CUE: Kart Oyunlarının Eğlenceli Dünyasına Giriş

Birkaç yıl önceki halimi düşününce, kart oyunlarını bu kadar seveceğimi asla tahmin edemezdim. Eğer o eski ben benimle karşılaşsaydı, büyük ihtimalle “Ne yaptın da işler bu noktaya geldi?” diye sorardı. Bunun yanıtı oldukça basit, geçmişteki ben sadece bu tür oyunlara bir şans vermekti. Ama bu şans öyle sıradan bir şey değil. Eğer karmaşık oyunların en üst noktasından başlarsan, kafan karışabilir. Basit düşünmek ve odaklanmak önemli. Eğer karmaşık sistemler yerine daha tanıdık oyunlarla başlarsan, bu macerada başarılı olma ihtimalin artar. İşte bu noktada, “Cards, the Universe and Everything” devreye giriyor. Huuuuhhh… Bunu tek bir nefeste anlatmak zor, bu yüzden kısaca CUE diyelim.

Şimdi geçmişi bir kenara bırakıp günümüze dönelim. CUE, aslında daha önce bahsettiğim gibi “Kart oyunlarına giriş 101” diyebileceğimiz bir oyun: Karmaşadan uzak ve gündelik bir yapı sunuyor. Peki, bu durumun bazı olumsuz yanları var mı? Elbette var. Kart oyunları ve diğer tüm oyunları kendimce bir “karmaşıklık/derinlik” oranı ile değerlendiriyorum. Çok detayına inmek istemiyorum ama şunu bilmek yeterli: Karmaşıklık oranı 1’e ne kadar yakınsa, oyun o kadar tatmin edici. CUE’nin oranı tam olarak 1 değil, ama dikkat çekici derecede ona yakın.

Mona Lisa var, Satoshi Nakamoto var, neye bakıyo’n?! Önemli bir notla başlayalım: CUE, aslında bir mobil oyun. PC (daha doğru bir ifadeyle geniş ekran) versiyonu sonradan geliştirildi. Bu nedenle incelememi iki farklı bölüme ayırdım: 1. CUE nedir? 2. Geniş bir ekran deneyimi nasıl? İlk bölümle başlayayım.

CUE, adının da gösterdiği gibi, kartların, evrenin ve HER ŞEYİN bulunduğu bir kart oyunu. “Her şey” ifadesi bambaşka bir anlam taşıyor. Oyunda köpekbalıkları, bitkiler, ikonik yapılar, sanat eserleri, internet meme’leri, yiyecekler ve mikroorganizmalar var. Böyle bir konsept, mizah yönünden de iyi bir denge kurmamızı sağlıyor. Tabii ki içinde hem kuş hem de köpekbalığı bulunan bir deste oluşturmak mümkün. Fakat köpekbalıklarınızı güçlendiren kartların yanında bolca köpekbalığı kartı yer alması gerektiğini unutmayın.

Oynanış açısından da oldukça basit. Belirli bir enerjiye (aslında bildiğimiz mana) sahip olan oyuncu, her iki veya üç turda üç kart seçerek toplamda dokuz kart oynayabiliyor. Eldeki kartların temel değerleri ve metinleriyle, en yüksek güce ulaşan kişi raundu kazanıyor. Oyun “Beşte en iyi” sistemiyle çalışıyor: Beş raunddan üçünü kazanarak maçı kazanıyorsunuz. Dolayısıyla CUE’de belirli metalar ve kombinasyonlar mevcut. Ancak asıl sorun, nihai amacın “rakipten daha güçlü olmak” olduğu için, rakibinin elindeki kartların ne olduğunu tahmin etmeden kazanmak da mümkün.

CUE’nin her şeyi kapsama sebebi, rakiplerin desteğini tahmin etmenin zorlayıcı olmasını sağlamak içindir. Örneğin, memeliler destesi kullanırken hiç kimse Sandviç Teorisi kartı beklemez. Kart metinleri, “turu kazanıyorsan, kaybediyorsan ya da rakibin gücünü azaltıyorsan” ekseninden çıkmıyor. Dolayısıyla oyun üzerinde tam bir hakimiyet sağlamak sizin elinizde. Kimi turları bilerek kaybedip son noktayı koymak da mümkün, net bir risk/ödül ilişkisi var.

CUE’nin bir diğer dikkat çekici özelliği ise “arena” sistemine sahip olması. Kartlar her şey olabiliyor, ama mekanlar da aynı şekilde çeşitlendirilmiş. Bazı kartlar belirli bölgelerde ekstra güç kazanırken, örneğin orman haritasında hayvanlar, laboratuvar ortamında bilimsel buluşlar, tarih müzesinde ise sanat eserleri ekstra güçleniyor. Dürüst olmak gerekirse, bölge bonusuyla elde kazandığım bir raund hiç olmadı. Ama amacı oldukça açık: Destenizi çeşitlendirmek için teşvik etmek. Ancak bu teşvik çok etkileyici değil.

Büyük ekran, büyük keyif…

Şimdi, CUE’nin geniş ekranlardaki görünümüne gelelim… Açıkça söylemek gerekirse, oyun alanı harika bir şekilde tasarlanmış. Arenalar arasındaki geçişlerle her raund farklı yerlerde oynanmaktadır, ancak yatay ekranda oyunun tadını daha fazla çıkardım. Enerji ve güç bilgilerini aldığımız kutucuklar da oldukça özenle yapılmış ve kartların güç artışlarını takip etmek de keyifli. Özetle, oyun içi arayüz başarılı bir şekilde tasarlanmış. Ancak oyunun menüleri için aynı şeyi söylemek zor. Ana menü güzel gibi görünüyordu ama iş paket açmak, deste oluşturmak ve ödülleri toplamak gibi işlevler biraz karışık hale gelmiş durumda.

Tekrar etmek gerekirse, CUE aslında oldukça güzel bir oyun. Gündelik bir oyun olmak için bazen derinlikten feragat etmiş. Eğer rakip destelerini tahmin etmeye imkan tanıyan bir yapı veya karşı oyun yapma unsuru olsaydı, bu oyun çok daha zevkli olurdu. Öte yandan, PC versiyonu başarılı bir şekilde çalışıyor. Zaten herhangi bir optimizasyon problemi yaşanması mümkün değil; sesler, efektler ve arayüzler yerinde. Herhangi bir hata ile de karşılaşmadım ve bu nedenle CUE’yi kart oyunlarına ilgi duyanlara rahatlıkla önerebilirim.