Call of Duty: Modern Warfare 2’nin Yeni Sezonu ile Rekabetin Tadı

Call of Duty: Modern Warfare 2, adeta bir savaş arenası gibi, kısa süre içerisinde ikinci sezonunu sunmaya hazırlanıyor. Herkesin dört gözle beklediği rekabetçi mod, tıpkı bir futbol maçı gibi, takımların üstünlük mücadelesi vereceği bir zemin yaratıyor. Şimdi, yeni sezonla birlikte gelen bu heyecan verici rekabetçi ortamın ne kadar dolu dolu olduğunu konuşalım. Nasıl bir zihin yapısıyla bu savaş alanına girmek gerek? Heyecan verici bir dünyaya giriş yapıyoruz!

Rekabetçi modun detaylarına dalmadan önce, bu yeni sistemin elbette birkaç sürprizi var. Öncelikle, MW2’deki rekabetçi oyun, dört kişilik takımların mücadele ettiği 4vs4 formatında oynanıyor. Tanıdık geliyor değil mi? Resmi kuralların geçerli olduğu her maçta belirli haritalar ve oyun modları yer alacak. Yani, “Bu harita çok eğlenceli, bir sonraki maçta yine burada oynayalım!” diyemeyeceksiniz; çünkü profesyonel liglere göre şekillenmiş haritalar ve modlar sizi bekliyor olacak. Oynayış şekliniz, biraz deli bir strateji oyunu gibi; bazen saklambaç gibi, bazen de köşe kapmaca gibi! Bu arada lig seviye sistemini açıklamamız şart:

• Bronze–0-899 SR
• Silver–900-2,099 SR
• Gold–2,100-3,599 SR
• Platinum–3,600-5,399 SR
• Diamond–5,400-7,499 SR
• Crimson–7,500-9,999 SR
• Iridescent–10,000 SR minimum
• Top 250–10,000+ SR

Bu liglerin tepesindeki oyuncuları ne bekliyor, tahmin etmesi zor ama çok havalı bir ödül var! Geliştirici ekip, en üst seviyeye ulaşan oyunculara özel animasyonlu bir Calling Card ve amblem hazırlamış. Yani çok havalı bir şekilde, bütün sunucularda “Evet, ben buradayım!” diyebileceksiniz. Bu ödül, tüm haritalarda ve sunucularda en iyisi olduğunuzu simgeleyecek. Düşünsenize, havalı bir animasyonla adınızı duyuracak ve arkadaşlarınız arasında efsaneleşeceksiniz! “Ah, Oğuz yine sinirlenip ağlamadı, demek ki en üst ligde!” diyerek, takılacaklar size! Bu gerçekten epey havalı bir ödül değil mi? Düşünseniz; diğer oyuncular sizinle karşılaşmaya çalıştıklarında, şöyle bir havalı dönüş yapıp “Benim amblem, benim kuralım!” dediğinizi hayal edin. Vay canına, gamercılar arasında bir fenomen olabilirsiniz!

Tabii ki rekabetçi modda her şey oyuncunun becerisine dayanıyor. Ne kadar çok pratik yaparsanız, o kadar iyi olursunuz; ama eğer sürekli kaybediyorsanız, belki de bir süreliğine oyun oynamayı bırakıp “Call of Duty şehri” dışındaki hayatınıza geri dönmelisiniz. Kim bilir, belki başka bir beceriniz vardır! Ancak burada bir parantez açmam lazım: Bazı oyuncular, gerçekten de rekabetin tadını çıkarırken, aslında sadece “Tıklamalı kahraman” olmayı tercih ederler. Bunu denemeye var mısınız? Hadi ama, en azından bir kez girin rakip takımla maç yapmaya. Belki de içindeki rekabet ruhunun uyanmasına sebep olursunuz!