Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

5 dakika okunma süresi

4

Bloodshore: Battle Royale Temalı FMV Oyununda Absürd Bir Yolculuk

Bloodshore, savaşın ve komedinin birleştiği, yarı interaktif bir FMV oyunuyla absürd bir battle royale deneyimi sunuyor!

admin

5 saat önce

Bloodshore: Battle Royale Temalı FMV Oyununda Absürd Bir Yolculuk

Wales Interactive, Maid of Sker veya Don’t Knock Twice gibi korku-macera türündeki oyunlara zaman zaman yönelse de esas itibarıyla FMV türü oyunlarıyla tanınan bir şirket. Bu yıl içinde, sahneyi boş bırakmayarak ardı ardına I Saw Black Clouds ve Night Book’u piyasaya sürdüler; şimdi de Bloodshore ile karşımızdalar. Kimi insanlar bu tür oyunları eleştirerek eksiklerinden dem vurabilir fakat ben bu oyunlara karşı özel bir ilgi besliyorum; elimde değil 🙂 Dolayısıyla Bloodshore da benim takip listeme girmişti ve fırsat bulunca mutlaka göz atmak istedim. Bu filmde bizi nasıl bir yolculuğun beklediğini merak ediyorsanız, gelin birlikte keşfedelim.

Bloodshore: Battle Royale Temalı FMV Oyununda Absürd Bir Yolculuk

Battle Royale mi FMV’den çıkar, FMV mi Battle Royale’den? Wales Interactive, FMV oyunlarıyla tanınmanın yanı sıra farklı türlerde de yapımlar ortaya koyuyor. Örneğin, The Bunker bir psikolojik gerilim sunarken, Late Shift aksiyon-macera havasında bir eser. Five Dates bizi bir romantik komedi filmine sürüklerken, Night Book korku unsurlarına odaklanmıştı. Shapeshifting Detective ise fantastik unsurlar barındıran bir dedektif hikayesiydi; adından da anlaşılacağı gibi, biçim değiştirip başkalarının kimliğine bürünen bir dedektifi oynuyorduk. Ancak Bloodshore, tamamen farklı bir çizgide karşımıza çıkıyor; absürt, sarkastik ve eleştirel bir yapım. Bir başka deyişle, B filmi kategorisine sokabileceğimiz bir eser olarak değerlendirilebilir.

Filmin hikayesini derinlemesine paylaşmayacağım, ancak bir miktar özet geçmekte fayda var. Oyun dünyasını etkisi altına alan Battle Royale kültürü, şimdi “Kill Stream” isimli bir televizyon programına dönüştü. Alyn Corps adlı bir şirketin geliştirdiği bu projede, 50 kişi bir adaya bırakılıyor ve kazanan ise 10 milyon dolarlık ödülün sahibi oluyor. Biz de bu yarışmanın 13. sezonuna katılanlardan biriyiz. Kahramanımız, bir zamanlar popüler bir aktördü; kariyerini ilerletmek için önemli bir fırsatı kaçırdıktan sonra, hayatta kalabilmek için bu yarışmaya katılma kararı alıyor. Oyunda ilerledikçe karakterin geçmişine dair başka bilgiler de edinirken, ana hikaye işte böyle gelişiyor.

Bloodshore: Battle Royale Temalı FMV Oyununda Absürd Bir Yolculuk

Bloodshore’un ilginç yönlerinden biri, tam olarak bu “Battle Royale Show” temasında yatıyor. Oyun, hem kendisiyle hem de modern toplumsal yapılarla alay eden bir üsluba sahip. Yapımcıların önceki oyunlarındaki sahiciliğin aksine, burada abartılı oyunculuklar yer alıyor; bu da gerçekçilikten uzaklaşarak karşımızdaki absürtlüğü net bir biçimde ortaya koyuyor. Yarışmaya katılanların kimlikleri, yayın arası şovları, influencer’ların tepki videoları ve oyunun kurucusuyla yapılan röportajlar, içinde bulunduğumuz halleri absürt bir dille ele alıyor ve “gülsek mi ağlasak mı?” sorusunu attırıyor; bu, bana özellikle düşündüren bir durum oldu.

Oyunu yaklaşık 1,5 saat içinde tamamlamak mümkün, elbette aldığınız kararlar bu süreyi etkileyebiliyor. Senaryonun farklı kısımlarını görmek ve alternatif sonlara ulaşmak için oyunu birden fazla kez oynamanız gerekiyor. Yapımcıların belirttiği gibi, toplamda 8 saatlik bir çekim süresi olduğunu düşünürsek, tüm sahneleri görebilmek için muhtemelen 4-5 defa oynamanız gerekiyor. İlk denememde toplam sahnelerin beşte birini gördüm, ikinci oynayışımda ise üçte birine ulaştım; bu da çok katmanlı bir yapım sunduğunun bir göstergesi. Sonuçta FMV oyunlarından beklentimiz nedir? Tercihlerimizin hikâye akışına etki ettiğini hissetmek ve böylece tekrar oynamak için nedenler bulmak.

Bloodshore: Battle Royale Temalı FMV Oyununda Absürd Bir Yolculuk

Bloodshore, tekrar oynanabilirlik açısından diğer oyunlardan geri kalmış değil. Ancak, senaryonun bazı noktalarında tutarsızlıklar gözlemlenebilir. Bazı durumlarda alternatif senaryolar beklerken, hikaye dar bir çerçevede kalıyor. Yine de, bu tür yapımların doğası gereği bunu kabullenmek de mümkün. Fakat, keşke dediğim noktalar oldu. Ayrıca, bir sahnede daha önce izlediğim bir görüntü tekrarlanarak kullanılmış; bu husus da gözümden kaçmadı.

Oyun ile ilgili hoşuma giden bir ayrıntı ise, akış sırasında istediğiniz an oyunu durdurup, aldığınız kararların 5 kategori (Ekip Morali, Seyirci Fikri, Romantizm, Güç ve Sezgi) üzerindeki etkilerini takip edebilmeniz. Bu istatistikleri izlerseniz, sonraki oynayışlarınızda daha fazla alternatif sahneye ulaşma şansınız artabilir. Oyun finalde kaç karar aldığınızı ve toplam sahneler içerisinden kaçını açtığınızı gösteriyor.

Bloodshore: Battle Royale Temalı FMV Oyununda Absürd Bir Yolculuk

Bu tür oyunların avantajlarından biri de ekonomik olması; Bloodshore, bir “sinema bileti” fiyatına satılıyor (hem de öğrenci tarifesiyle!). Eğer bir bilet için birden fazla film izlemek, hatta o filmlerin akışını belirlemek istiyorsanız, Bloodshore mevcut ve değerlendirilebilecek seçenekler arasında. Wales’in bir sonraki oyunu Deathtrap Dungeon: The Golden Room’u merakla beklerken, Bloodshore’a şans vermeyi düşünebilirsiniz. Belki siz de bu filmdeki ince göndermeleri keşfedeceksiniz…

Bloodshore: Battle Royale Temalı FMV Oyununda Absürd Bir Yolculuk

Bloodshore: Battle Royale Temalı FMV Oyununda Absürd Bir Yolculuk

Bloodshore: Battle Royale Temalı FMV Oyununda Absürd Bir Yolculuk

Bloodshore: Battle Royale Temalı FMV Oyununda Absürd Bir Yolculuk

Bloodshore: Battle Royale Temalı FMV Oyununda Absürd Bir Yolculuk

Bloodshore: Battle Royale Temalı FMV Oyununda Absürd Bir Yolculuk

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?