Hepimizin büyük bir merakla beklediği oyunlar, bazı durumlarda hayal kırıklığına yol açabiliyor. Bethesda’nın, Starfield ve Redfall oyunlarının çıkış tarihlerinde yaptığı değişiklikler de tam olarak böyle bir durum. Erteleme haberleri, özellikle oyun tutkunları için birer darbe etkisi yaratıyor. Neden? Çünkü genelde “Tarih verip, iş işten geçtikten sonra ertelemek” pek sevilmiyor. Hani, kafasında bir şeyi netleştirip, planını ona göre yapan biri varken, aniden o plan bozulup “Aaa! Bu tarih mi geçiyordu?” diyen bir arkadaş gibi oluyor.

Bethesda, bu ertelemelerle sanki kendini bir oyun geliştirici değil de zaman yolcusu gibi hissettiriyor. Belki de “Ben bu oyunu bir gün çıkartacağım” diyerek zamanın derinliklerine dalıyor! Starfield’ın 11 Kasım’da çıkması bekleniyordu; ancak bu tarihin ucu bucağı, eğer bir Cyberpunk 2077 vakasına dönüşmezse, iyi bile olabilir. Çünkü hatırlarsanız, o oyunun çıkmasıyla herkesin yüzünde bir tülbentteki toz tanesi gibi bir ifade belirmişti. Hani, “off, ne yapacağız şimdi?” derken, belki de oyun yapımcıları bir nebze olsun beklentileri yüksek tutmayı sevdiklerinden ertelemeyi yeğliyorlar.

Ve tabii ki Redfall! Dishonored ve Deathloop gibi harika projelerin arkasındaki Arkane stüdyosunun bu yeni oyunu hakkında pek fazla bilgi edinemedik. Sanki bizi bir oyun çıkarma savaşına davet ediyorlar; “Bekleyin, bekleyin, sürpriz!” derken, bir taraftan da bizim sabrımızı test ediyorlar. Ve ne yazık ki üst üste gelen ertelemeler, hiç de dikkat çekici bir ilerleme sağlamayacak gibi görünüyor. Zira bu tür açık dünya co-op FPS oyunlarının üzerinde biraz fazla düşünülmesi gerektiğinin bilincindeler. Hani, bir renk paleti hazırlıyorsunuz ama “Bakalım bu mavi ile yeşil mi yapsak, yoksa daha fazla ışık mı eklesek” derken günler geçiyor.

“Arkane Austin ve Bethesda Game Studios ekiplerinin oyunlarıyla ilgili büyük hedefleri var” demiş Bethesda. Bu hedefleri umarız ki sadece büyük cümlelerden ibaret değil. Sonuçta, bu oyunlardaki heyecan, bir yere kadar içimizde yaşayacak ama gerisi, o an kapıdan girdiğinizde hayat gerçekleriyle yüzleşmek durumunda kalacaksınız gibi. Hepsinin hakkını vermek istediklerini söylediklerinde, umarım ki bu da “Beni bekleyin, ben daha gelmedim” demek olarak çıkmaz. Sonuçta, Yılın Oyunu seçimlerinde belirlenen isimler arasında rakipsiz kalmak istemiyoruz!

Bazı oyunların ertelendiği bu dönemde, yalnızca sabırsızlık duymaz, aynı zamanda “Aman Tanrım, sonunda bir gün bu oyunları da oynayacak mıyız?” diye düşünmeden edemiyoruz. Ertelemeler sonucu biraz sabretmek gerekecek gibi görünüyor, ama heyecanı yitirmemek lazım! 2023 yılı, oyun sahnesinde hop oturup hop kalkacağız, elimize aldığımız joystick’ler ise geleceğe dair umutlarımızı da yanımda taşıyacak gibi duruyor. O yüzden tüm oyuncular, sabırlı olun ve biraz daha bekleyin; çünkü belki de bu günler, ilerde çok daha güzel oyunlara, hatta belki de daha fazla kahkahaya dönüşecek!