CD Projekt’ten The Witcher Serisine Dört Yeni Oyun Müjdesi: Beklentiler ve Gerçekler

CD Projekt, dün yaptığı açıklamada birçok kişiyi sahiden şaşırtarak, aslına bakarsanız 3 değil, tam 5 adet The Witcher oyunu duyurmuş oldu. Evet, yanlış duymadınız! Bütün bu heyecanlı patırtı, serinin yeni ana oyunu Polaris’in bir yeni üçlemenin başlangıcı olmasıyla ilgili. Bu durumda, Polaris’in ardından iki ana oyun daha gelecek demektir. Bu kısmı iyice anladık ama acaba Polaris, giydiği kalın zırhı ile bu 5 oyunun altında ezilmeden yola devam edebilecek mi? Ayrıca, CD Projekt bu yeni üçlemeyi altı yıl içerisinde bitirmeyi planladığını da belirtti. Yani işin özü, ayakları yere sağlam basan bir çalışma yoksa, üç yıl arayla biz neleri göreceğiz, orası karışık. Yalnız ben bu işte bir gariplik hissediyorum. Duyurulan projeler arasında kaybolup gidecek olan başka oyunlar da vardır diye düşünüyorum!

The Witcher serisi 2007 yılında ilk oyunla başlamışken, 2011 yılında The Witcher 2: Assassins of Kings ile yola devam etmiş ve 2014 yılında da The Witcher 3: Wild Hunt ile final yapmıştı. Baktığımızda sekiz sene boyunca yayılan bu üç oyun, ilk iki oyunun içerik bakımından üçüncü oyunla yarışı kaybettiğini hepimiz biliyoruz. Peki, CD Projekt, The Witcher 3’ün ardından sadece 3-4 yıl içinde, aynı düzeyde başka bir The Witcher oyunu yapabilir mi? Açıkçası en azından ben buna pek inanmıyorum. Zira oyun dünyasının akışı bazen oldukça çılgınca gidebiliyor. Bir de Cyberpunk 2077’ye geçip onu geliştirmeye çalıştıklarını düşünürsek, bu işin içinden nasıl çıkarlar acaba? Şöyle düşünün: Yanmış bir kebabı tekrar ateşin üzerine atarak yeni bir kebap yapmaya çalışmak gibi bir şey!

The Witcher serüsünden bir süre ara vermek, Cyberpunk 2077’ye odaklanmak demekti. 2012 yılında duyrulan bu muhteşem proje, tam olarak 8 yıl sonra, 2020 yılında çıktı. Ama işin özü, bu sürecin sonucu pek de istediğimiz düzeyde olmadı. Özellikle PS4/Xbox One sürümleri adeta birer felaket örneği gibiydi, diğer sürümler ise bazen hata abidesi oldu. Tabii o durumu düzeltmek için de bir o kadar zaman harcadılar. Kadrolarındaki çalışan sayısının, The Witcher 3’teki çalışanlardan daha fazla olduğunu düşündüğümüzde, işler bir parça daha ilginç hale geliyor. Hani belki de ekip birbiriyle yarışıyor.

Bu yeni üçleme, CD Projekt Red’in üzerinde çalıştığı tek yeni oyun değil. Beklentileri tavan yaptıran, Cyberpunk 2077’nin devamı olan devasa bir proje daha var. Diğer yandan ise, henüz tasarım aşamasında olan Hadar projesiyle de pek çok şey çakışacak gibi görünüyor. Düşünsenize, bu projelerin hepsi birbirinin dibine girecek. Gelin görün ki, benim içimde bir kuşku var. CD Projekt Red’in bu açıklamasını biraz yatırımcıların gözünü boyamak için yaptığını düşünüyorum. Nihayetinde bu duyurular, bir yatırımcı toplantısında yapılmıştı. Dolayısıyla inandırıcılığı biraz zayıf kalıyor.

Bu yeni üçlemenin 150 kişilik bir ekiple geliştirilmesi planlanıyor, ancak ben şahsen “seri üretim” kafasına girmelerini istemiyorum. Yani bu sefer en azından ilk oyunun ardından 3 değil, ilk üçlemede olduğu gibi 4 yıl bekleyeceğimizi düşünüyorum. Böylece toplamda 7 yıl içinde üç oyun göreceğiz. Ancak içimdeki hayranlık ve umut duygusu bu durumu destekler nitelikte… The Witcher hayranları için şu an yaşanan heyecan hiç de az değil, bu konuda kimse şüpheye girmemeli! Umarım CD Projekt, bu yeni projelerde yapacakları işleri başarmanın ve hayal kırıklığına uğratmamanın yolunu bulur.”