Bungie’nin Dikenli Yolu: Yaratıcılık mı, Açgözlülük mü?

Bungie’nin üstünde bir süredir dolanan kara bulutlar, bir türlü dağılmak bilmiyor. Önce, Marathon’un ilk beta sürecinden gelen tepkiler, şimdi de oyun içindeki sanat tasarımlarının Antireal isimli bir sanatçıya ait olduğu ortaya çıkınca, işlerin ne kadar karışık olduğu iyice ortaya çıktı. Üstüne üstlük, Bungie’de morallerin yerlerde süründüğünü duyurmuştuk. Neyse ki bu kötü günlerin geleceği hakkında hiç bir işaret varsa da, yöneticiler tam bir “bulaşık takımı” gibi işleri daha da kötü hale getirmeyi başarmışlar. Yoksa rafta tozlanan eski oyun iletişim yöntemlerine mi dönmeyi hedefliyorlar ki, bu da başka bir komedi unsuru?

Bungie’nin köklü geçmişini göz önüne alırsak, böyle durumlar izleyiciler üzerinde büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Evet, eski çalışanlar bir araya geldi ve Destin Legarie’nin YouTube kanalında yayınlanan bir video için bazı ilginç itiraflarda bulundular. Yönetim katından gelen öneriler arasında, Destiny için bir “abonelik tabanlı sistem” oluşturmak istediği bilgisi var. Evet, bildiniz! Oyunseverlerin cebinden daha fazla para almak için bir plan hazırlamışlar. Ama geliştirici ekip, bunu adeta büyük bir gülümsemeyle “Hayır, teşekkürler” demekle yetinmemiş; şiddetle karşı çıkmışlar! Kim bilir, belki de yönetim takımının bu çılgın fikrini sundukları sırada, yüzlerinde “Açgözlülüğün Nobel Ödülü”nü kazanmış bir gülümseme vardı.

Bununla birlikte, eski çalışanlardan bazıları, Bungie’yi “açgözlü” olmakla suçladı. Bunu haklı çıkarmak için güzel bir örnek vermişler: Stüdyo bir dönem, oyuncuların potansiyel olarak parasız kazanabileceği kozmetikleri bile, mikro ödemelere olan etkisi nedeniyle oyundan kaldırmak istemiş! Yani demek istediğim, Bungie o kadar yaratıcı olmuş ki, para kazanmanın yanında, oyuncularına sunduğu “şirinlikleri” bile paraya tahvil etmek istemiş. “Ücretsiz içerik” kelimesinin yanına bir kalem kapatma yöntemi eklenmiş sanki.

Bir diğer öne çıkan konu ise eski çalışanların, stüdyoyu “toksik çalışma ortamı” nedeniyle suçlaması. Yani düşünsenize, insanlar yaratıcı bir şeyler yapmak için girmeyi hayal ettikleri o devasa stüdyoya, adeta küçük bir mahzen gibi bir ortamda çalışmak zorunda kalıyorlar. “Şu projenin üzerine biraz daha yazarım, sonra bir fincan kahve alırım” derken rakip stüdyoların kıskançlıkla bakacağı bir kıskançlık ortamında buluyorlar kendilerini. “Her an işten atılacakmışım” hissi arasında, bir de işlerini yapmaya çalışıyorlar. >-<

Sonuç olarak, Bungie’nin gidişatındaki bu sorunlar, hem yönetim katında hem de geliştirici ekipte büyük bir karmaşa yaratıyor. Geçmişte yaşanan başarıların üzerine inşa etmek varken, neden hali hazırdaki oyunun potansiyelini paraya dönüştürmeye çalışmak gibi bir maceraya atılır ki? Belki de bu, “gelişmenin” çok daha komik ama bir o kadar da trajik bir yolu.