Daydream: Forgotten Sorrow – Hayal Dünyasında Kaybolmuş Bir Macera İncelemesi
Daydream: Forgotten Sorrow, hayal dünyasında kaybolmuş bir macerayı keşfedin. Duygusal hikaye, derin karakterler ve unutulmaz anlar sizi bekliyor.
11 saat önce
Bugün sizlere OGZ yazarları olarak uzun zamandır sakladığımız gizemli bir konuyu paylaşmayı hedefliyorum. Oyunlara karşı oldukça hassas bir yeteneğimiz olduğunu biliyor muydunuz? İyi bir oyunun atmosferini ve kötü olanın havasını adeta yüz metre uzaktan hissedebiliyoruz! Ancak… Bu durum Daydream: Forgotten Sorrow ile değişti. Bu oyun, hislerimizin güçlü fragmanlar ve oynanış videolarıyla nasıl yanıltılabileceğini gözler önüne serdi. Nasıl böyle oldu merak ediyorum…
Başlangıçta her şey oldukça çekici görünüyordu. Şık ve yaratıcı harita tasarımları, sır dolu bulmacalar, gizemli bir anlatımla bezeli büyüleyici bir hikaye… Bütün bunlar indie bir oyunun tadını çıkarabilmek için gerekli olan unsurlar gibi duruyordu. Şimdi ise, gerçekte neden öyle olmadığını inceleyelim. Oyun, temel olarak 2D ile 3D arasında giden bir platform-bulmaca deneyimi sunuyor. Küçük bir çocuğun ve onun sevgili oyuncak ayısının hayal dünyasıyla gerçeklik arasında geçirdiği maceralara şahit oluyoruz. Bu maceralar kimi zaman karanlık ve kasvetli, kimi zaman ise rengarenk ve neşeli diyarlar arasında geçiyor. Ancak bu karanlık bölümlere fazla girmeden, oyun boyunca dikkat çekici ve özgün yeri olduğunun altını çizebilirim.
- Oyunumuzda ayıcıkla dolaşıyor, çeşitli bulmacaları çözmeye çalışıyor, canavarlardan kaçıyoruz. Bu noktada Limbo, Little Nightmares, Never Alone gibi oyunların etkisi aklınıza gelecektir. Oyun, özgünlük vaadi sunmuyor.
Oynayıp oynamamak tamamen konuya bağlı! Oyun içindeki en büyük sorunlar, uygulanan mekaniklerin eksik ve hatalı olması. Görünüşte her şey yerinde gibi görünse de, etkileşimde sıkıntılar var. Örneğin, oyunun bir kısmında 2D olarak tasarlanmış bir alanda bir vagonu itip üstüne çıkmanız gerekiyor. Ancak arkanızda derin bir uçurumun bulunması ve kontrollerin her zaman tutarlı işlememesi düşmemize sebep olacak. Özetle, bir süre sonra sürekli düşmekten yorulursunuz.
Bahsettiğim zorluklar maalesef her yerde karşımıza çıkıyor. Oyun zor, fakat bu zorluğun kaynağı mekanik eksiklikler. Kontrol sorunlarıyla birleşen sıralı animasyonlar, her şeyi daha da zorlaştırıyor. Sabır sınavı bununla bitmiyor. Derinlik algısı problemi… Özellikle 2D bölümlerde, uzanılası yerleri, uçurumları ve güvenli alanları anlamak oldukça zor. Bu nedenle, derinlik algısı yüzünden oyun içinde birçok defa kaybettim. Üstelik çeşitli hatalar da durumu pekiştiriyor; bazen oyuncak ayı sizinle işbirliğini kesiyor veya doğru yere gitmenizi engelliyor. Kaçmaları gerektiren bir bölümde, düşmanlardan kaçmaya çalışırken aniden yakalanıyorsunuz. Emin olsanız bile, oyun “kaçmadın” diyorsa, kaçmamışsınızdır. Sonrasında sinir krizi geçirmek işten bile değil.
Tam da sıra geldi, ayıcıkla yürüyen çocuk, güzel yanları da var! Şimdi bu oyuna biraz daha nazik yaklaşalım. Öncelikle bölüm tasarımlarını ele alalım; gerçekten etkileyici bir sanat tasarımı var. Farklı konseptler, bu büyülü dünyada oldukça harmonik bir şekilde sunulmuş. Oyun, aniden üç boyutlu bir yapıya geçip devasa dağların arasından geçiş yaparken, daha sonra tekrar iki boyutlu ve karanlık bir kütüphaneye dönebilir. Bu açıdan oyun, merakımızı canlı tutmayı başarıyor.
- Senaryo anlamında oldukça derin olmasa da, gizli ve imgesel anlatımı etkileyici bir şekilde ilerleyerek duygusal anlar yaşatıyor. Ana karakter için üzülüp tedirgin oluyoruz.
Gördüğünüz gibi oyun birçok olumlu ve olumsuz unsur barındırıyor; ama belirttiğim olumsuzlukların yapımcı tarafından ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağı belirsiz. Bir gerçek var ki bu oyun, üç kişilik bir ekibin tutku projesidir. Yapımcılar oyuna dair eleştiri ve tavsiyelerimizi dinleyebileceklerini belirttiler. Fakat, bazı düzeltmeler yapıldı bile; yani oyunun puanı da bu nedenle bir tık yükseldi. Ancak daha atılması gereken birçok adım var. Yine de şunu belirtmeliyim ki, bu ekip gerçekten işini seven ve oyuncularına saygılı bir grup.
Tasarımlar harika olabilir ama, sonuçta bu bir oyun! Nihayetinde burada bir oyun analizi okumak için bulunuyorsunuz ve oyunun en temel noktası oynanış mekaniği. Tüm başarılar, kötü mekanikler yüzünden gölgede kalıyor. Harika uygulamalar, duygusal atmosfer ve ufak anlar; hepsi oynayışın eksiklikleri nedeniyle kayboluyor ve sonuç olarak oyunun arkasında hüzünlü bir tebessüm bırakıyor.

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?