Borderlands 4: Zaman Bekçisi’nin Düzenine Karşı Devrimci Bir Macera
Zaman Bekçisi'nin düzenine karşı savaş açtığımız bu macerada, çılgın silahlar ve komik diyaloglar sizi bekliyor! Kaos ve kahkaha dolu!
3 saat önce
Borderlands serisi, her yeni oyunu ile oyuncularının kalbini kazanmayı başaran, absürt mizahı ve eğlenceli karakterleriyle dolu bir evren sunuyor. Şimdi de bu evrenin yeni üyesi Borderlands 4, oyun severleri Eylül ayında karşılamaya hazırlanıyor. Merakla beklenen bu oyunun fragmanı, içerdiği hikaye detaylarıyla yine oyuncuları büyüleyecek gibi görünüyor. Özellikle fragmanın yalnızca iki dakikasında, öyle bir hikaye sunuluyor ki, insan “Bu nasıl bir karmaşa!” diye düşünmeden edemiyor. Zaman Bekçisi ve onun düzeni, kurbanlarını her zaman olduğu gibi sıkı bir kontrol altında tutma çabasına devam ediyor.
Dominion City, aşılmaz kale şehri olarak tanımlansa da, buradaki olaylar öyle basit değil. Olayların patlak verdiği anlarda, Elpis, Kairos’un yörüngesine giriyor ve birlikte felaket getiriyor. Ah o Elpis! Gezegeni kontrolden çıkmadan tam anlamıyla felaketi yaşatmadan önce, Zaman Bekçisi sözde düzenini sağlam tutmak için tüm hayvanları, kahramanları ve hatta sıradan sakinleri tutuklama kararını alıyor. Tek bir anla bile, benim gibi bir oyunseverin midesini bulandırmak için yeterli! Daha sonra kahramanımızın başına gelenlere ne demeli? Omurgasına Bolt isimli birtakım sibernetik aletleri takıyorlar, bu da onları birer kontrol kuklası haline getiriyor. Neden? Çünkü Zaman Bekçisi’nin halkı kontrol altında tutmak gibi bir takıntısı olduğu aşikar.
Kairos’un dört bir yanındaki halk ayaklanmaya başladığında, gezegen adeta bir barut fıçısı gibi patlamaya hazır hale geliyor. “Beni takip edin!” diyen bir karakter var ki, o da Claptrap. Evet, Claptrap, biraz şımarık ama dostane bir yapıda olan bu mekanik dost, kendisini Crimson Resistance’ın beyni ilan ediyor. Fakat tabii ki bu durumun Crimson Resistance’ın diğer üyeleri için ne denli sürpriz olduğunu kim bilir? Her an bir fırtınaya dönüşmeye hazırlanan bu direnişin içinde olmak gerçekten çılgınca bir macera! Kahramanımızın görevi, Kairos’un dört bir yanında bu devrime ateş yakmak, direnişi büyütmek. Yani belki de bıkkınlık veren görevlerde kahraman olmak yerine, devrimci olmanın işlerimizi eğlenceli hale getirebileceğini öğreneceğiz.
Absürt, eğlenceli ve her zaman olduğu gibi bolca aksiyon barındıran bir yapıya sahip olan Borderlands 4, bizlere yine ‘gülmeye’ hazır bir deneyim sunacak gibi görünüyor. Bakalım bu sefer bizi neler bekliyor? Kısa bir süre içinde, gerçekten bu çılgın dünyayı daha derinden keşfetmek için sabırsızlanıyoruz. 12 Eylül’de, hep birlikte bu yolculuğa çıkmak üzere heyecanlanmamak elde değil! Eğer siz de benim gibi bir Borderlands hayranıysanız, şimdiden hazırlığınızı yapın. Kalemlerinizi ve not defterlerinizi kapın, çünkü bu macera dolu oyunun sırlarını çözmek için her şeyin hazır olması gerekiyor!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?