Clair Obscur: Expedition 33 – Oyun Dünyasının Parlayan Yıldızı

Bu yıl, oyun dünyasında öyle bir patlama yaşandı ki, Clair Obscur: Expedition 33 tüm gözleri üzerine çekmeyi başardı. Hadi, gelin bu oyunun neden bu kadar ilgi çektiğine bir bakalım. İlk olarak, Game Pass’te bulunmasına rağmen sadece bir ay içinde 3.3 milyon kopya satması, bu oyunun ne kadar popüler olduğunu gösteriyor. Yani, bu oyun o kadar iyi ki, neredeyse çamaşır suyu gibi, her yerde karşınıza çıkıyor! Hatta GOTY ödüllerinin en güçlü adayı olarak gösteriliyor. Bu kadar övgüye değer bir oyun, ancak bir yıldız kadar parlayabilir!

Ancak bu oyunun bir özelliği var ki, o da Gustave karakterini seslendiren Charlie Cox’un oyunu oynamamış olması! Evet, yanlış duymadınız! Daredevil dizisindeki rolüyle tanıdığımız Charlie Cox, Washington State Summer Con’daki panelde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Görünüşe göre oyun harikaymış. Ben bir oyuncu değilim, hiçbir fikrim yok, oyunu oynamadım.”

Bu durumda, Charlie’nin durumu biraz tuhaf değil mi? Bir oyuncu, oyunun seslendirmesini yapıyor ama kendisi oyunun neye benzediğini bile bilmiyor! Sanırım bu, “Müzik öğretmeni, müzik dinlemiyor” durumuna benziyor. Neyse ki, Charlie bu konuya biraz daha eğlenceli bir bakış açısıyla yaklaşıyor ve şöyle devam ediyor:

• “Menajerim bana bir seslendirme yapmak isteyip istemediğimi sordu. Stüdyoda en fazla dört saat geçirmişimdir.”
• “İnsanlar bana gelip bunun ne kadar harika olduğunu söyleyip tebrik ediyor ve kendimi tam bir sahtekar gibi hissediyorum.”

İşte burada Charlie, “Sahtekar” gibi hissettiğini dile getiriyor ama aslında bu, seslendirme sanatının ne kadar etkileyici olabileceğini gösteriyor. Oyun dünyasında duygusal derinlik ve karakter geliştirme, bir oyuncunun yeteneklerine bağlıdır. Charlie’nin Gustave karakterine kattığı duygular, belki de oyunun başarısının en büyük sebeplerinden biri. Hani derler ya, “Yetenek doğuştan gelir” diye. İşte burada tam olarak bu durumu yaşıyoruz. Charlie, belki de oyunu oynamadan en iyi performansı sergilemiş olabilir!

Gustave, oyunun en sevilen karakterlerinden biri haline geldi ve Cox’un bu rolü, oyunun hikayesi açısından hayli önemli. Oyun oynamamış olmak, belki de Charlie’nin sahne arkasındaki sırlarını öğrenmesini sağlamış olabilir. Sonuçta, bazen en iyi performansı, neyin içinde kaybolduğunuzu bilmediğinizde sergilersiniz. Ama tabii ki, bu durum, oynamadığı bir oyunda bu kadar övgü almasını da ironik kılıyor. Bari oyunu kolay moda alıp bir baksaymış hikayesine! Belki de Gustave’ın başına gelen komik olayları görmek, ona yeni bir bakış açısı kazandırırdı.

Son olarak, Clair Obscur: Expedition 33, yeni puanlama sistemine geçişimizden beri 10 tam puan alabilen ilk oyun olmayı başardı. Yani, oyunu oynayan herkesin büyük bir keyif aldığı kesin. Belki de Charlie, Gustave karakterinin ne kadar sevildiğini öğrendiğinde, “Bir dahaki sefere kesinlikle oynayacağım!” diye karar verir. Ama şunu da unutmamak lazım, en azından bir oyun oynamadan karakterin sesini vermek, bazen “sıradışı” bir deneyim olabiliyor. Yani, Charlie Cox’un durumu, “Oynamadan nasıl seslendirdim?” sorusu ile son buluyor.