Activision CEO’su Bobby Kotick’in Blizzard içerisindeki gücü tam anlamıyla eline almış durumda. Blizzard’ın başkanı J. Allen Brack’ın görevden alınmasının hemen ardından, “eş-başkanlar” olarak Jen Oneal ve Mike Ybarra’nın atanması, belki de stüdyoda yaşanacak birçok değişimin habercisi. Yani, sanki Blizzard’a bir fetih seferi düzenleniyor da oradan buraya yürüyüşe geçilmiş gibi hissediyoruz. Unutmayın, her kahvaltıda yumurta varsa, sersemleyip başınızı çarpmanız kaçınılmazdır! Hani derler ya, “bir kapı kapanır, bir kapı açılır”, ama Blizzard’ın kapılarının ardında neler döndüğünü bilmek, her zaman tahmin edilemez. Ahh, Bobby Kotick, sen ne enteresan bir adamsın!

2021’in ikinci çeyrek mali sonuçları açıklandığında yapılan yatırımcı toplantısında Kotick, “Tüm çalışanların güvenli ve kucaklayıcı bir iş ortamına sahip olması için gerekli adımları hızla atacağız!” şeklindeki açıklamasını yaparken, derin bir nefes aldıktan sonra, “İnsanlar yaptıklarından sorumlu tutulacaklar!” diye de eklemeyi ihmal etmedi. Zaten böyle bir şeyin firmanın politika belgesinde çoktan yer alması gerekiyordu, ama ne yazık ki, kirli çamaşırlar ortaya çıkınca, hani derler ya “güzele bakmak sevaptır”, gazete sayfalarında yer alan haberler, Kotick’in aklını başına getirilmesine vesile olmuş gibi görünüyor. Gerçekten bu adamın ilham kaynakları çok farklı olabilir!

Kotick’in konuşmasında “Firmamızın hiçbir noktasında ayrımcılık, taciz veya eşitsiz davranışın türlüsüne müsamaha gösterilmeyecek” cümlesiyle birlikte, bu mücadelenin savaşını vermeye hazır olduklarını iddia etmeleri de bir başka parodi. Gözlerimizi açık tutalım, çünkü bütün bu sözlerin ardında hala eski çalışanların, özellikle de Fran Townsend gibi isimlerin varlığı, inancımızı yıkmaya yetiyor. “Nefes alın, ezelden beridir bazıları hâlâ burada!” diyerek, kendimizi bu karmaşanın ortasında buluyoruz. Kotick “İş ortamımızda ayrımcılığa, tacize ve eşitsiz davranışlara izin vermeyeceğiz. Bunun için sektörde örnek gösterilen bir firma olacağız” derken, sanki bir yapımcı, en iyi aldığımız puanı, en kötü senaryo ile çekecek şekilde ajitasyon yapıyormuş gibi hissediyoruz.

Bütün bunların yanı sıra, “Herkes yaptıklarından sorumlu tutulacak” demek, satrançta oyunu galiba tam olarak başlatmaktan başka bir şey değil. Yani sanki rakip karşısında veziri bir köşeye itip şansımızı artırmaya çalışıyoruz. “Yalnızca uygun gördüğümüzde çalışanları işten çıkarmakla kalmayacak, iddiaları araştırma sürecine engel olan veya sekteye uğratan müdürlerin de iş akitlerini sonlandıracağız” dediğinde, adeta ipleri tamamen eline almış bir adamın cümlelerine dair bir tezatla karşı karşıyayız. Çalışanların ise bu açıklamanın ardından “Fran Townsend gibiler hala firmada, çalışanların taleplerine hala düzgün yanıt vermediniz,” diyerek Kotick’e tepki göstermeleri de tam bir absürt komedi sahnesi. Aslında burada herkes kendi tiyatrosunu oynuyor, ve inanın, perde açıldığında seyirci ne kadar eğlenecek bakacağız!