Codemasters’ta Ayrılıklar: EA’nın Geleceği ve Liderlik Değişimi

Electronic Arts, Codemasters’ı satın alalı daha dört ay bile olmadı ama şimdiden stüdyoda bir ayrılık rüzgarı esmeye başladı. Codemasters CEO’su Frank Sagnier ve CFO’su Rashid Varachia bu ay sonunda stüdyodan ayrılacaklarını açıkladı. EA temsilcisi her ne kadar bu ayrılıkların “planın bir parçası” olduğunu söylemiş olsa da, Codemasters’ın EA stüdyolarına entegrasyon sürecinin hızı nedeniyle konunun bu kadar gizli tutulduğunu belirtmek ilginç. Sanki birbirlerine gizli işaretler gönderiyorlarmış gibi! Kafalarda soru işaretleri dolaşırken, bu stüdyonun EA’ya entegre olurken kimliğini kaybedip kaybetmeyeceğine dair endişeler de çoğalıyor.

Bütün bu gürültü patırtının ortasında, Electronic Arts’ın CEO’su Andrew Wilson ‘un açıklamaları da tuhaf bir hal alıyor. Wilson, Codemasters’ı sadece almakla kalmayacaklarını, aynı zamanda onun potansiyelini değerlendirmek istediklerini savunuyor. Gerçekten bu kadar iyi niyetli mi, yoksa arka planda daha büyük planların peşinde mi koşturuyor? Bahse girerim ki, bilgisayar oyunları dünyasında herkes bunu düşünüyordur. Keşke zamanda geri dönebilseydik ve Codemasters’ı alırken daha sert bir pazarlık yapsakmış gibi hissetmiyor muyuz?

Şu da bir gerçek ki, Codemasters ve Slightly Mad (Project Cars), EA Sports’un şemsiyesi altında yer alacak. Slightly Mad’in CEO’su Ian Bell yönetiminde devam edecek, ancak Codemasters’ın yeni liderlik yapısında Clive Moody ve Jonathan Bunney gibi isimler ön planda olacak. Yenilikçi ruhları stüdyoda yaşamaya devam edeceğine dair EA’nın güzel söylemleri arasında, acaba bu ruh gerçek anlamda korunabilecek mi? Tüm bu değişiklikler ışığında, Codemasters’ın bu yeni düzende nasıl bir yol alacağı da belirsizliğini koruyor.

EA’nın bu durumu “tabii ki bu haftaki günlük hayvan dostumuz Frank ve Rashid’e Codemasters ve Electronic Arts için yaptıkları her şey için müteşekkiriz” diyerek kibarca geçiştirmesi, işleri daha da komik hale getiriyor. Sonuçta Codemasters’ın yaratmış olduğu kültürle ilgili pek çok şey, bu iki ismin liderliğinde biçimlenecek. Geriye kalan sadece umudumuzu koruma çabası! Onların gölgesi altında çiçek açacak, mı yoksa bu bahar daha da kuruyacak mı? Kim bilir, ama izlemek oldukça keyifli olacak!