Call of Duty: Black Ops Cold War Karakter Tanıtımları

Call of Duty: Black Ops Cold War, 10 gün sonra PC ve konsol dünyasına adım atmaya hazırlanırken, yapımcı ekip de Twitter hesabından oyunun karakterlerine dair tanıtımlar paylaşmaya başladı. Bu tanıtımlar, geçmişteki oyunları hatırlatan görsellerle dolu; yani eski dostlarımız Alex Mason, Frank Woods ve Jason Hudson gibi karakterler geri dönüyor. Ama heyecan burada bitmiyor! Yeni simalar da katılıyor aramıza: Helen Park, Lawrence Sims ve Eleazar “Lazar” Azoulay. Merakla beklediğimiz Russell Adler ise hâlâ bir gizem. Kendisini tanımak için sabırsızlanıyoruz, umarım “Ben buradayım!” demeden önce saklanmaz!

Russell Adler, adeta “Hadi bakalım, beni bul!” diyen biri gibi. Hangi ülkeden geldiği hâlâ bilinmiyor ki bu durum onu daha da ilginç kılıyor. 1967’de Vietnam’da görev almış ama sonrasında CIA kayıtlarında izine rastlanmamış. Yani kendisi, kayıplara karışmış bir James Bond gibi. Hakkında söylenen “En zorlu görevler için arayacağınız adam” ifadesi, sanki “En iyi pizza dükkanı neresi?” sorusuna verilen cevap gibi. Hani, bu adamı bulursanız bir daha bırakmayın!

Frank Woods, tam anlamıyla “Korkusuz” unvanını hak eden bir karakter. Daha önce ABD Deniz Kuvvetleri’nde görev almış olan Woods, Kore ve Vietnam savaşlarının tadını almış biri. Tutsak düşmesine rağmen, “Ben buradayım!” diyerek kurtulmayı başarmış. Savaşın ortasında, “Güvenilir, korkusuz ve öldürmesi çok zor biri” tanımını sonuna kadar hak ediyor. Kısacası, bu adamla bir kütüphane bile gezseniz, yanınıza almak isteyeceğiniz biri!

Alex Mason, deniz komandosu olarak başlayıp CIA’ye katılan bir diğer tanıdık sima. O da tıpkı Woods gibi, “Hayatta kalma uzmanı” sıfatını taşıyor. Bunun yanı sıra, denizci kimliğiyle de dikkat çekiyor. “Denizci, CIA elemanı ve hayatta kalma uzmanı” demek, onun özgeçmişini anlatmak için yetmez gibi görünüyor. Belki de “Suyun altında bile akıllıca savaşabilen adam” demek daha yerinde olurdu!

Jason Hudson, bir başka Kore ve Vietnam gazisi. Sorgulanan yönleri olsa da, “Sadakati tartışılmaz” ifadesi, onu bir kahraman yapıyor. “İş bitirici ve usta taktisyen” olarak tanımlanması, kesinlikle doğru. Düşünsenize, Hudson bir şeye el attı mı, o işin bitmeyeceği yoktur. “Bir kahve alır mısın?” dediğinizde, “Ben işimi bitirmeden kahve içmem!” diyecek kadar kararlı biri!

Helen Park, MI6 için çalışmaya başladığında, bir nevi Bond kızı gibi ortamda yer ediniyor. Kardeşi IRA’nın bombalı saldırısında yaralanınca, hemen harekete geçmiş ve İngiltere’nin gizli servisinde yer almış. Adler ile tanışması da bu sayede gerçekleşmiş. “Metodik ve Kraliçeye sadık” tanımı, onun işini ciddiye aldığını gösteriyor. Yani, bir iş yapıyorsa, onu en iyi şekilde yapacak; yoksa Kraliçe ona fırça atar!

Lawrence Sims, çocukluğundan beri askerlerin dünyasına meraklı birisi. CIA’ye katılmadan önce ne yaptığı tam olarak bir sır ve muhtemelen bu sır, bir gün komik bir hikaye olarak karşımıza çıkacak. “Pragmatik ve sarkastik problem çözücü” ifadesi, onun zeki ve eğlenceli bir karakter olduğunu ortaya koyuyor. Zor bir duruma girdiğinizde, Sims’in yanınızda olmasını isteyeceğiniz kesin. “Bunu çözeriz, ama önce bir kahve içelim!” diyebilir.

Eleazar “Lazar” Azoulay, ekibin soğukkanlı İsrailli ajanı. Üniversiteden mezun olduktan sonra İsrail Ordusu ve Mossad’da görev almış. Sonrasında CIA’in Orta Doğu uzmanı olarak karşımıza çıkıyor. “Soğukkanlı ve güçlü bir koruyucu” olarak tanımlanması, onun ciddi bir karakter olduğunu gösteriyor. Ama arada sırada “Sakin ol, bu işte bir sorun yok!” diyerek sizi rahatlatacağını da unutmamak gerek.

Ekibin lideri Adler, geçmişini ve düşmanımız Perseus’un planlarını öğrenmek için sabırsızlıkla 13 Kasım’ı bekliyoruz. Bu tarih, tam anlamıyla bir “Aksiyon günü” olacak. Yani, hazırlığınızı yapın; çünkü bu karakterlerle dolu bir dünya bizi bekliyor. Umarız ki, aralarındaki dinamikler ve mizahi unsurlar, oyunun tadını iki katına çıkarır.