Between Horizons: Uzayda Dedektiflik Macerası 2024’te Başlıyor!

Between Horizons, birkaç yıldır beklediğimiz ve adeta sabır testine tabi tuttuğumuz oyunlardan birisi. Bu oyun, bekleme sürecinde yaşanan ertelemelerle 2024’e kadar gelmeyi başardı ve nihayetinde kesin bir çıkış tarihi belirlenmiş durumda. Duyduğumuz kadarıyla, bilgisayar ekranlarımızdan uzaya fırlatılacak bu oyun, Mart ayının gelmesiyle birlikte bizlere merhaba diyecek. Fragmanı izlediğimizde içimizi bir heyecan kapladı, sanki uzayda süzülüyormuşuz gibi hissettik! Hele o uzay gemisi Zephyr’in sarhoş haliyle yapamadığı manevralar, bizim uzayda kayak yapmamız kadar heyecan verici!

Between Horizons, bilim kurgu temalı bir dedektiflik oyunu olarak karşımıza çıkıyor. İyi ki de öyle, zira uzayın derinliklerinde kaybolmuş bir gemide gerçekleri açığa çıkarmak, muhteşem bir kurtuluş senaryosu yaratıyor. Geminin güvenlik şefi olan Stella, elinde devraldığı görevle babasından kalan mirası yeterince karışık bir şekilde sürdürüyor. Gemide bir şeyler ters gittiğinde, herkesin birbirini suçladığı o korkunç atmosferde Stella’nın başlama düdüğünü çalmasını bekliyoruz. Yazarken bile gerilimim arttı, sanki Stella’nın yerine geçip o gizemlerin peşine düşmek istiyorum!

Bir düşünün, uzayda bir dedektif olarak olayları çözmeye çalışırken tam yanınıza yıldızlar düşse ve size hiç kimse “bir dakika, bu ne?” demese! Beni hayal ettirecek kadar ilginç bir senaryo! Stella’nın keşfetmesi gereken sırlar, o kadar karmaşık ki, belki de sadece bir uzay gemisinde değil, bambaşka bir galaksinin derinliklerinde geçse insanlar rahatça okuyamazdı!

Hemen hemen aynı bilim kurgu temalı dedektiflik oyunları arasında yer alan Lacuna da, bu türde harika bir örnek. Geliştirici ekip DigiTales’in bu ilk oyunu, aslında zihinlerimizi bambaşka boyutlara taşıyan bir yapım olarak dikkat çekiyor. Oyunla ilgili anılarım gözümde canlanınca, sanki yeniden o dünyaya dalmak istiyorum. Elbette, Between Horizons’un bu yolda izlediği rotayı da oldukça merak ediyorum. Sahip olduğu detay zenginliği ve sırları ile onları yan yana koyduğumuzda, kimin ne kadar iyi olduğunu görmek için çok beklememize gerek kalmayacak!

Şimdi ise gözlerimizi 25 Mart’ta PC için çıkacak versiyona çevirdik. Umarım bu süre geçtikçe, oyunun atmosferini daha iyi kavrayabiliriz. Konsol versiyonlarının daha sonra geleceğini duyduğumuzda, “Konsol sahipleri niye beklemek zorunda?” diye içsel bir itiraz da yükseliyor. Ancak sabretmek zorundayız; belki uzayda başka maceralara açılırken, bu gecikme bir komplo teorisi olmaktan gider.

Aklımızda bir sürü soru ve gelecek hayalleri var, tek bir merakla: Acaba Between Horizons, Lacuna’nın izinden gitmesi açısından ne kadar başarılı olacak? Bekleyip göreceğiz; belki de uzayda biraz kaybolmak daha eğlenceli! Sonuçta, Stella’nın peşinde gideceğimiz gerçekler asla bu kadar maceralı ve komik olmayabilir! Bütün bunlar, bizi bir kedinin evrendeki varlığı hakkında felsefi düşüncelere götüren bir yolculuğa çıkarabilir. Aman dikkat edin, uzayda sağa sola çarpabiliriz!