Barbie Filmi: Margot Robbie ile Feminizmin Renkli Yansıması

Küçüklüğümden beri hastası olduğum bir oyuncak serisi olan Barbie, hayatımın en özel parçalarından biriydi. Hatırlıyorum, her bayramda sabırsızlıkla, o güzelim orijinal Barbie bebeklerinden bir tanesini almak için beklerdim. Bu nedenle, kendi çapımda detaylı bir koleksiyon oluşturdum. Şimdi yaşım 25 ve hala o koleksiyona sahip olmaktan mutluluk duyuyorum. Tabii, şu anda koleksiyonuma eşlik eden bir başka heyecan var; o da favori aktrislerimden biri olan Margot Robbie’nin bu rolde yer alması. Kendisi, bence, Barbie gibi bir hanımefendi olduğundan dolayı bu role sadece cuk oturmakla kalmıyor, aynı zamanda izleyicilerin kalbini de fethediyor!

Daha geçtiğimiz günlerde, Greta Gerwig’in yönetmenliğini üstlendiği Barbie filmiyle ilgili ilk fragmanın yayını yapıldı. Gerwig, günümüzdeki en yetenekli kadın yönetmenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Fragman sayesinde nasıl bir şey olacağını görsel olarak anlasak da, umarım konusunun sadece iki Ken’in Barbie için olan kavgasıyla sınırlı olmadığını düşünmek istiyorum. Elbette, aynı gün vizyona girecek olan Nolan’ın Oppenheimer filmi kadar kafa yakacak bir senaryo beklemiyorum ama Gerwig’den temiz, düşündürücü ve eğlenceli bir iş bekliyorum. Film, rengarenk Barbie pembesiyle ve göz kamaştıran set tasarımıyla bizi aradığımızı vermeye hazırlanıyor gibi görünüyor.

Aylarca setten çıkan fotoğraflar, yayınlanan afişler ve internette patlayan büyük bir furya, Barbie’nin merakla beklenen bir içerik olduğunu gösteriyor. Hatta, Barbie’den çıkan her bir içerik resmen altın değerinde! Ve gözlerimizi dikip beklediğimiz o gün için, aynı tarihte çıkacak olan Nolan’ın filmi ile birlikte iki filme gitmemiz gerekecek gibi görünüyor. Henüz filmin vizyon tarihine oldukça zaman var fakat şimdiden yapılan özel gösterim incelemelerinde, film için “İnanılmaz tiyatral komedisine rağmen beklenilenden daha duygusal.” gibi yorumlar yağıyor. Açıkçası, ne çıkacağını kestiremiyorum ama koltuklarımızda otururken saate bakacağımızı düşünmüyorum. Tam tersine, film bizi sıkmadan içinde alıp götürecek gibi duruyor.

Ayrıca, eğer Greta Gerwig ve filmlerine biraz hakimsem, bu filmin Barbie üzerinden feminizme de tatlı dokunuşlar yapacağını düşünüyorum. Koskoca bir Barbie dünyasında, kusursuzluğun normlarını kırmak için çeşitliliğe de önem verileceği apaçık ortada. Nitekim, Barbie’lerin her renkten ve ırktan olduğunu fragmandan kolayca görebiliyoruz. Gerwig, bu konuyu asla yalnız bırakmaz ve bu düşünce yapısını filme de yedirdiğinden eminim. Margot Robbie’yi bu davada kusursuz bir rol sergileyeceğini düşünerek, Ryan Gosling içinse izleyenlerin, “En iyi performansı oldu.” şeklindeki iddialarını duyduğumda, heyecana kapılmamak elde değil! Bakalım, filmin çıkışında bu söylemler ne kadar doğru çıkacak, hep birlikte göreceğiz.

Tabii ki, film tüm bu içerikleri bir araya getirirken, biz izleyicilere de büyük eğlenceler sunmayı hedefliyor. Özellikle 2001 Space Odyssey göndermeli fragmanın yanı sıra, kostüm ve sanat tasarımıyla bizi büyüleyecek gibi görünüyor. Tüm bunların yanında müthiş bir oyuncu kadrosu ile bizi sinema salonlarında bekleyen keyifli dakikalar sunacak. Şimdiden heyecan içerisindeyim, bu nedenle bana oradan Barbie filmi için iki bilet lütfen! Filmde bantlarının üzerinde dans eden Barbie’leri görmek için sabırsızlanıyorum, çünkü kim bilir, belki de her şeyin başı buradan itibaren başlayacak!