Çizgi Romanların Büyülü Dünyasında Yolculuk: Batman’den Wonder Woman’a

Çizgi roman karakterleri, geçmişten günümüze pek çok insanın hayatına keyif, macera ve bir parça delilik katmıştır. Çocukluğunda bu karakterlerle tanışmamış olan biri var mıdır, bilmiyorum! Kimimiz büyüklerimizden duyup heyecanla sayfalarını çevirecek bir macerahane bulurken, kimimiz kendimizi bir karakterin içinde hayal ederken bulduk. İnanın bana, bir çizgi roman okuyucusu olarak, bu evrende kaybolmak apayrı bir haz. Ve şimdi, biraz eğlenmeye başlayalım! Kafasında “figuretler” olan ancak herhangi bir gerçek çizgi roman karakterini bilmeyen biri var mı? Muhtemelen biri, yanımda oturuyor! Şaka bir yana, DC ve Marvel sadece çarpışan rakipler değil; aynı zamanda karakterlerin kurbanı olduğu birer hikaye evreni. Çizgi roman dünyasında nasıl keyif alınır, işte burada bir dizi öneri bulacaksınız.

Batman: Mask of the Phantasm (1993) filminden başlayarak bir yolculuğa çıkıyoruz! Eğer bu filmde “şu adam niye bu kadar karamsar?” diye soruyorsanız, merak etmeyin; bu Batman’in iş modeli. Gerçekten de filmi izlerken, karamsar ruh halinizden çok bir psikologun koltuğunda oturuyormuş gibi hissedeceksiniz. Ama “hayat güzel” klişesi her zaman geçerli değil, değil mi? Batman’in çok sevdiği karakterlerden biri – Catwoman ile değil, bu sefer başka birisiyle aşk hikayesi var! Ah, Batman, sen ne kadar zor bir adamsın; yalnızlıktan kurtulmaya çalışırken başımıza neler açıyorsun!

Bu filmde Batman’in cümlesi “Mutlu olmayı hesaba katmamıştım.”, hayatında hep bir şeylerin eksik olduğunu düşünmüş olan bizlere mesaj borcu gibi. O sahneler genellikle gözlerimizi doldururken, Gotham’da dönen olaylar da kalbimizi burkuyor. Kim bilir, belki de o an, izleyiciler olarak hepimiz, Batman’in ruh halinden etkilenip kendi içsel sorunlarımızla yüzleşmeye başlıyoruzdur. Bütün hikaye, “iyi bir hayat mı, yoksa Batman mi?” sorusunun etrafında dönerken, bir yandan da Phantasm’ın karanlık sahneleri akıl karıştırıcı bir tat bırakıyor. Tam da bu sırada, uzun zamandır Batman’e ve karanlık mizah anlayışına diğer çizgi romanlara göre daha eğlenceli kılan olayların kesilmesinin zamanıdır. Unutmayın, masal dünyasında her şeye karışan bir Joker mutlaka vardır!

Batman Beyond: Return of the Joker (2000) ise gençlik günlerine dönüş yapmamızı sağlıyor. Eski günlerin hatırlatıcısı olan Bruce Wayne artık yaşlı ve yalnızdır. Şimdi Terry McGinnis’in zamanıdır! Bunca yıllık tecrübelerimle söyleyebilirim ki, yaşlı bir Batman ile genç bir Robin arasında oluşması zor bir ilişki var. Ama nasıl olsa süper kahramansın; her şeye adapte olursun! Her ne kadar Bruce Wayne’i izlemek karamsar bir yolculuk olsa da bu yeni Batman geridönüş bile yeni bir heyecan yükleyebiliyor. Tabii ki, Joker’in dönüşüyle her şeyin altüst olduğu bu macerada, izleyiciler için heyecan dorukta. “Beyaz geyik nerede?” diye soran yok, ama Joker’in geri dönüşü kesinlikle her şeye değer!

Wonder Woman (2009) geliyor! Eğer hiç Wonder Woman’ı izlememişseniz, hemen bir köşeye oturup 177 kez izleyip tekrar düşündüklerinizle yüzleşmelisiniz. Bu film, güçlü kadın karakterlerin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Düşünsenize; Diana Prince, herkesin seslendirdiği gibi kutup ayısının dansını etmeye başlamaz bu topraklarda! Tabii ki, bunu yapmadan önce bir pilotu avlaması gerekecek ama onu zevkle izlerken, “Eh, süper kahramanları böyle görmek de güzel!” diye düşündüm. Sürükleyici bir öykü, tanıdık bir karakter ve çokça aksiyon; her izleyicinin içindeki süper kahramanı gün yüzüne çıkaracak bir macera. Hadi, içinizdeki Wonder Woman’ı serbest bırakın!

Batman: Under The Red Hood (2010) sizleri karşılıyor, ama dikkatli olun! Eğer biraz bu filmin hikayesine aşina iseniz, sonra olanları izlemek, tüylerinizin diken diken olmasına sebep olabilir. “Her acı bir sabırdır,” diyorlardı. Ama bu film, Batman’in de acı dolu geçmişini keşfetmemize yardımcı oluyor. Her bir diyalog, kalbimizi bir ok gibi deliyor. “Öldü dedikleri kim?” diye sorduğumda, içimden bu filmi izleyen birkaç kişiyle aynı ruh haline kapıldım. Hikayenin karmaşıklığı ve karakterlerin derinliği, sizi sağa sola savurmadan son derece etkileyici bir şekilde filmi izlemeye yönlendiriyor. Hiç Batman’in olaylarının düşündüğünüzden daha derin olabileceğini düşündünüz mü?

Ve son olarak, Justice League: War (2014) ile karşınızdayım! Yedi süper kahraman, neyin uğruna bir araya geliyor? Bazı altın madalyaların, uzak gerçekliklerin olmadığı bir yerde, yalnızca kozmik tehditlere karşı mücadele etmek için! Bu film bana, süper kahramanların birlik olmaları gerektiğini hatırlatıyor. Birlikte, NICE bir şekilde sürprizlerle dolu bir yolculuğa çıkıyorlar. Durun, bir dönüm noktasıyla karşılaşabiliriz.
Eğer süper kahramanlar olmasaydı, o zaman dünya nasıl bir hal alırdı? Cevabı, tüm bu kahramanların bir araya gelme hikayesinin içinde bulacaksınız.

Çizgi romanlar, bizi büyüleyen ve malzemeden inşa edilmiş dünyalarda kaybolmamızı sağlayan harika bir ilham kaynağıdır. Belki gato gibi yürek yakan bir Batman, belki de Wonder Woman gibi cesur bir kadın; her biri, kahramanlık dağlarını şirket haddini zorlayarak aşmamıza yardımcı olmak için yaratılmıştır. Kim bilir, belki bir gün biz de onların hikâyesini yaşarız!