Chernobylite: Zihin Açıcı Bir Bilim Kurgu Deneyimi ve Nükleer Enerjinin Avantajları
Chernobylite ile nükleer enerji dünyasına dalın; zihin açıcı bir bilim kurgu deneyimi ve avantajlarını keşfedin!
2 saat önce

Chernobylite gibi bir oyunun değerlendirmesini yapmak oldukça çetrefilli bir mesele. Oyun kesinlikle vasat bir deneyim sunmuyor. Eğer bilim kurgu, gerilim, gizem, gizlilik ve açık uçlu bölümlere ilginiz varsa, oyunu denemeniz gerektiğini düşünenlerdenim. Ancak, bu oyunu neden bu denli beğendiğimi veya tavsiye ettiğimi sorarsanız, muhtemelen yüzünüze boş boş bakarım. Nasıl desem, “Güzel işte, deneyin!” diyerek geçiştirmek istiyorum. Bunu düşünmemin sebebi, oyunda öne çıkan farklı bir mekanik olmaması. Hikaye ve karakterleri bir kenara bıraktığımızda, bildiğimiz unsurlarla karşılaşıyoruz. İlk paragrafta tarif ettiğim unsurlara bakarsanız, sıradan bir AAA oyunundan bahsettiğimi sanabilirsiniz.
Oyunda açık uçlu bölümler, üs kurma, ekipman geliştirmek için kaynak toplama ve az da olsa RYO (rol yapma oyunu) unsurları mevcut. Bu mekanikler oldukça iyi bir şekilde işlenmiş, hiçbiri sıkıcı veya göze batıcı değil. Eğer olmamış olsaydı, daha sert eleştirilerde bulunurdum, fakat durum böyle değil; başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiş. Sanırım geliştiricilerin kafasında oyunun temeline dair net bir vizyon oluşmuş ve bunu hayata geçirmek için gerekli deneyime de sahipler.
Sovyet’ler İçin Gordon Freeman
Batı’nın özel eğitimli askerleri ve uzaylı işgal güçlerine karşı bir fizikçi barındırması söz konusu olduğunda, Sovyetler aynı şekilde bir karakter bulunduramaz mı? Elbette ki bulundurabilir! İzin verin sizi ana karakterimiz Igor Himinuk ile tanıştırayım. O, sorular sorulduğunda bön bön bakmayan, nezaketle yanıtlayan bir karakter. Cephanesi Gordon Freeman’ınki kadar geniş veya çeşitli değil; zira yoksulluk içinde büyüdü. Ancak kendisi yaratıcı bir birey! Yerden bulduğu ot ve mantarlardan, altı patlar için dürbün yapacak kadar becerikli.
Igor, oldukça gerçekçi ve mütevazı bir karakter. Dünyayı kurtarma gibi bir misyonu yok. Tek amacı, Çernobil Nükleer Santrali’nde çalıştığı ve kaza sonucu kaybettiği nişanlısı Tatyana’yı bulmak. Tatyana’nın hayatta olduğuna dair güçlü bir inancı var çünkü kendisi Igor’un rüyalarına girip yardım istiyor. Bu nedenle, başarısız geçen ilk girişimin ardından yeni bir ekip bir araya getirip plan yaparak Çernobil’e dönmeye karar veriyor.
Seçimlerle Şekillenen Oyun
Oyun sırasında öldüğümüz zaman, yaptığımız seçimleri yeniden değiştirme imkanı en dikkat çeken farklı mekaniklerden biri. Neredeyse her görevde seçimler yapıyoruz ve bu seçimlerin bazıları karakterlerle olan ilişkilerimizi belirlerken, bazıları da bölümlerin ufak değişiklikler göstermesine yol açabiliyor. İyi yanı, aynı bölümlere sık sık geri dönmek zorunda kalmıyoruz. Neyse ki, bölümler görece küçük ölçekte ve keşfedecek çok yön var, bu da ilk birkaç oynayışınızda birçok önemli detayı kaçırmanıza neden olabiliyor.
Ayrıca, daha önce bahsettiğim küçük değişiklikler, aynı şeyleri tekrar tekrar yapıyormuşsunuz hissini ortadan kaldırıyor.
Takım Arkadaşlarımız ve İlişkilerimiz
Seçimlerimiz, ekibimizdeki karakterlerle olan ilişkileri de etkiliyor. Oyun boyunca, Mass Effect misali çeşitli karakterlerle karşılaşıyoruz. Bu karakterlerin gönlünü almak ve takıma dahil etmeye çalışmak doğal. Ancak, Mass Effect’teki gibi her karakteri memnun etmek mümkün değil. Birinin hoşuna gidecek bir seçim, diğerinin bizden nefret etmesine sebep olabiliyor. Bu seçimler genellikle iyi veya kötü şeklinde değil, kötü ve daha kötü olarak ayrılıyor. Bazen de çıkarlarımız, başka bir karakterin çıkarlarıyla çelişebiliyor; bu da ciddi sonuçlar doğurabiliyor.
Bazen seçimlerin sonuçlarını değiştirebildiğimizi düşünmek, düşüncelerimizi hafifletebilir. Ancak bu seçimler kötü sonuçlar doğurduğu için, hangi seçeneği seçsek sıkıntıda kalıyoruz. Oyunun sonu ise yaptıklarımızı ve sonuçlarını yeniden gözden geçirmemizi sağlıyor.
Chernobylite’ın bana göre en büyük handikabı bu seçim değiştirme mekaniğiyle ilgili. Seçimleri değiştirmek amacıyla o ana geri dönerken, diyalog bittikten sonra bu değişikliklerin sonucunu göremiyoruz ve önemli olayları kaçırma ihtimalimiz oluyor. Tüm bunlarla birlikte, hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorsanız ve oyunun süresini uzatmak arzusundaysanız, hikayeyi baştan oynamanız gerekebilir. Ana karakterimiz ise ne olursa olsun, olayları unutmadığı için yaşadığımız anılar üzerinden deneyimlerini sürdürmeye devam ediyor.
Gündelik Hayat ve Oyun Döngüsü
Takımımıza eklediğimiz bu karakterlerin sadece telsizden isteklerini bildirmediği açık. Onlar, ana karakterimizin gelişiminden sorumlu. Yeterli deneyim puanı elde ettikten sonra, takım arkadaşlarımızın yanına gidip onlardan bilgi edinme şansına sahibiz. Bu da bazen sevmediğimiz bir karakteri ekipte tutmamızı gerektiren kararlar almamıza yol açabiliyor. Aynı zamanda görevler arasında yanlarına gidip sohbet ederek hikayelerini dinlemek, neden bu kadar sıkıcı olduklarını merak etmek de mümkün.
Sonuç olarak, yukarıda bahsettiğim mekanikler oldukça tanıdık unsurlar. Güne uyanarak oyuna başlıyoruz, görevleri seçtiğimiz gözlem noktasına gidiyoruz, kendimiz ve ekipteki karakterler için görevler belirleyip istenen bölüme geçiyoruz. Görev için bulduğumuz bölümü tamamladıktan sonra üsse dönüyor, geliştirmeler yapıyor, karakterlerle görüşüp dinleniyoruz. Ertesi gün aynı rutini tekrarlamak zorundayız. Özetlemek gerekirse, burada aklınızı başından alacak çarpıcı yenilikler yok. Ancak eğer aradığınız şey, cilalı bir oyun, sağlam mekanikler, etkileyici bir hikaye ve ilginç karakterler ise, Chernobylite sizi tatmin edecek bir seçenek olacaktır.
En Yeşil Enerji Kaynağı |
Küresel ısınmanın sonuçlarını yaşadığımız bu dönemlerde, yeşil enerjiye olan yatırımlar artmaya başladı. Güneş panelleri, rüzgar türbinleri gibi birçok alternatif geliştirilmekte. Ancak bu enerji kaynaklarının en büyük sorunu verimlilikleri. Oysa ki elimizde mevcut en yeşil ve çok daha verimli bir enerji kaynağı mevcut: Nükleer enerji santralleri. “Yeşil” kelimesini “yeşil yeşil parlıyor” anlamında kullanmadım. Nükleer enerji santralleri, ürettikleri birim enerji başına çevreye ve insana en az zarar veren enerji kaynaklarındandır. Üstelik bu istatistiğe Çernobil dahil olmak üzere tüm nükleer kazaları da dahil edebiliriz. Kömür kullanarak üretilen bir birim enerji için (TW/saat) yaklaşık 161 insan hayatını kaybederken, doğal gaz kullanımında bu sayı 4’e, güneş enerjisinde 0.44’e, rüzgar enerjisinde 0.15’e ve nükleer enerji kullanımında ise sadece 0.04 kişiye düşmektedir. Nükleer enerji santrallerinin karbon salınımı ise neredeyse sıfıra yakındır.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?