Yeni yılda beklediğimiz oyunlardan bahsetmeli miyiz? Elbette ki, özellikle rol yapma türünü es geçemeyiz! Son yıllarda bu tür, oldukça fazla bir değişim geçirdi. Neredeyse her oyunda rol yapma (RPG) öğeleri mevcut durumda. Bu da oyunların hangi türde yer alıp almadığını ‘tamamen’ belirsiz hale getiriyor. Yani, hangi oyun rol yapma oyunu, hangisi değil, bu sorunun yanıtı hayli karışık. Ama ben çağlar boyunca köklerine bağlı kalarak biraz daha geleneksel seçimler yapmaya karar verdim. Yoksa Horizon: Forbidden West gibi oyunu da bu listeye koyabileceğimizi düşünmek, sadece bir hayal değil aslında. Elden Ring gibi Soulslike oyunları da, pekala bu türde yer alabilir.
Şimdi gelin, birlikte belirlediğimiz oyunları inceleyelim ki bu harika türün güzelliklerini birlikte anmış olalım. Sizin bu konudaki beklentilerinizi de, çekinmeden burada paylaşmanızı öneririm. Gerçi arada bir “Ben bunu beklemiyordum!” diyenler de çıkabilir ama olsun, her türlü görüş, kıymetlidir, kıymet bilene söyleriz!
- 2022’de Beklediklerimiz: Microsoft Oyunları
- 2022’de Beklediklerimiz: Metroidvania Oyunları
- 2022’de Beklediklerimiz: PlayStation Oyunları
- 2022’de Beklediklerimiz: Soulslike Oyunlar
- 2022’de Beklediklerimiz: Korku Oyunları
- 2022’de Beklediklerimiz: Ubisoft Oyunlar
- 2022’de Beklediklerimiz: Strateji Oyunları
2022’de beklediklerimiz ile ilgili yayınladığımız listeleri görmek için buraya tıklamalısınız, yoksa pişman olursunuz!
Expeditions: Rome oyununa geçmeden önce, bu oyunun ismini görenlerin büyük kısmının bunu bir strateji oyunu olarak düşündüğünü belirtmeliyim. Aaaa, yanlış! Bu durum, Imperator: Rome ile karıştırılmak gibi talihsiz bir duruma düştü. Digital Artists’in Expeditions: Conquistador ve Expeditions: Viking’den sonra çıkan bu üçüncü oyun, aslında 2013’ten beri geliştirilmekte. Bu oyunda, vatanından sürülmüş ve bir lejyonun içinde yer almak zorunda kalmış bir genç Romalıyı canlandıracağız. Oh, tatlı bir intikam hikayesi olabilir! Ve evet, görsel olarak ilk bakışta Divinity: Original Sin’i hatırlatıyor, ama spoiler vermeyeyim, gidip bir izleyin!
Vampire: The Masquerade – Swansong konusuna gelince, belki Bloodlines 2’den beklentilerimiz suya düştü ama sakın “Vampire: The Masquerade” yolculuğu burada bitmiyor! Swansong, bize büyük bir kurtarıcı gibi gelecek. Big Bad Wolf, bu oyunla birlikte, The Council’dan çok farklı bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Verdiğiniz farklı kararların hikaye üzerindeki etkisi gerçekten de oldukça başarılı bir şekilde ele alınmış. Gizli klanlar, kendi içinde dönen dolaplar… bize bir büyü yapıp gerçeği görebilir misiniz? Gözlerimiz yaşlandı, vampirlerin estetiğini özledik!
Starfield ise, bambaşka bir boyut. Aslında, Starfield’ın hangi kategoriye girip girmediğini seçmek ‘biraz’ zor. Açık dünya mıdır, bilim kurgu mu? Yoksa hem uzayda geçen bir oyun olarak mı karşımıza çıkacak? Bethesda Game Studios’un bu yapımından bahsediyoruz ve sadece onlardan “uzayda geçen Skyrim” gibi bir oyun beklemek çok mantıklı! Kişisel olarak, işler yolunda giderse, Starfield, Skyrim kadar uzun yıllar boyunca oynanabilir bir deneyim sunabilir. Gerçi bu tip oyunların başarıları, bazen hayal kırıklığına dönüşebiliyor ama ben umutluyum!
Broken Roads da Disco Elysium’un bıraktığı o derin izleri taşımakta. Hatırlarsınız, bu oyun bize “rol yapma oyunu böyle olur!” dedirtmemiş miydi? İşin içinde kavga, dövüş yoktu, ama rol yapma unsurlarını iliklerimize kadar hissettirmişti. Beynimizin farklı bölgeleriyle sürekli bir diyalog içinde olmak çok havalıydı. Broken Roads ise, görsellik açısından Disco’dan esinlenmiş olsa da asıl ilham kaynağı orijinal Fallout oyunlarıdır. Üstelik Avustralya’da geçen bir öyküm var! Ahlaki Pusula sayesinde, seçtiğimiz kararlar ve davranışlarımız bizleri Faydacıl, Hümanist, Makyavelist ya da Nihilist yönlere doğru süzülecek ve bu özellikler bize yeni yetenekler kazandıracak. Vay, bu nasıl bir derinlik!
Hogwarts Legacy geldiğimizde, incelemediğimiz kalmadı sanırım. Harry Potter hayranları için bu oyunu beklememek, gerçek bir günah. Hogwarts’ta geçen devasa bir açık dünya rol yapma oyunu deyince, ortalık ısınır. Avalanche Software, bu projenin arkasındaki isimlerden biri. Ancak daha fazla bilgi almak için sabırsızlanıyoruz. Şu ana kadar ortaya çıkan görüntülerde, oyuncumuzun büyü öğrenirken, Hogwarts’ın her köşesinde dolaşırken ve çeşitli canavarlarla etkileşime geçerken görünmeye başlaması heyecan verici! Ahh, söylentilere göre, 5. sınıftan transfer olan bir öğrenciyi canlandırıyoruz ama hikaye Voldemort’un çıkışından 100 yıl öncesine gidecek. Hadi bakayım, bu sefer baş tehdit kim olacak? J.K. Rowling’in etkileri ne ölçüde olacak bilemeyiz ama kurulan çarpıcı dünyaya ve kurallarına sadık kalacaklar gibi görünüyor.
