Activision-Blizzard İflasın Eşiğinde: Grevler ve Skandalların Ardındaki Gerçekler

Son aylarda skandalların gözde adresi haline gelen Activision-Blizzard, her gün yeni bir olayla gündeme gelmekten geri kalmıyor. Sıfırdan başlayan bir hikaye gibi düşünelim; hani bazen bir film izleriz ve başından sonuna kadar tahmin edemediğimiz olaylarla doludur. İşte Activision-Blizzard’ın hikayesi de tam öyle oldu. İlk olarak taciz suçlamalarıyla çalkalanan Blizzard cephesi, tam dalgalardan kurtulmaya çalışırken, birdenbire Activision’dan gelen “zorunlu işten çıkartma” skandalıyla sular tekrar kaldırmaya başladı.

Aslında bu durum, Raven Software’dan kaynaklanıyor. Hani biz “Call of Duty” dendiğinde hemen aklımıza aksiyon dolu saniyeler geliyor, değil mi? Ama işte bu aksiyon dolu dünyada bir de arka planda lazer ışınlarıyla örülmüş grevlerde yaşanıyor. Raven Software, kalite departmanındaki küçülme kararı ile birlikte çalışanlarının başına bir dert açtı. Olaylar o kadar karıştı ki, çalışanlar, bu durumu protesto etmek amacıyla ortak bir bildiri yayınlayarak grev başlatmaya kadar veriyorlar. Bu, adeta bir “video oyunu devrimine” dönüşmek üzere, dikkatlerin üzerine çevrildiği bir “üst düzey” çelişkidir.

Şimdi gel de bu duruma gülme. 3 Ocak itibarıyla, grev üçüncü haftasına girmiş durumda. Çalışanların bir araya gelip oluşturdukları toplu mesajda, üst yönetimden henüz bir haber gelmemişken işten çıkartılan 12 QA çalışanının geri işe alınması gerektiği belirtiliyor. Durum öyle komik ki, bu 12 kişinin geri işe alınacağı vurgusu, adeta “bir anda hapisten çıkan Joker” gibi oluyor. Çalışanlar, aynı zamanda QA departmanındaki tüm işçilere tam zamanlı kontrat teklifi sunulmasını talep ediyorlar. Yani bu yöneticiler, bir oyun tasarlarken olduğunu düşündükseler, işten çıkartmak yerine yeni bir karakter oluşturabilirlerdi!

Activision’dan şu an için konuyla ilgili bir açıklama gelmemiş olsa da, Aralık ayında yapılan duyuruda toplamda 20 kişinin işten çıkarılacağı bilgisi kesinleşmişti. Elbette, bu sayının artacağına inanabilirsiniz, çünkü bu tür olaylar çoğu zaman “bir taşla iki kuş vurmak” için yapılan bir strateji gibi. Talihsiz bir durum neticesinde, insan kaynakları yöneticileri de dışarıdan izleyip ‘Halo’ dünyasında karşılaştıkları Spartan’lardan farksız bir ruh haline bürünmüş olabilirler.

Bütün bu olaylar, Activision-Blizzard’ın kendi üzerine bir karambol yarattığına işaret ediyor. Belki de bu tür oyun firmalarının yavaş yavaş gerçek hayattaki “boss savaşlarında” kaybederek öğrenmeleri gereken bazı dersler var > Oyun geliştirmeye çalışırken, insanları işten çıkarmak pek de “epik bir zafer” sayılmasa gerek. Hadi bakalım, bakalım Activision bu durumu nasıl yönetecek, çünkü artık gün geçtikçe daha önceki hikayelerini de unutturdular. Ya sonuç, bir yeni “CEO Boss” ile çıkacağı ya da çalışanların ikili oynamaya başlamasıyla komedi filmlerine dönüşecek!