Cthulhu’nun Çağrısı: The Sinking City Hakkında Bir İnceleme

Son yıllarda Lovecraft’ın Cthulhu mitosundan esinlenen oyunların sayısında bir artış mı oldu, bana mı öyle geliyor sevgili Oyungezerler? Neredeyse her yeni oyunda, Cthulhu’nun uykusundan uyanıp birilerine daha kabus dolu anlar yaşatmasını bekler olduk. Ama ne yazık ki, bu oyunların arasında şöyle akıllara kazınacak bir yapım bulmak, su kenarında bir kayık aramak gibi. Yani umutsuzun umudu olmak, biraz zor!

Ve yine ne yazık ki, The Sinking City de bu makus talihi aşamayan oyunlardan biri olmuş gibi görünüyor. Bir yandan “görsel olarak etkileyici” diyorlar, öte yandan “ama oyun mekanikleri o kadar da değil” dedirtmeyi başarıyor. Yani, bir yerde bir deniz kızı görseniz, “Eyvah, bu suyun altında ne var?” diye sorgulamak zorunda kalıyorsunuz. Hani derler ya, “güzel görünmek her şey değildir” diye; işte bu oyun tam da o sözü kanıtlar nitelikte.

Opencritic’te paylaşılan 65 incelemenin ortalaması 70 puan. Yani, tam not almış bir oyun arıyorsanız, bu oyun sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Metacritic’te ise PC versiyonu için paylaşılan 26 incelemenin ortalaması 72 puan, PS4 versiyonu için paylaşılan 19 incelemenin ortalaması 64 puan ve Xbox One versiyonu için paylaşılan 11 incelemenin ortalaması 63 puan. Yani, işin özü şu: Cthulhu’nun çağrısını duymak istiyorsanız, biraz sabırlı olmanız gerekecek. Ya da belki de biraz daha fazla kahve içmelisiniz ki, bu “şahane” incelemeleri okuyacak enerjiyi bulasınız.

Paylaşılan inceleme puanlarından bazıları ise şöyle:

• GameSkinny – 9/10
• Destructoid – 8,5/10
• The Games Machine – 8,4/10
• COGconnected – 8,4/10
• GamePro – 80/100
• Twinfinite – 4/5
• IGN – 7,8/10
• Wccftech – 7,8/10
• Hobby Consolas – 71/100
• Push Square – 7/10
• Critical Hit – 7/10
• PC Gamer – 66/100
• DualShockers – 6,5/10
• TrueAchievements – 3/5
• GamingBolt – 6/10
• Gamers Heroes – 6/10
• GamesRadar+ – 2,5/5
• VideoGamer – 5/10
• Slant Magazine – 2,5/5
• Game Rant – 2/5
• GameSpot – 3/10

Merakla beklenen bir yapımdı, ama beklendiği kadar etkileyici bulunmamış gibi görünüyor. Yani, “Cthulhu’ya selam durduk ama o da bize selam vermedi” durumu. Bu da demek oluyor ki, büyük beklentilerle gelen oyuncular, belki de Cthulhu’nun korkunç rüyalarından birer parça ile geri dönecekler. Bir yandan oyun dünyasında “Cthulhu” isminin daha çok geçmesi sevindirici, diğer yandan bu tür oyunların daha etkileyici ve akılda kalıcı olması gerektiği gerçeği de var. Hadi bakalım, yeni oyunları beklemek için sabırsızlanalım. Belki bir gün, Cthulhu’nun çağrısına gerçekten kulak verebileceğimiz bir başyapıtla karşılaşırız. Ama o zamana kadar, bu suyun altında ne var, onu düşünmekten kendimizi alıkoyamayacağız!