Dünya üzerinde bir şeyleri değiştiren, tarihi olayları başka bir açıdan ele alan alternatif tarih kurgusu, benim gibi birkaç kişi için adeta bir tutku haline gelmiştir. Düşünün ki, dostum, eğer Dünya Savaşı yerine dans yarışmaları yapılmış olsaydı, nasıl sonuçlar doğurabilirdi? Bu tür hayali senaryoların etkisi altında kalmamak mümkün değil. İşte tam bu noktada, Atomic Heart gibi distopik ve genelde Sovyet havasını taşıyan oyunlar devreye giriyor ve kalplerimizi çalıyor. Hani bazen ertelemelerle dolu bir süreç olsa da, sonunda o heyecanlı çıkış tarihinin geldiğini görmek bir zevk. Yani, birisi çıkıp da ‘Sovyetler bir kez daha geri döndü!’ dese, gözlerim parlayarak bağırırım: “Yaşasın, bu oyun benim için biçilmiş kaftan!”
Ne demişler, ertelemeler her zaman hayırlıdır. Ama gecikme de bir yere kadar diyerek, Atomic Heart 21 Şubat 2023’te nihayet gerçek anlamda hayatımıza girecekti. Bir de şu 1 dakikalık fragmana bak, resmen beyinlerimizi yağlamaya yetecek cinsten! Video, bize sadece aksiyonu değil, aynı zamanda oyunun derin psikolojik yönlerini de sunuyor. Belki de bu yüzden yüreğimde bir yere bir “aşk” duygusu yerleşti. Hani derler ya, ”Aşkın gözü kördür”, işte ben de aşk ve oyun bağı hakkında güzel bir makale yazabilirim, belki birkaç sayfa kapsayacak kadar bile! 🙂
Oyun, PC, PS4, PS5, Xbox One ve Xbox Series X/S için piyasaya sürülecek, bununla birlikte ön sipariş de açıldı. Fiyatı konusuna çok girmiyorum, zira bizler için oldukça yüksek tabir edilebilecek bir etiketle satışa sunulacak. Ama merak etmeyin, cebimizi yakacak bu fiyatların üstünde durmak zorundayız; zira çıkış gününde bu oyun Game Pass’e gelecek. Üstelik zaten düşük maliyetlerle oynama fırsatını vermesi çok güzel bir alternatif! Hani bir yandan “Oynayayım mı, oynamayayım mı?” sorusu kafamda dönerken, diğer yandan düşünmek de gerekiyor; bir müşteri neden bu kadar tedirgin olmalı ki!
Oyun dünyasında Rusya’ya karşı yaptırımlar hız kazanmışken, Atomic Heart’ın Mundfish tarafından geliştirildiğini düşündüğümüzde, elbette insanın aklında bazı soru işaretleri oluşuyor. “Acaba Game Pass’e transfer olacak mı?” diye düşünmeden edemedim. Neyse ki, bu kaygılarım yersizdi. Çünkü oyunun dağıtımcısı olarak Focus Entertainment ile anlaşma sağlamış olunması, bu konudaki endişeleri büyük ölçüde bertaraf etti. Yani bir başka deyişle, oyun severler bir nebze daha rahat bir nefes alabilir. Hatta, bu anlaşmanın arkasında daha başka sürprizler de yatıyor olabilir, kim bilir?
Bütün bunların yanı sıra, Microsoft’un oyunun başlangıçtaki anlaşmasında bir değişiklik yapmamış olması, oyuncuları sevindiren bir diğer unsur. Şimdi ise tek korkum şu: Önümüzdeki birkaç ay nasıl geçecek? Umuyorum ki, bu bekleyiş çok acımasız ama eğlenceli olur. Ya da belki ben sadece sabırsız bir oyun severimdir; bilmiyorum. Eğer böyleyse, o zaman bir aksiyon oyunu tam içinde bulunacak, uzun süren kıvrımlar ve dönüşlerle dolu bir yolculuğa çıkmaya hazır olmalıyım! Çünkü oyunlar ne olursa olsun, duyguları en üst seviyede yaşatacak bir karaktere sahip! Hangimiz bu kurgu gerçekliğine dalmak ve anı yaşamaktan daha keyif alabiliriz ki?
