Yılın geride bıraktığımız döneminde hangi oyunların rüzgarı arkasında sürüklediğini sorduğumuzda, pek çok kişi büyük bir ihtimalle “Clair Obscur: Expedition 33” yanıtını verecektir. Evet, bu oyun şimdiden ödül yağmuruna tutulmaya başlamış durumda. Özellikle oyun dünyasında çeşitli ödüller için gösterilen adaylıklar arasında sıkça rastladığımız bir isim olmuş olabilir. İyi ki yılın oyunu seçildin Clair Obscur, çünkü seninle birlikte birçok oyuncunun yüzü güldü! Yılın oyuncusu da bence hemen buradan ortaya çıkmalı. Oyun endüstrisi, sadece birkaç karakter ve efekt için harcanan bir bütçeyle değil, aynı zamanda yaratıcılıkla dolu hikayelerle, harika mekanikleriyle ve dahasıyla dolu. Ve şimdi Clair Obscur: Expedition 33, bu karışımın en güzel örneklerinden birini sunarak büyük bir başarıya imza atmaya başladı.
Final Fantasy 7 Remake ve Final Fantasy 7 Rebirth’ün yönetmeni Naoki Hamaguchi, bu muhteşem eserin yılın oyunu adayı olarak anılmasını duyduğunda “Clair Obscur: Expedition 33” dedi ve ardından ilginç bir şekilde “Gerçekten harika bir oyun, bu ödülü hak ediyor!” şeklinde bir çıkış yaptı. Şimdi, bu cümledeki “hak ediyor” kısmına dikkat! Gerçekten hak ediyor mu? Yoksa bu sadece bir yöneticinin övgü dolu bir cümlesi mi? İyice düşünelim, çünkü Hamaguchi sadece yarışmalardaki şampiyonu olumlamakla kalmamış, aynı zamanda oyunun sıra tabanlı savaş sisteminin ve “yeni bir dokunuş” kazandıran savunma mekaniğinin altını çizmiş. Ama burada durmuyor; Hamaguchi, Clair Obscur’un bu kadar değerli olmasının yalnızca savaş mekanikleriyle sınırlı olmadığını belirtiyor. “Oyun, tüm bileşenlerini öyle bir dengede tutuyor ki, kullanıcının deneyimi sıradan olmaktan çıkıyor,” diyor. Bu sözler beni gülümsetti, çünkü bazen savaş mekanikleri o kadar iyi olabilir ki, oyuncuyu döngüye sokar ama hikaye o kadar kötü olur ki, oyunu bir kenara atmaya yetecek kadar can sıkıcı hale gelir.
Hamaguchi, ayrıca oyunun tüm unsurlarını çok yüksek bir kalitede yapıldığını vurguluyor. Bunu destekleyen argüman, oyunun atmosferi, karakterleri ve hikayesinin birlikte ne kadar güzel bir uyum sağladığı. “Oynanışa ek olarak bunların hepsi gerçekten çok iyi yapılmış,” diyerek durumu özetliyor. Yani oyun o kadar iyi tasarlandı ki, belki de bu noktada sonunda mod devreye giriyor. Oynarken kendinize “Ben bir oyun dünyasının kahramanı oldum!” diyerek etrafta dolaşmak isteyeceğiniz bir dünyaya adım atıyorsunuz. Yine de bir şeye dikkat etmek lazım; çok fazla iç dünyaya dalmaktan pek çok oyuncunun sıkıldığını gördüm!
Öte yandan Hamaguchi, Clair Obscur geliştiricilerinin Final Fantasy ana ofisini ziyaret ettiklerini de paylaşıyor; “Bu gerçekten ilham vericiydi!” Onlar kadar olmasa da ben de gördüğümde biraz kıskandım, çünkü yerinde olmak harika olurdu. Japon oyun geliştiricileri, bu türden bir ilhamı yaratmanın ve büyük bir saygı duruşuyla oyun yapmanın önemini biliyorlar. Tam olarak burada, video oyunlarının sadece keşif değil, aynı zamanda bir kültür olması gerektiğine dair vurgular karşımıza çıkıyor. Ve Hamaguchi bunu şu şekilde ifade ediyor: “Bu sayede sadece harika bir oyun yapmakla kalmadılar, aynı zamanda geleneksel sıra tabanlı JRYO tarzına da saygı duruşu niteliğinde bir iş ortaya çıkardılar.” İşte böyle! Yani Clair Obscur’un başarısı, onun ardındaki toplumun kültürel ve tarihi bağlarıyla doğrudan ilişkilidir.
Sonuç olarak, Hamaguchi, Sandfall Interactive’i ve Clair Obscur: Expedition 33’ü olan övgülerine doymuyor. Tıpkı bir çocuk gibi hepsini ateşle harlıyor! Bu övgüyü hak ettikleri kesin! Artık sinir bozucu oyunların yeri dolmuşken, oyuncular gerçekten kaliteli bir deneyim yaşamak istiyorlar. Yani kısacası, yeni release’imizi beklerken, Clair Obscur’un arka planına biraz göz atmayı ve bu harika tasarım ve yönetimi daha derinlemesine incelemeyi kesinlikle ihmal etmeyin. Kim bilir, belki de siz de bir gün açık pencereden sarkan o “taht kuralı” oyunculardan biri olursunuz!
