Conservatorium Hotel ve Call of Duty: Savaşın İzinsiz Görüntüsü

Amsterdam’ın gözde otellerinden biri olan Conservatorium Hotel, şimdiye dek pek çok ünlü ismin konakladığı, zengin tarihi ve ilginç mimarisiyle tanınan bir yer. Ama şimdi, bu şık otel için işler biraz karışık hale geldi. Activision, yani Call of Duty oyun serisinin arkasındaki dev, bu otelin görüntüsünü izinsiz bir şekilde kullanmış. Hem de “Breenbergh” ismi altında bu güzel oteli, savaşın içine dâhil etmiş. Elbette burada durup düşünmek lazım; bu otelin parlak zeminini ve görkemli yapısını silahların şıngırtısına karıştırmak ne kadar mantıklı? Otel müdürü Roy Tomassen, bu duruma pek de sıcak bakmıyor gibi görünüyor.

Tomassen, “Conservatorium Hotel’in yeni Call of Duty’de istenmeyen bir sahnede yer aldığını fark ettik. Bizler şiddeti meşrulaştıran oyunları desteklemiyoruz. Bu oyun kesinlikle bizim değerlerimizi yansıtmıyor,” diyor. Yani, otel müdürü, bir otel olarak savaş sahnelerine dâhil olmaktan pek memnun değil. Bunu biraz daha açarsak, şunları söyleyebiliriz: Savaşın olduğu bir mekânda konaklamak, misafirler için sinir bozucu olabilir. Düşünün bir kere, rahatlamak için bir barda oturdunuz, bir anda mermilerin sesleri çalmaya başlıyor! Tomassen, bu konuda atacakları adımları tartıştıklarını ve dava açma ihtimalinin olduğunu belirtiyor. Belli ki avukatlarını çağırıp, “Bunu kabul etmiyoruz!” diye kollarını sıvamışlar.

Otele yürüyenler arasında belki de çoğu kişi farkına bile varmaz ama Conservatorium, yalnızca bir otel değil, aynı zamanda birçok mimariden aldığı güçle bir sanat eseri. Oyunda ise bu yapı, hem tek kişilik modda hem de çok oyunculu haritada yer alıyor. Yani şanslıysanız, düşman mermileriyle yan yana gelirken, bir de baktınız ki, karşınızdaki o bina, Amsterdam’ın prestijli oteli! Mimari yapılar, Avrupa ve Amerika yasalarına göre telif hakkı kapsamında korunuyor. Yani, böyle bir durumla karşılaşan beş yıldızlı bir otelin, davayı kazanma ihtimali oldukça yüksek. Bu durumda bir avukatın cebine daha çok para girebilir.

Peki ya Amerika’da mahkemeler, benzer durumlarda Activision’ı desteklese de, Avrupa’dakilerin ne yapacağı belli olmaz. Yani, burada bir çelişki var. Activision’ın oyunu, bir savaş senaryosuna yerleştirince, otelin kullandığı ambiyansa zarar verebileceği ya da bunu gereksiz bir şekilde şiddete maruz bırakabileceği gibi sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Sonuç olarak, bu durum mahkemeye taşındığında, jürinin ne düşüneceği konusunda bir muamma var. Bir otel düşünün ki, kendini savaş alanında buluyor. Sanki çiçeklerin arasında patlayan bombalarla dans eder gibi!

Bakalım, bu evraklar mahkemeye gittiğinde, hakim, bir “Bada bing, bada boom!” afetinin olup olmadığını düşünecek mi? Yoksa Conservatorium Hotel, Avrupa mahkemelerinin sıcak kalbiyle korunacak bir değer mi bulacak? Bir otel olarak, bu yapılara dikkat edilecek mi, yoksa “ne de olsa bir oyun” deyip geçiştirilecek mi? Tüm bunlar, zamanla ortaya çıkacak ama biz şimdiden bu konuyu ilginç bir ekip oyununa dönüştürebileceğiz gibi görünüyor!