Call of Duty markasının oyun dünyasındaki yeri o kadar önemli ki, sanki oyunseverlerin ruhunu ele geçirmiş bir varlık gibi! Bir gün, Sony’nin Microsoft’un Activision Blizzard’ı satın almasına itiraz etmek için Call of Duty’yi bir savunma argümanı olarak kullanması durumu gündeme geldi. Şirketler arasındaki bu kapışmada, Sony, Call of Duty’nin Microsoft’un eline geçmesinin nasıl bir tekelleşmeye yol açabileceğini savundu. Microsoft’un bu popüler oyunu PlayStation’a çıkarmaması durumunda, Sony’nin neler yaşayabileceğine dair endişeler dile getirildi. Ah, şu oyun yelpazesinde düşman düşmanla, dost dostla savaşıyor gibi! Ama burada Microsoft cephesi, “Yahu biz kimseye zarar vermek istemiyoruz, aksine herkesin eğlenmesi için buradayız!” diyerek durumu yumuşatmaya çalışıyor.

Microsoft’un Call of Duty’yı diğer platformlarda da sunma vaadi, aslında gerçekten de mantıklı bir hamle. Çünkü neden oyunları sadece bir platforma hapsedelim ki? Elbette oyun dünyası, rekabetten nasibini almalı. Şimdi, Microsoft’un Game Pass’e özellikle çıkış gününde yeni oyunlarını eklemesi de tartışmalara yol açtı. Kimileri “Aman Tanrım! Bu hamleyle gelirler düşer!” diye bağırırken, bazıları da “Bu şahane bir fikir, hemen yapmalısınız!” dedi. Sonunda, Call of Duty: Black Ops 6 çıktı ve ne oldu? Microsoft’un bu hamlesi oldukça karlı çıktı. Spoiler uyarısı: Oyun alıcıları arasında kavga yerine kutlama yapılacak bir durum söz konusuydu.

Microsoft CEO’su Satya Nadella, şirketinin son mali rapor toplantısında durumu özetledi: “Black Ops 6, Xbox ve PlayStation’da, geride bıraktığımız çeyrekte en çok satan oyun oldu!” Başka bir deyişle, insanlar cebinden para çıkarmaktan hoşlanıyor, ee tabi Call of Duty bir klasikleşmişlik var. Eğer bu tür istatistikler bir şarkı olsaydı, tüm kulaklıklar patlardı! Ayrıca, Aralık ayında Microsoft’un oyunlarına yapılan harcamanın 465 milyon doları bulması durumu, onların nasıl bir pazar hakimiyeti olduğunu gözler önüne seriyor. Bu, Sony’nin biraz mahcubiyetle “Benim oyun sayfamda gül tutmuştu!” demesine neden olmuş olabilir.

Ve şimdi en ilginç kısma gelelim: Microsoft’un oyunlarının %64’ü PS4 ve PS5 üzerinde satış yapıyor! Yani rakip platformlara oyun çıkararak sadece kendilerine değil, rakiplerine de dolaylı yoldan katkı sağlıyorlar. Bu, kahramanlık hikayesine benzese de aslında kazananın kim olduğu tam bir muamma. Bu nedenle “Xbox her yerde” yaklaşımının meyvelerini verdiğini söylemek mümkün. Yani bu durum, rakiplerin yalnızca zorluklar yaşadığı bir döngüde, ne kadar da eğlenceli hale geldi! Kim bilir, belki de oyun dünyası bir gün bu rekabetten sıyrılıp birlikte “Hadi gelin oyun oynayalım!” diyecek. Hayal mi, gerçek mi; kim bilir?

Sonuç olarak, Call of Duty ve oyun dünyası arasındaki bu çetrefilli ilişki, her ne kadar ciddiyet içerse de içerisinde bir o kadar da komik unsurlar barındırıyor. Sonuçta, eğlence dünyasında her şey bir savaş, değil mi? Şimdi, Xbox mı, PlayStation mı? Karar vermek zor, ama bir yandan da herkes gülümsemeyi unutmasın!