Bo: Path of the Teal Lotus ile Japon Mitolojisine Yolculuk

Bo: Path of the Teal Lotus, Japon folklorundan ilham alarak yaratılmış, metroidvania unsurlarını barındıran heyecan dolu bir aksiyon platform oyunu. Fragmanı izlediğinizde anında sizi içine çeken bir atmosferle karşılaşıyorsunuz. “Yine bir oyun mu, yoksa hayallerimizin kahrını çeken bir tuzak mı?” diye düşünürken, fark ediyorsunuz ki bu oyun Temmuz ayında, yani sıcak yaz günlerinde bizlerin huzuruna çıkmaya hazırlanıyor.

Anlaşılan o ki, bu oyun sadece bir çiçeğin peşinden koşmaktan ibaret değil. Bo, adeta bir ilahi çiçeğin ruhu! Daha doğrusu, bu çiçeğin tilki formundaki yansıması ile karşılaşacağız. Bilmeyenler için söyleyelim, bu “tentaihana” dedikleri yaratıklar, Japon mitolojisinde çiçeklerden doğan ruhsal varlıklar olarak tasvir ediliyor. Yani, siz bir tilkiyi yönetirken, bir yandan da çiçeklerin derin sırlarını çözmeye çalışıyorsunuz. Bu da demek oluyor ki, çiçekler çok sır dolu, tilkiler de bir o kadar kurnaz!

Oynanış açısından, fragman tempolu bir mücadele ve keskin zeka gerektiren bulmacalar sunacağını müjdeliyor. Öyle ki, bu oyunun tadını çıkarmak için hem reflekslerinizi hem de zihninizi kullanmanız gerekecek. Bir yandan vadiye dalarak düşmanlarınızı alt ederken, diğer yandan cesurca kökeninizin gizemlerini keşfetmek için yola koyulacaksınız. Bunu yaparken dikkatinizi çeken çeşitli Japon mitolojisinden karakterler ve varlıklarla da karşılaşacaksınız. Kim bilir, belki de onlardan birisi Tamago çiğ yumurtası yapmayı öğrenmiş, sizden yardım bekliyordur!

Steam sayfasındaki görsellere baktığımda, bazı bölümlerin daha önce oynadığım bir oyuna benzer olduğunu fark ettim. Bir an için “Aaa, bu da nereden çıktı? Ben bu dünyada daha önce var oldum mu?” diye kendime sordum. Yine de, bu tür bahsettiğimiz gibi benzerlikler, Bo’yu oynamaya ikna etmek için yeterli olmayabilir. Ama eminim, eğer inde gördüğünüz o “sevimli” yaratıklara karşı bir zaafınız varsa, bu oyun sizi kendine çekecektir. Sıfırdan yeniden keşfedilecek bir dünya, kıvrak zekalı tilki, ve çiçeklerin arasındaki savaş. Ah, işte bu güzel bir yaz gününün tarifiydi!

Sonuç olarak, Bo: Path of the Teal Lotus, 18 Temmuz’da oyun dünyasına merhaba diyor. Oyun tamamen yüreklere hitap edecek bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Biz de takip listemize aldık, büyük bir sabırsızlıkla bekliyoruz. Tabii ki, umarız ki bu oyun, sevimli grafiklerinin arkasında gizli kalmış muazzam bir deneyim sunar ve hayal kırıklığına uğratmaz! Diğer yandan, bu akşam ateş böcekleriyle dolu bir bahçede otururken, bu oyunun muhteşem dünyasını düşünmek eğlenceli olabilir, değil mi?