Company of Heroes 3: İtalya’da Tarihi Savaş Stratejisi Deneyimi
Kuzenlerinizle pizzasız, kahramanlarınızla İtalya’yı fethedin! Company of Heroes 3 ile tarihi savaş stratejisi şimdi iştah açıcı!
3 saat önce

Dürüst olayım, Relic’in strateji tarihinin en kült serileri arasında yer alan Age of Empires’ın 4. oyunu üzerinde çalışmaya başladığı sırada yeni bir Company of Heroes oyunu yapacaklarını hiç düşünmemiştim. İşte bu yüzden editör grubundaki geri sayım haberini gördüğümde heyecanım pek de tavan yapmadı. Geri sayım yayını süresince İtalya haritası ve savaş görüntüleri ile beklentim yükseldiği zaman bile, yalnızca kısa bir sinematik duyuru videosundan fazlasını beklemiyordum; olsa olsa AOE4’ün çıkışı yaklaştığı için, pek bir detay verilmeden yeni bir projenin duyurusu yapılır, 2022’de de ufaktan detaylar paylaşılırdı. Meğer ne büyük yanılmışım, sevgili Oyungezerler. O sinematik videonun sonunda “2023” yazısını görünce yayını kapatmayı düşünmüştüm, ta ki önce kanlı canlı oynanış görüntüleri, ardından da hemen aynı akşam başlayacak olan pre-alpha testi beni şok edinceye kadar. GZS türünün mihenk taşlarından olan Company of Heroes, yeni oyunuyla bizi İtalya ve Kuzey Afrika’ya götürecek. İlk oyunda Batı Cephesi, 2. oyunda Doğu Cephesi işlenince zaten sıranın İtalya’ya geldiği konuşuluyordu; yapımcılar yeni oyunda buna Kuzey Afrika’yı da dahil ederek Akdeniz etrafındaki çatışmayı merkez almışlar.
İşi gücü bırakıp Akdeniz’e yerleşmek lazım! Tanıtım videosunun sonundaki kısa çöl sahnesinden başka Kuzey Afrika’yla ilgili görebildiğimiz pek bir şey yoktu ama test sürümünde doya doya İtalya’nın tadına bakma şansını buldum ve ortaya çıkan işin tek kelimeyle nefis olduğunu söyleyebilirim. İtalya’nın rengarenk sokakları ve masmavi Akdeniz, ikinci oyunun o kasvetli havasından sonra insanın içini ferahlatıyor. Tabii burada değişen tek şey savaştığımız ülke değil; Company of Heroes 3, ilk oyunun 15 seneyi devirmesine rağmen hala tıkır tıkır işleyen klasik oynanış sistemini ve manga odaklı kontrol yapısını korurken, önemli yenilikler de taşıyor.
Company of Heroes: Total War! Bir kere oyundaki tek kişilik ilerleyişi kökten değiştiren yepyeni bir stratejik harita eklenmiş. Benzer bir sistemi daha önce 2. oyunun Ardennes Assault ek paketinde görmüştük ama bu sefer karşımıza çok daha detaylı hazırlanmış bir harita çıkıyor; şehirlerin, köprülerin, ikmal hatlarının, direniş merkezlerinin yer aldığı, Total War oyunlarını andıran ve tüm İtalya’yı kapsayan bir sefer haritası var. Klasik oynanıştan farklı olarak tur tabanlı hareket ettiğimiz bu haritada istediğimiz birlikleri yetiştirip çeşitli görevleri yerine getiriyor ve şehirleri tek tek işgalden kurtarıyoruz. Haritada sadece bölükler değil, havaalanlarına ele geçirerek kullanabileceğiniz uçaklar, denizden size destek sağlayacak destroyerler, haritada küçük işleri yaptıracağınız yancılar da bulunuyor. Örneğin mühendislerle yıkık köprüleri tamir etmeniz, sıhhiyelerle yaralı bölükleri iyileştirmeniz ya da düşman birimlerini uçaklarla taciz etmeniz gerekecek. Anlayacağınız, oldukça çalışılmış, klasik CoH deneyiminden esinlenen ve Total War serisine rakip olabilecek düzeyde bir tek kişilik sefer deneyimi bizleri bekliyor. Test sürümünde sadece Napoli bölgesi yer alsa da, anladığım kadarıyla tam sürümde müttefiklerin tüm İtalya harekâtını yönetme şansına sahip olacağız. Hatta bu harekât Kuzey Afrika ve Sicilya operasyonlarını da içeren dev bir senaryonun tek parçası da olabilir!
Clicks per Minute terörüne son! Tabii bu hâlâ bir Company of Heroes oyunu. Stratejik haritadaki hamlelerimizle büyük resmi şekillendirse de, bölüklerimiz düşmanla çatışmaya girdiğinde stratejik haritayı terk edip çatışma haritasına geçerek o bildiğimiz GZS sisteminde askerlerimize bizzat komuta ediyoruz. Bu çatışmalar bazıları klasik CoH maçları şeklinde, geniş bir haritadaki kilit noktaları elde tutarak puan toplama yoluyla kazanıldığı gibi, birçok çatışma özel koşullar ve daha dinamik bir görev sistemi ile gerçekleştiriliyor. Stratejik haritada yaptığımız hamlelerin bu savaşları doğrudan etkilediğini de belirtmek gerekiyor. Donanmanın menzilindeyseniz ateş desteği isteyebiliyor ya da yakınlarda bir yancı varsa çatışmaya onları çağırabiliyorsunuz. GZS kısmındaki en önemli yenilik, şüphesiz Taktiksel Durdurma seçeneği. Savaşın karmaşası içinde basitçe Space tuşuna basarak aktifleştirebileceğiniz bu mod sayesinde herkes duruyor ve siz de sakince tüm haritayı tarayıp hamlelerinize karar verme şansına sahip oluyorsunuz. Hatta yine bu mod içinde askerlerinize sıralı şekilde emirler vermek de mümkün. Tüm hamlelerinizi yaptıktan sonra tekrar Space’e basarak çatışmaya kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Açıkçası bu mod benim en beğendiğim yeniliklerden birisi oldu. Özellikle CoH 2 oynarken, bir süre sonra haritanın neresinde ne olduğuna yetişemiyor, strese girip oyuna olan ilgimi kaybediyordum. Belirtmeme gerek var mı bilmiyorum ama bu özellik, tabii ki, sadece tek kişilik maçlara özel olacak. Dolayısıyla dakikada 100 emir verebilen, mini haritaya tek bir bakışıyla nerede ne olduğunu anlayan profesyonel GZS’ci arkadaşlar merak etmesin.
Şehir çatışması böyle olur! Bir diğer önemli yenilik ise haritaların yapısında karşımıza çıkıyor. Yükseklik/kot farkı önceki oyunlarda da oynanışa etki ediyordu; yüksek bir tepeyi tutmak belli bir avantaj sağlıyordu ama açık ifade edersek haritanın her yeri “düzayak”tı. 3. oyunda artık yollar ve sokaklar arasında bariz kot farkları ve merdivenler var. Bir terasa konuşlandırdığınız askerler, alt sokaktan geçen piyadelere karşı büyük avantaja sahip olurken, tanklar ve zırhlı araçlar da haritada eskisi kadar rahat edemiyor. Bu yenilik, şehir çatışmalarına yepyeni bir soluk getirmiş. Bu saydıklarım dışında birçok küçük yenilik de var. Özellikle artık içi düşmanla dolu evleri uzun süre yıpratmadan alev makinesiyle basıp temizleyebilme özelliğine bayıldım! Yine de ilk izlenimde her şeyi bu kadar geniş anlatmama gerek yok, diye düşünüyorum. Oyunun henüz pre-alpha aşamasında olduğunu hatırlatmakta yarar var; optimizasyon konusundaki sıkıntıları ve henüz tüm ilerlememi çöpe atacak bir şeyle karşılaşmasam da birçok rahatsız edici bug bir yana, bazı simgeler ve ikonlar bile (muhtemelen test sürümünü yetiştirmek için) CoH 2’den birebir alınmış. Hatta ilk 1 saat boyunca biraz da ön yargılı yaklaşarak süslenmiş bir CoH 2 ek paketi oynuyor gibi hissettim. Ancak oynanış sürem arttıkça Company of Heroes 3 beni kendisine hayran bırakmayı başardı. Relic, bir yandan klasik oynanışı ve tanıdık CoH hissiyatını korurken, bir yandan da muhteşem eklemelerle yepyeni bir oyun yaratmayı başarmış.
Hatta CoH 2’ye her zaman mesafeli hissetmiş biri olarak, bu oyun test sürümüyle bile, bana ilk oyunun o özlediğim havasını hissettirmeyi başardı. Ayrıca Relic’in bu duyuru stratejisi konusunda da özel bir takdiri hak ettiğini düşünüyorum. Birçok strateji oyuncusunun hevesle beklediği bir oyunu, 3 haftalık, herkese açık ve ücretsiz, hem de yaklaşık 10 saatlik içeriğe sahip bir test sürümüyle birlikte duyurmak, bence oyun dünyasında gördüğümüz en güzel jestlerden biri oldu.
2. Dünya Savaşında İtalya Bir yandan Normandiya Çıkarması ve Ardenler Taarruzu ile Batı Cephesi, diğer yandan Barbarossa Harekatı ve Kursk, Stalingrad gibi birçok efsanevi muharebesi ile Doğu Cephesi, 2. Dünya Savaşı Avrupa’sında (ve alakalı yapımlarda) önemli yer tutarken, İtalya’daki harekât ve operasyonların bu ikiliye göre biraz gösterişsiz kaldığı söylenebilir. Ama yine de İtalya, savaş boyunca dikkate değer olaylara sahne olmuştu. Kuzey Afrika’daki Mihver kuvvetlerinin yenilmesi sonucu İtalya’ya yönelen birleşik Müttefik orduları, 1943 yazı ve sonbaharında yapılan çıkarmalar sonucu (yoğun donanma desteğinin de yardımıyla) Sicilya ve Güney İtalya’da kontrolü hızla ele geçirdiler. Ancak hem toparlanan Alman savunması, hem de kış mevsiminin etkisiyle bu ilerleme Apenin Dağları’nda kurulan Gustav Savunma Hattı’nda (“Kış Hattı”) durduruldu. Özellikle Roma’ya giden yol üzerinde hakimiyete sahip olan bir dağın tepesindeki Monte Cassino Manastırı, çok şiddetli çarpışmalara sahne oldu. Yaklaşık 5 ay boyunca birbiri ardına devam eden saldırılar sonucunda tepenin ele geçirilmesiyle İtalya’daki Alman direnişi de büyük oranda çözüldü. Ve devam eden aylarda Müttefik güçleri, Alman savunmasını İtalyan Alpleri’ne kadar sürdü. İtalya’nın dikkate değer özelliklerinden birisi ise savaşta birlik çeşitliliği açısından en renkli bölgelerden biri olmasıydı. Yaklaşık 2 milyon insanın öldüğü bu harekâtta Amerikan, İngiliz, Fransız, Leh ve İngiliz Sömürge Askerleri, İtalyan Direnişçilerle birlikte, İtalyan topraklarında, İtalyan ve Alman ordusuna karşı savaşmışlardı. |
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?