Blood of Mehran: İstanbul’un Masal Dolu Epic Macerası Geliyor!

Steam Next Fest kapsamında demosunu deneme şansı bulduğumuz Blood of Mehran, çok yakında oyun severlerle buluşmaya hazırlanıyor. Gerçekten de oyun dünyasında uygulanan bir “şapka çıkarma” geleneği var; bir oyunun demosu iyiyse, hemen takip listemize ekliyoruz. Bir bakıma, bu bir tür dijital “aşk mektubu” yazmak gibi. İşte Blood of Mehran, bizi kendine aşık etmeyi başardı! Haydi, derinlere inelim ve bu maceranın neden bu kadar ilginç olduğunu görelim.

Oyun geliştiricisi Permanent Way ve dağıtımcısı Blowfish Studios, kısa süre önce bir fragman yayımlayarak oyunun çıkış tarihini açıkladılar. Dediğimiz gibi, “bize ait” bir oyun. Bir İstanbullu olarak, bu durum beni bir başka sevindirdi. Bir İstanbul stüdyosunun çabalarıyla ortaya çıkan bu oyun, geniş bir kitleye ulaşacak gibi görünüyor. Bu mümkün mü? Kesinlikle! Fragmanı izledikten sonra, içimdeki umut kıpırtıları arttı.

Blood of Mehran, “1001 Gece Masalları”ndan esinlenmiş ve aslında bir aşk, kayıp ve sadakat hikayesini ele alıyor. Yani, bu oyunda sadece kılıçlar ve düşmanlar yok; aynı zamanda duygusal bir derinlik de var. Kahramanımız, efsanevi savaşçı Mehran, barış içinde bir yaşam sürme hevesiyle kılıcını kınına sokmuş. Fakat anlıyoruz ki, düşmanları bu “nostaljik huzur” dönemine izin vermiyor. Daha doğrusu, bir küskünlük hali içerisinde dostluklar ve düşmanlıklar gidip gelebiliyor. Daha sonra Mehran, düşmanlarının peşine düşerek intikamını almak için kılıcını kuşanıyor. Bunun üstüne başka bir şey yazmak zor; kelimeler yetersiz kalıyor.

Permanent Way’ı daha yakından tanımadan geçmeyelim. İstanbul merkezli bir stüdyo olan bu ekip, bizlere sadece bir oyun değil, aynı zamanda kültürel bir miras sunuyor. Bir tür “İstanbul aksanı” arayanlar için harika bir fırsat. Ayrıca, giydirilmiş kıyafetlerin altında yatan gerçeği de görmemiz gerek. “Bu oyun sadece bir sevgi hikayesi değil, aynı zamanda bir özlem hikayesi!” gibi duygusal cümlelerin dolu olduğu bir maceraya yelken açıyoruz. Ah, bu duygusal derinlikle karışık olan oyun severlerimiz için bu yapı, tam anlamıyla bir “duygusal dağ” olabilir!

Blood of Mehran, 7 Ekim’de geliyor. Takvimlerimize not ettik, merakla bekliyoruz. Ve inanılsın mı bilinmez ama, bu oyunu beklerken gün sayıyorum sanki doğum günüme sayıyorum. Olmaz! Hem doğum günü hem oyun çıkış tarihi; bir insanın kalbinde bir yarım kalma hissi yaratabiliyor. Bütün bu gelişmelerimiz, Blood of Mehran’ın bizim kalbimizde özel bir yer edineceğinin habercisi.

Son olarak, bu oyunun tüm oyun severlere hitap edeceği aşikar. Bazılarımız için bu bir aşk hikayesi, bazılarımız için ise bir öç alma fırsatı. Aceleniz yok; kılıcı kuşanınca biraz daha dikkatli olun. Çünkü Blood of Mehran, sadece bir oyundan fazlası; bir duygusal yolculuk, geçmişimize giden bir kapı ve belki de biraz komedi! Bazı düşmanlar beklenmedik şekilde absürt olabilir, bu da bizi beklenmedik anlarda güldürebilir!