A Plague Tale: Requiem için artık son düzlüğe girmiş bulunuyoruz. Şunun şurasında sadece 3 hafta kaldı! Hani derler ya “Tıldızlar toplanıyor.” İşte o durumda oyunun hayranları, PlayStation Blog’da soluk soluğa bekliyor. Ama bu bekleyişte fareler bir şekilde ön plana çıkmayı başardı. Evet, yanlış duymadınız! Yüzlerce, binlerce, hatta tam tamına 300.000 fare! İşin tuhaf tarafı ise bu farelerin o kadar gözde olması ki, artık eve geldiğinizde “Merhaba, canım fareler!” dediğinizde, kimse şaşırmayacak gibi görünüyor.

Asobo Studio’dan Nicolas Bécavin ve Cyril Doillon, bu farelere dair bazı bilgileri paylaşarak bize tam anlamıyla bir fare cennetine doğru yol aldığımızı müjdelediler. PS5’in özelliklerinden son damlasına kadar yararlanmak için çabaladıklarını belirten ekip, yükleme sürelerini neredeyse sıfıra indirdiklerini ifade ediyor. Oyun başladığında, fareler de tıpkı sizler gibi bir anda ekrana akın edecek gibi görünüyor. “Şimdi ya da asla!” dedikleri bir dönemdesiniz. Yüklemelerin hızının yanında, harita ve bölüm tasarımları da oyuncuların gözlerini kamaştıracak cinsten.

Peki, bu farelerin sayısındaki devasa artış ne anlama geliyor? Aslında, ilk oyunda sadece 5.000 fare varken, şu anda 300.000 fare bulunması, tam bir devrim niteliğinde. Tamam, belki de merak ediyorsunuz, “Peki bu fareler, bize ne katacak?” İşte bu noktada, oyunun dramatik yönü devreye giriyor. Yalnızca farelerin sayısını artırmakla kalmamışlar, aynı zamanda bu farelerin sürü hareketlerini yeniden tasarlayarak, onları daha inandırıcı ve ürkütücü hale getirmişler. Farmlarınızda o kadar fare olursa, komşunuz “Ne oldu, senin sağa sola kartondan fare yaptığın aklına mı geldi?” diye sorabilir.

Bu noktada, “Neden tüm bu fareler?” sorusunun cevabı oldukça basit: Araştırmalar sonucu elde edilen verilere göre, oyunlarda büyük kalabalıklar genellikle daha fazla sıkıntı yaratıyor. Yani bu farelerin sayısı arttıkça, korku faktörü de bir o kadar artıyor. Adamlar sadece teknolojiyi değil, fare psikolojisini de göz önünde bulundurmuşlar. Bir yanıyla bakıldığında, “Eline sağlık Asobo Studio, fareler için bu kadar uğraşarak bir devrim yaratıyorsun!” diyebilirsiniz.

Sonuç olarak, A Plague Tale: Requiem’ı dört gözle bekliyoruz. 17 Kasım’da bu fareler sahaya iniyor ve biz de sabırsızlıkla ekrana kilitlenmek için hazırlık yapıyoruz. Belki duygularımızla oynamayı bırakıp fareler için duygusal bir bağ kurmaya çalışırız. “Ah o sevimli fareler, hadi gelin oyun dünyasına!” diyecek kadar hayalperestiz. Fareler için bir çağ başlıyoruz, haydi bakalım!