Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

7 dakika okunma süresi

6

BlizzCon 2023’te Diablo 4: Karanlık Dünyanın Sırları ve Yenilikler

BlizzCon 2023'te Diablo 4'teki karanlık sırları keşfet! Cehenneme hoş geldin, ama öncelikle kahveni kapmayı unutma!

admin

5 saat önce

BlizzCon 2023’te Diablo 4: Karanlık Dünyanın Sırları ve Yenilikler

BlizzCon’da Diablo 4 Röportajı: Karanlık Dünyanın Sırları

BlizzCon’a gitmişken, Diablo 4 ile ilgili bir röportaj yapmamak olmazdı. Bir yanda sevgili Serpil Ulutürk, diğer yanda ise Luis Barriga ve John Mueller. Biz sorduk, onlar cevapladı. Ama öyle sıradan cevaplar değil, biraz da mizahla harmanlanmış bir sohbet oldu. Hadi gelin, bu karanlık dünyada kaybolalım!

BlizzCon'da Diablo 4 Röportajı: Karanlık Dünyanın Sırları

Serpil: Merhaba! Önce bir kendinizi tanıtır mısınız?

Luis Barriga: Tabii ki! Ben oyun direktörü Luis Barriga, aslında günlerimi karanlık iblislerle dolu bir dünyada geçirirken, akşamları da Netflix izleyip patlamış mısır yiyorum. Yani, iş ve eğlence bir arada!

John Mueller: Ben de sanat yönetmeni John Mueller. Kısacası, karanlık ve gotik bir atmosfer yaratmak için gün boyu kara kalem çizim yapıp, akşamları arkadaşlarımla “kim daha karanlık bir karakter yaratacak” yarışması yapıyorum.

– Teşekkürler. Öyleyse hikâyeyle başlayalım. Spoiler vermek istemeyeceğinizi biliyorum ama sormam gerek. Bizi Lilith ile tanıştırdınız. Nedir kendisinin rolü?

Luis: Ah, Lilith! Kendisi Sanctuary mitosunda insanlığın annesi olarak bilinen, ama pek de sevimli bir karakter sayılmayan bir iblis. Yani, hani kıymetli bir çiçek gibi, ama kökleri cehennemin derinliklerinde. Geçmişte neler gördüğümüzden bahsedersek, güçlü kökenlerine rağmen, sonsuz çatışmanın içinde olmayı reddeden bir karakter. Yani, “benim işim bu değil” diyen bir insan gibi, her şeyden uzak durmaya çalışıyor. Biz şimdilik onunla ilgili detayları saklı tutmayı tercih ediyoruz. Spoiler vermek, Diablo cehenneminde yanmak gibidir!

– Diablo IV’ün III’e nazaran daha fazla ara sahnesi var gibi duruyor. Bizi daha sinematik bir tecrübenin beklediğini söyleyebilir miyiz?

John: Kesinlikle! Karakterlerimizi derinleştirmek için büyük zaman harcadık. Demoyu oynadıysanız, oyun motoruyla hazırlanan yakın çekim sahnelerimizi gördüğünüzü umuyoruz. Yani, bu sefer karakterlerin çehresindeki çatlakları incelemek için büyüteç almanıza gerek yok!

– Oyun açık dünya olacak, bunun tam olarak nasıl işleyeceğini tarif edebilir misiniz?

Luis: Kısaca özetlemek gerekirse, özel olarak işleyen, sadece sizin ve toplam 4 kişilik ekibinizin olduğu zindanlarımız var. Dışarıda diğer oyuncularla karşılaşabileceksiniz. Ama merak etmeyin, bu bir MMO değil; yani herkesin bir arada olduğu bir kalabalık değil! Kendi başınıza zindanları keşfederken, diğer oyuncuların da kendi başlarının çaresine bakmasını istemek gibi bir durumdayız. Kısacası, yalnızlık hissinden kopmamaya çalışıyoruz. Yani, tek başınıza bir çöl yolculuğuna çıkmak istemezsiniz, değil mi?

– Açık dünya yapısında bir bölgeden diğer bölgeye yükleme ekranlarıyla karşılaşmadan mı geçiş yapacağız?

John: Evet! Görsellik ve içerik açısından birbirinden çok farklı 5 bölgemiz var: çöller, dağlar, bataklıklar, ormanlar ve stepler… Bunlar birbirine direkt bağlı. Yani, yükleme ekranı görmek yok! Tam bir “geçiş yap, yükleme ekranı yok” rüyası!

– Herkesi şaşırtan şeylerden biri bineklerdi. Diablo’da at binebilmek çok güzel olacak. Bundan biraz bahseder misiniz?

BlizzCon'da Diablo 4 Röportajı: Karanlık Dünyanın Sırları

Luis: Oyun geliştirirken, Diablo’nun karanlık, gotik bir orta çağ havası taşıması gerektiğini konuştuk. Sonuçta, binekler de bu atmosferi yansıtıyor. “Knight” kelimesi bile “at binicisi” anlamına gelir. Yani, biz atları ve karanlık dünyayı bir araya getiriyoruz. Hızlı yol alabilmek için binekler tam doğru seçim! Ama merak etmeyin, ışınlanma noktalarımız da olacak. Ama çok fazla olmasını istemedik, yoksa dünya kopuk hissettirecekti. Yani, at binerken “nereye gitti bu dünya” diye düşünmek istemiyoruz!

– Peki uçan binekler vesaireler de görebilecek miyiz?

John: Henüz kesin konuşmayalım ama Diablo IV’ün ayaklarının yere basmasını istiyoruz. Uçan binekler, high fantasy öğeleri gibi çok uzak bir hayal. Uçmaktansa, bineklerinizle yerden hızla geçmek daha eğlenceli, değil mi?

– Rün sistemi geri geliyor. Bundan biraz söz edebilir misiniz? Gem’lere veda mı ediyoruz?

Luis: Gem’ler hakkında henüz bir şey söylemeyeyim, ama rün konusundaysa Diablo II’den ilham aldık. Ama biraz farklı işliyorlar. Eskiden gizli tarifler vardı, şimdi rünler ikiye ayrılıyor: Trigger Rune ve Effect Rune. Yani, bilim adamı gibi bunları birleştirip, en çılgın ve etkileyici yetenekleri oluşturabileceksiniz. Diablo’nun tadı, istediğiniz build’i elde etmeye çalışırken çıkar! Kafanızda oyunu yaşarken, bu sistem açıkça onu mümkün kılıyor.

– PvP sisteminde söz edelim istiyorum biraz da. Nasıl işliyor?

John: Çok detaya girmek istemiyoruz ama haritada PvP bölgeleri olacak. Oyuncular buralarda birbirlerine meydan okuyabilecek. Ama merak etmeyin, PvP’ye girmek istemeyen oyuncular bu bölgelere hiç uğramayabilirler. Yani, “benim işim savaş değil, ben sadece iblis kesmek istiyorum” diyenler için harika bir çözüm!

– Diablo IV’ün dünyasını III’ünkine kıyaslamanız mümkün mü büyüklük olarak?

Luis: İkisi aslında çok farklı oyunlar, öyle bir kıyaslama yapmak pek mümkün değil. Ama burada deneyimlediğiniz bölge Scosglen’in çok küçük bir kısmı. Yani, daha keşfedilecek çok şey var! Belki de “bu kadar küçük mü?” diye düşünmek yerine, “daha ne kadar büyük olabilir ki?” diye merak edersiniz!

BlizzCon'da Diablo 4 Röportajı: Karanlık Dünyanın Sırları

– İzlediğimiz sinematik video çok güzeldi gerçekten.

John: Blizzard’ın sinematik ekibi gerçekten inanılmaz. Her zaman en üst düzey videoyu yapmaya çalışıyorlar. Biz de en az izleyiciler kadar hayran kaldık. Yani, video izlerken gözyaşlarımıza hâkim olamadık! Ama merak etmeyin, bu sefer kedi videolarına geçmedik!

– Oyunu bitirmenizin uzun zaman alacağını tahmin edebiliyorum ama sormak zorundayım, ne kadar sürecek?

Luis: Söylemesi zor! Halen erken aşamalardayız. Ama ne kadar süreceğinden çok, bu ilk adımı oyuncularla paylaşmanın ve geri bildirimler almanın bizim için ne kadar önemli olduğunu söylemek isteriz. Yani, “bu neredeyse bir doğum süreci” gibi. İnsanların sevdikleri şeyleri görmek ve “o zaman bunun üzerine daha çok eğilelim” demek, bizim için harika bir his!

– Pekâlâ, son sorum: Türkçe yerelleştirme yapma ihtimaliniz var mı?

John: Bu soruya yanıt verebilecek pozisyonda değiliz maalesef. O başka departmanların alabileceği bir karar. Ama iyi bir haber: Türkçe konuşan arkadaşlarımızın Diablo’yu oynaması için heyecanlıyız!

– Eklemek istediğiniz, benim atladığım bir şey var mı peki?

Luis: Oyunun aldığı olumlu tepki nedeniyle çok heyecanlıyız. Gerçekten, Diablo hayranlarının istediği oyunun bu olduğuna inanıyoruz. Ve oyun stantlarında upuzun sıralar oluştu. Yani, “kim daha çok bekleyecek” yarışması yapılıyor burada! Tam bir Diablo rüyası, değil mi?

– Teşekkür ediyorum o halde.

John: Biz teşekkür ederiz! Unutmayın, karanlık dünyada kaybolmak eğlenceli olabilir!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?