Capcom’un Oyun Dünyasındaki Harikalar

Capcom, 2021 yılında Monster Hunter ve Resident Evil gibi iki efsanevi markasıyla adeta oyun dünyasında fırtınalar estiriyor. Bu oyunların çıkışlarının ardından, beklentiler o kadar yükseldi ki, sanki herkes birer “avcı” olmaya hazırdı. Ama ne yazık ki, bazı oyuncuların kalbinde bir “kırık” oldu. Yine de, görünüşe göre hem Resident Evil Village hem de Monster Hunter Rise, çoğu oyuncunun kalbini kazanmayı başardı. Belki de bu oyunlar, Capcom’un “efsane” unvanını daha da pekiştirecek.

Monster Hunter Rise’ın Başarı Hikayesi

Monster Hunter Rise, 26 Mart’ta Switch için piyasaya sürüldüğünde, oyuncular arasında bir sevinç dalgası yarattı. İlk 3 günde 4 milyon kopya satmayı başaran bu oyun, 4 Nisan itibariyle 5 milyon ve 27 Nisan itibariyle de tam olarak 6 milyon satış rakamına ulaştı. Gerçekten de, bu rakamlar, bir Nintendo Switch özel oyunu için oldukça etkileyici. Şöyle düşünün; bu kadar satış, sanki her bir oyuncu “ben avcıyım” diye bağırıyor gibi! Ve daha da etkileyici olanı, oyun 2. ayını doldururken 7 milyon satış yaparak bir başarı hikayesinin altına imza attı.

Karşılaştırma yapacak olursak, Monster Hunter: World, 26 Ocak 2018’de PS4 ve Xbox One için çıktığında, ilk 3 günde 5 milyon kopya satmıştı. Hemen ardından, 9 Şubat itibariyle 6 milyon ve 5 Mart itibariyle de 7.5 milyon satış rakamına ulaşmıştı. World, ardından PC’ye de geldi ve o günden beri Capcom’un en çok satan oyunları arasında zirvede yer alıyor. Yani, Monster Hunter Rise’ın bu başarıyı elde etmesi, aslında Capcom’un “darphanesi”nin ne kadar verimli çalıştığını gösteriyor.

Gelecek Beklentileri ve PC Versiyonu

Monster Hunter Rise’ın 2022’de PC versiyonuna çıkacak olması, satışları bir hayli artırabilir. Yani, Capcom’un bu yeni oyunu, Monster Hunter: World’ün izinden giderek, daha fazla oyuncuya ulaşmayı hedefliyor. Bu da demektir ki, Capcom’un kasası iyice dolacak ve belki de biz oyunculara daha fazla güzel oyun sunacak. Düşünün, Capcom’un yeni oyunları geldiğinde, oyun oynamak için harcayacağımız para miktarı da bir o kadar artmış olacak! Yani, “avcı” olma hayalimiz bir yandan da “borç” olma hayalimizle birleşebilir.

Sonuç olarak, Capcom’un bu iki büyük markasıyla oyunculara sunduğu deneyim, hem eğlenceli hem de bir o kadar heyecan verici. Tabii ki, bu oyunlar sayesinde birçok oyuncu kendini “avcı” gibi hissetse de, aslında bizler sadece sanal dünyada canavar avlayarak stres atıyoruz. Kim bilir, belki bir gün gerçekten de “avcı” oluruz ama şimdilik, konsol başında oturup dev canavarlara karşı savaşmakla yetineceğiz. O yüzden, Capcom’un bu “darphane” çalışmaları, umarız daha fazla güzel oyun getirir ve bizleri mutlu eder!