2009 yılında vizyona giren Avatar filmi, sinema dünyasında devrim yaratan nadir yapımlardan biri olarak karşımıza çıktı. James Cameron’ın yönetmenliğini üstlendiği bu muhteşem eser, izleyicilerin hayal gücünü zorladı ve gözlerimizi 3D dünyasına açtı. O günden bu yana sinema endüstrisinde adeta bir 3D çılgınlığı yaşandı; gözlüklerle karnımızı tutup herkesin içine daldığı üç boyutlu maceralar başladı. Şimdi, Cameron’ın Avatar serisine geri dönmek için hazırladığı dört yeni filmle karşı karşıyayız; bu da demektir ki, bir daha gözlükleri kapıp çıkamayacağız!
James Cameron şimdiye kadar sinanamayacak kadar çok çalışmaya hazır görünürken, “ben bir değil, iki değil, tam dört film yapacağım” dediğinde herkesin yüzünde bir gülümseme belirdi. Ama işin ilginç tarafı, bunlardan üçünü kendisi çekmeye kararlı olması ama son iki film için başka bir yönetmen arayışında olması. Bu durum harika bir saçmalık; sanki yönetmenler “Avatar 2, yeni bir 3D film dalgası başlatacak” diye tartışmaktan yorulmuşlar gibi! Cameron, Empire dergisine verdiği bir röportajda, Yüzüklerin Efendisini çekmek ile Avatar çekmeyi yan yana koyunca, kendisini bu muazzam projelerin ağırlığı altında ezilmiş gibi hissettiğini dile getirdi. Demek ki, Avatarlar arasında kaynamış bazı projeleri devrettiğini belirtmesi, belki de biraz dinlenme iştiyakından!
- Bunlar neler? Dahası, Alita: Battle Angel’ı da Robert Rodriguez’e devretmiş. Yani, Cameron demek ki, bu işin başında kalmak istiyor ama bir yandan da “eyvallah, benim üzerimde bu kadar yük olmasın” dercesine bir huzursuzluğu var!
Cameron, Avatar filmleri için şöyle diyor: “Her anlamda tüketici filmler. Beni heyecanlandırmadığı sürece bir şeyler geliştirmek istemiyorum.” Yani, işte bu yüzden bakanlığı devredip devredemeyeceğiyle ilgili belirsiz cümleler kuruyor. “Bilmiyorum, belki üçten belki dörtten sonra bayrağı devredeceğim. Belki devretmeyeceğim, belki bir bayramda geri döneceğim!” Şaka bir yana, bu sözler, sanki gözlüğü takıp yeni nesil bir Avatar hayali peşinde koşan bir çocuğun heyecanını yansıtıyor.Avatar 2’nin adı Avatar: The Way of Water, ama biz buna Su Yolu diyebiliriz. Vizyon tarihi 16 Aralık olarak belirlenmiş, bu tarih geldiğinde bir su kıyameti yaşamadan gidemeyeceğiz gibi görünüyor. Merak edenler için orijinal Avatar filmi ise bir nostalji yapmak isteyenler için 23 Eylül tarihinde tekrardan vizyona girecek.
Sonuç olarak, Cameron’ın gizli bir projeden daha geri dönmeleri gerektiği ile ilgili yöneticilik Sezar rollerinin bile umursamadığı bir dönemde, hepsinin kendilerine ait bir hayalleri olduğu ortada. Peki, bu “padawan” rolünü kimin kapacağı? Gizli kapaklı bir sinyal gibi rol kapma yarışı başlamış durumdayken, herkes Avatar 2 için heyecanla beklemekte. Şunu unutmamak lazım, daha önceki filmin izleyicilerini etkileyen tüm bu devasa dünya, bir cin kadehi gibi, elden ele geçiş yapıyor. Cameron son yıllarda gerçek bir sinema büyücüsü haline geldi; bu yüzden ona ne olursa olsun, gözlüklerimizi takıp yapmamız gereken bir şey var: Sinema dünyasına göz atmak!
