Cyberpunk Dünyasında Çeteler: Karanlık ve Tehlikeli Bir Yolculuk

Cyberpunk dünyası, teknolojinin sınırlarını zorlayan, neon ışıklarla dolu sokakları ve çetelerin birbirleriyle olan amansız mücadelesiyle dolu bir evren. Bu evrende, zenginler daha da zenginleşirken, yoksulların durumu ise tam anlamıyla içler acısı. Hani derler ya, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var.” işte burada tam tersi geçerli! Yani, çetelerin bir araya gelmesiyle oluşan karmaşa, aslında bir tür sosyal dayanışma, ama bu dayanışma biraz daha karanlık bir boyutta. Şehirde irili ufaklı tam 50 çete var ve bunların her biri kendi hikayesini, kendi kuralını ve kendi saçmalığını taşıyor. Hadi gelin, bu çetelerin dünyasına biraz daha yakından bakalım, ama dikkat! Her an başınıza bir şey gelebilir!

Maelstrom çetesi, adeta sibernetik bir hastalık gibi Night City’yi sarmış durumda. Bu çete, Watson bölgesinde tıpkı bir grup siber punk gibi dolaşıyor. İlk başlarda çetenin üyelerinin büyük bir kısmı, vücutlarına o kadar çok sibernetik parça implant etmişti ki, akıl sağlığı neredeyse tamamen sıfıra inmişti. 2077 yılına gelindiğinde ise bu çete, tam anlamıyla tehlikenin sembolü haline geldi. Artık sadece vücut parçaları değil, akıllarını da kaybetmiş durumdalar! Bu yüzden, çetenin üyeleri her an bir yerden fırlayıp, “Hey, bir sibernetik parça alır mısın?” diye sorabilir. 1000’den fazla üyesiyle, bu çete şehirdeki en tehlikeli gruplardan biri olarak biliniyor. Yani bir Maelstrom üyesiyle göz göze gelmek istemezsiniz!

Scavengers çetesi ise tam bir yağmacı çetesi. Dikkatsiz sivillerin peşinde koşarken, çevrelerinden sibernetik parçalar ve organlar toplamakla meşguller. Yani, eğer bir gün sokakta başınızı eğip yürüyorsanız, dikkatli olun; belki de arkanızda bir Scavenger, “Bu vücut parçası benim!” diye fısıldıyordur. Cinayet olmuş bir yere gittiğinizde, Scavengers orada olacaktır, çünkü cesetleri yağmalamak için bu kadar istekli başka bir çete yok! Vücut parçaları satışında ise açık ara en öndeler. Yani, eğer bir organ takviyesi düşünüyorsanız, Scavengers’ın kapısını çalabilirsiniz, ama dikkatli olun; fiyatları biraz “kanlı” olabilir!

Valentinos çetesi, Night City’nin en organize ve en disiplinli çetesi olarak karşımıza çıkıyor. Meksika kökenli üyeleriyle, Meksika kültürünü adeta şehirde yaşatıyorlar. Ama unutmayın, bu çeteye sadece Meksikalılar değil, diğer etnik gruplardan da insanlar katılabiliyor. Hani derler ya, “Aile her şeydir.” işte Valentinos çetesi de kendini büyük bir aile olarak görüyor. Yani, bu çeteye yapılan en küçük bir haksızlık, ağır sonuçlar doğurabilir. Eğer bir Valentinos üyesini incitmeye kalkarsanız, başınıza iş alırsınız! Restoranlardan gece kulüplerine kadar birçok işletmeye sahipler ama asıl büyük parayı para aklama, silah hırsızlığı ve uyuşturucu kaçakçılığıyla kazanıyorlar. Yani, işin özeti, bu çete iş yapmayı biliyor!

6th Street çetesi, eski Amerika’nın ruhunu yansıtan bir grup olarak dikkat çekiyor. 4. Şirket Savaşı’ndan sonra, şehre gelen eski askerler, eksik gördükleri adaleti sağlamak için bir araya geldiler. Ancak zamanla, bu adalet arayışı biraz “yanlış yolda” ilerlemeye başladı. Şimdi, bu çete koruma hizmeti veriyor ama karşılığında para alıyorlar. Yani, “Eğer beni korursan, ben de sana biraz ücret ödeyeceğim!” şeklinde bir ilişki var. Bu çetenin içerisinde, eski bir askerle karşılaşırsanız, muhtemelen “Bir kahve ısmarlarsan seni korurum!” diyeceklerdir.

Voodoo Boys, Haiti’den gelen bir grup olarak dikkat çekiyor. İklim değişikliği nedeniyle ülkeleri yaşanmaz hale gelince, birçok Haitili Night City’e yerleşti. Kısa sürede kendi vatandaşlarını korumak ve desteklemek için Voodoo Boys’u kurdular. Sayıca az olmalarına rağmen, çoğu Netrunner olarak faaliyet gösteriyorlar, yani sanal dünyada pek çok iş yapabiliyorlar. Hatta bazen paralı askerlik bile yapıyorlar. Ancak dikkatli olun, bu çetenin üyeleriyle iş yaparken, “Beni hacklemeyeceksiniz, değil mi?” diye sormak akıllıca olabilir!

The Animals çetesi, kas gücüne dayalı bir yapılanma olarak öne çıkıyor. Teknolojik ekipmanlardan ziyade, vücutlarını ve kaslarını güçlendirmek için çeşitli deneyler yapıyorlar. Bu çete, sokak dövüşlerinden kafes dövüşlerine kadar birçok dövüşte yer alıyor. Kendilerini evrimin bir sonraki aşaması olarak görüyorlar. Yani, “Görünüşe göre, kaslı ve güçlü olmak için doğmuşuz!” diyorlar. Night City’nin dört bir yanına dağılmış 3000’e yakın üyesi var ve bu çeteye katılmak istiyorsanız, önce spor salonuna gidip birkaç ay çalışmalısınız!

Tyger Claws, 2020’den beri faaliyet gösteren bir başka çete. Japon Yakuza’sını andıran bir yapıdalar ve 5000 civarı üyesi var. En düşük seviye üyesine bile saygısızlık yapıldığında, hemen harekete geçiyorlar. Yani, eğer bir Tyger Claws üyesiyle iş yapıyorsanız, saygılı olmakta fayda var! Japantown’da konumlanmış olan bu çete, gelirinin büyük kısmını işletmelerden ve yasa dışı işlerden kazanıyor. Eğer bu çetenin üyelerinden birini görürseniz, “Beni katletme, ben sadece bir adamım!” demeyi unutmayın!

The Mox, Tyger Claws’un bir üyesi tarafından öldürülen Lizzie Borden’ın intikamını almak üzere kurulmuş bir çete. Lizzie, çalıştığı striptiz kulübündeki çalışanları koruyan biri olarak tanınırken, öldürülmesi şehirde büyük bir tepki yarattı. Lizzie’nin anısını yaşatmak ve çalışanları korumak amacıyla Lizzie’s Bar adında bir mekan açtılar ve burası The Mox’un merkezi haline geldi. Yani, eğer bir striptiz kulübünde iş yapıyorsanız, The Mox’un koruması altında olmanız iyi bir fikir olabilir!

Nomads, göçebe gruplardan oluşan bir çete. Kendi kültürleri ve klanları var, bu yüzden birbirlerine sıkı sıkıya bağlılar. Resmi fragmanda iki adet Nomad ailesinin gösterildiğini biliyoruz. Eğer bir Nomad ailesinin yanında iseniz, siz de bir göçebe gibi hissedebilirsiniz. Ama dikkat edin; eğer bir yere yerleşmeye karar verirseniz, “Göçebe hayatına dön!” diyeceklerdir!

Wraiths, Raffen Shiv çetesinin alt kümesi olarak biliniyor. Zayıf Nomad gruplarını yağmalamakla tanınıyorlar. Paralı asker olarak iş yapıyorlar ama kontrata uymadıkları durumlar da sıkça yaşanıyor. Yani, “Sözleşme nerede, ben de parayı istemiştim!” diyen bir Wraith ile karşılaşırsanız, hemen kaçın!

Aldecaldos, Juan Aldecaldo’nun oğlunun öldürülmesinin ardından tanınmış bir örgüt. Çiftçilik ve taşımacılık yapıyorlar, ama bu işi yaparken illegal yönlere de kayıyorlar. Yani, “Çiftçilik yapıyorum!” derken, belki de “Gizli bir iş yapıyorum!” demektir. Aldecaldos, günümüzde de hala varlığını sürdürüyor ve kendi topluluğunu korumaya devam ediyor.

Özetle, Cyberpunk dünyası, oldukça renkli ve bir o kadar da tehlikeli bir yer. Çetelerin her biri kendi içinde bir karanlık hikaye barındırıyor. Yani, bu dünyada yürürken dikkatli olun; çünkü karşınıza çıkacak çeteler, sadece birer grup değil, aynı zamanda kendi kuralları ve yaşam tarzları olan topluluklar. Unutmayın, bu çetelerle iş yaparken ya da onlarla karşılaşırken her zaman bir adım önde olmanızda fayda var!