun yapan birinin projesi başarılı bir örnek olarak öne çıkıyor. Eğer gizem hikâyelerine, yürüme simülasyonlarına ve yerli yapımlara eğiliminiz varsa, Once Alive’ı mutlaka denemelisiniz.