Amnesia: The Bunker – Karanlık Bir Siperde Hayat Mücadelesi
Amnesia: The Bunker'da karanlık siperde hayatta kalma mücadelesi, ama unutmayın; unutkanlık en büyük düşmanınız!
3 saat önce

Frictional Games, *SOMA* ve *Amnesia: The Bunker* ile karşımıza çıkarken, yine büyük bir merak uyandırmayı başardı. Ancak ne yazık ki, bekleyen hayranları için burası çok da sevimli bir durum değil. Oyun, sadece bir hafta ertelenmiş durumda, ama bu bir hafta, stüdyonun oyunu neredeyse mükemmel hale getirmek için harcayacağı bir süre olarak gösteriliyor. Haydi ama! Oyun yapımcılarının “bir hafta” dediği sürenin aslında ne kadar uzun olduğunu bir düşünün. Bazen o bir haftada, tüm ülke harabe olur, insanlar sevdiklerini kaybeder, ve bu kadarı için yeter de artar bile!
23 Mayıs’ta çıkış yapacağı kesinleşen bu oyun, Amnesia serisinin dördüncü devam oyunu olarak karşımıza gelmeye hazırlanıyor. Ancak bu sefer, *Amnesia*’nın fantastik dünyasında kaybolmak yerine, bu dünyayı taşımak üzere bir adım atıyoruz.
Henri Clement adındaki Fransız asker, bu yeni hikâyede bizlere rehberlik edecek. Şimdi, düşünün bir kere! Fransız bir asker, *Amnesia* evrenine nasıl girebilir? Mogul’un yerinde sökük bir gömleikle atılma ya da Mondelez’in kayıtsız aşçılığı gibi bir şeyler! Fakat Clement’in işi pek de iç açıcı değil, zira gizemli bir siperin içinde hayatta kalmaya çalışacak. Bir siper! Aklınıza gelmiyor mu? Yani Fransa’nın gururu olan çikolataları düşünerek içinizi ferahlatmak yerine, karanlık bir siperin içinde kıvranmak. Bu arada Clement, daha önceki oyunlardaki gibi kan ter içinde, tıpkı abuk sabuk bir iyileştirici krem kullanmamış gibi mi dolaşacak? Eğer öyle olursa, karakterimizin duygusal dengesi biraz sarsılacak gibi görünüyor!
Ve bu oyunun en önemli özelliği: Bu sefer, silahlarımızı kullanabileceğiz! Bir Amnesia oyuncusu olarak, artık kendimi tuhaf canavarlara karşı savunmasız saymak zorunda değilim! Aslında, bence bu serinin en dikkat çeken ve “ben seninle bir daha oynamayım” dedirten özelliğiydi. Evet, uzun süre boyunca hiçbir savunma mekanizması olmadan o lanet olası canavarlara karşı koşmak zorunda kalmış olsak da, şimdi sonunda biraz güç elde etmiş olduk. Ama bakalım, H.P. Lovecraft kütüphanesinden fırlamış canavarlarla baş etmesi gereken cehenneme dönecek mi? Silahlar mı büyük bir hayal kırıklığı yaratacak, yoksa çok daha eğlenceli bir deneyim mi sunacak, bunu görmek için 23 Mayıs’a kadar beklemek zorundayız.
Evet dostlar, bir hafta daha sabretmek zorundayız; ama ne yapalım ki? Belki de bu, *Amnesia: The Bunker*’ın en çılgın ve eğlenceli haline tanık olmamız için bir fırsat! Şimdiden hazırlığınızı yapın, siperlerin arkasında gizlendiğiniz anlarda yaklaşan o karabasan ya da oğlak burcundan fırlamış bir şavete karşı kılıcınıza sıkı sıkı sarılın!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?